ANADOLU’YA TÜRK GÖÇLERİ
* Türklerin orta Asya’dan çıkıp Oğuz Türklerinin önderliğinde Anadolu’ ya yaptıkları göçler
Gazneli ,Karahanlı gibi devletlerle savaşmalarına sebep olmuştur.
* 1040 yılında yapılan
Dandanakan savaşı ile Selçuklu devleti
resmen kurulmuş ve Anadolu’ya doğru Türk göçleri hızlanmaya başlamış
*
11.yüzyılda Anadolu’ya yapılan
ilk Türk akınlarının amacı daha çok keşif ve ganimet amacını
taşımıştır.
*
Anadolu’ya yapılan bu akımlardan rahatsız
olan Bizans ile 1048’te Pasinler
Savaşı yapılmış ve Savaşı kazanan
*Türklerin Anadolu üzerindeki baskısı artmıştır.
Türklerin Anadolu’ya Yerleşme
Amacıyla Yaptıkları Akımların Sebepleri
1- Anadolu’nun, İpekyolu
üzerinde olması
2- İnsan yaşamına uygun bir iklime sahip olması
3- Verimli toprağa
ve hayvancılığa uygun olması
4- Zengin yer altı ve yer üstü kaynaklara sahip olması
5- Asya , Avrupa ve Afrika kıtalarının kesiştiği stratejik konumda
olması
6- Üç tarafı denizlerle çevrili
olması
7- Anadolu’ya egemen
olan Bizans’ın karışıklıklar ve taht kavgaları içerisinde olması
8- Bizans’ın egemenliği altındaki Ermeni,Gürcü,Süryani gibi halkların Bizans yönetiminde rahatsız
olması (bu durum Anadolu’nun fethini
kolaylaştırmıştır).
*
1071 yılında Türklerin
Bizans ile yaptıkları Malazgirt savaşını kazanmasından sonra Anadolu’nun fethi
hızlanmış ve buraya Türk göçleri daha sistemli ve
kalıcı olacak şekilde yapılmaya başlamıştır.
* Büyük Selçuklu devletine bağlı komutanlar Malazgirt
savaşından sonra Anadolu’nun çeşitli yerlerini fethederek, buralarda daha çok kendi adlarıyla anılan Türk beylikleri
kurmuşlardır. Bu beylikler şunlardır:
MALAZGİRT SAVAŞI’NDAN SONRA ANADOLU’DA KURULAN
İLK TÜRK DEVLET VE BEYLİKLERİ
1- Saltuklar : Anadolu’nun kurulan
“ilk beyliktir”.
2- Danişmentiler: Anadolu’a kurulan
“beyliklerin en güçlüsüdür”.
3-
Artuklar: Mardin ve çevresinde kurulmuşlardır.
4-
Çaka beyliği: “İlk Türk donanması”nı kurmuşlardır. Kurucu olan Çaka Bey “ilk Türk denizcisi” kabul edilir.
5-
Mengücekiler:
6-
Sökmenoğulları:
7- Dilmaçoğulları:
8-
İnaloğulları:
9- Çubukoğulları:
10-
İnançoğulları:
11- Tanrıvermişoğulları:
Türkiye’de Kurulan
İlk Türk Beylikleri Önemi Ve Özellikleri
*Anadolu’nun Türkleşmesini ve İslamlaşmasını sağlamışlardır.
*Başta Bizans olmak üzere
Gürcüler, Ermeniler ve Haçlılarla mücadele
ederek Anadolu’yu savunmuşlardır.
*Anadolu’nun dini ve sosyal
kurumlar açarak, Orta Asya’dan Türklerin
Anadolu’ya gelmelerine ortam sağladı.
*Malazgirt savaşından sonra Büyük Selçuklularla bağlı olarak kurulmuşlardır.
*Türk İslam kültürünü Anadolu’ya taşıyarak, buraya “Türkiye” denmesini sağlamışlardır.
TÜRKİYE SELÇUKLU
DEVLETİ (1077-1308)
* Selçuklular, Oğuzların, Kınık boyundandır.
* Türkiye Selçuklu
Devleti;
-----è 1077 yılında
----- è İznik’te
----- è Kutalmışoğlu Süleyman
Şah tarafından kurulmuştur
*Süleyman Şah’ın ölümünden sonra Selçuklu tahtına
I.Kılıçarslan geçmiştir.
*I.Kılıçarslan ; İstanbul’u kuşatma
planı yapan kayınpederi “Çaka Bey”i Bizans kışkırtmaları sonucunda öldürtmüştür.
*I.Kılıçarslan döneminde; I.Haçlı Seferi esnasında
devletin başkenti olan İznik terk edilerek, başkent “Konya”ya taşınmıştır.
*I.Kılıçarslan’dan sonra tahta, I.Mesud
geçmiş ve Bizans’la mücadele ederek önemli
başarılar elde etmiştir.
*II.Kılıçarslan
döneminde ise, Bizans üzerindeki baskı artarak devam etmiş bunun üzerinde 1176 yılında Bizans
ile Miryokefalon savaşı yapılmıştır.
MİRYOKEFALON SAVAŞI (1176)
Miryokefalon Savaşı (1176)
Türkiye Selçuklu devleti Bizans İmparatorluğu ( II. Kılıçarslan ) ( Manuel
Komnennos )
Savaşın sebebi: Bizans’ın Türkleri Anadolu’dan atmak istemesi
Savaşın sonuçları:
1-)Bizans Türkleri Anadolu’dan atma umudu sona ermiştir.
2-)Anadolu’nuz ‘kesin Türk yurdu olduğu’ bütün dünyaya ispatlamıştır.
3) bu tarihten sonra Anadolu’ya “Türkiye” denilmiştir.
4)
Türklerin batı Anadolu’ya göçleri hızlanmış ve buradaki Türk nüfusu artmıştır.
5)
Anadolu’daki ticaret yolları
kontrolü büyük ölçüde
Türklerin ellerine geçmiştir.
TÜRKİYE SELÇUKLU DEVLETİ
KÜLTÜR VE UYGARLIĞI
*Türkiye Selçuklu
devletinin başında ‘Sultan’
Unvan’ını alan, Selçuklu
soyundan gelen bir hükümdar bulunur.
Sultan unvanını yanında
“Keykavus, Keyhüsrev, Keykubat” gibi farsça unvanlarda kullanılmıştır.
* Selçuklu soyundan
gelen hükümdarın belli
başlı görevleri ise şunlardır; Halkın
refahını sağlamak, Orduya komuta etmek, devleti
dış saldırılara karşı korumak, fetihler yapmak, ülkeyi adil ve eşit bir şekilde
yönetmek vs.
*Devletle ilgili
her türlü konunun
görüşülüp kararlara bağlandığı meclislerine “divanı-ı
saltanat” denir
*Hükümdarın erkek
çocuklarına “şehzade” denir. Şehzadeler devlet yönetiminde tecrübe
kazanmaları için eyaletlere “melik” Unvanıyla atanırlardı. Meliklerin yanına onları eğitmek
amacıyla “atabey” adını verdikleri
tecrübeli devlet adamları görevlendirildi.
*Ülke yönetimini kolaylaştırmak için topraklara “eyalet” adı verilen yönetim
biçimlerine ayrılmıştır. Her eyaletin başında “emir” adı verilen yönetici ve “subaşı”
denilen güvenlik sorumlusu bulunmaktaydı.
TÜRKİYE SELÇUKLULARI’NDA ORDU
1- Hassa Askerleri: Hükümdarlara özel, onun yakınındaki askeri
birliktir.
2- Sipahi(İkta Askerleri): İkta sisteminde yetişen
askeri birliktir.
3- Türkmenler: Konar-göçerlerden oluşan
ve sınır boylarını koruyan birliktir.
4- Devlete Bağlı Beylik
Askerleri: Selçuklulara bağlı beyliklerden, ihtiyaç
halinde toplanan askeri
birliktir.
5- Donanma: Deniz kuvvetleridir. Donanmanın başındaki
görevliye ise “Reisül-ü Bahr” denilmiştir.
AHİLİK TEŞKİLATI
*Esnafların bir araya gelerek
dayanışmalarını sağlayan bir esnaf teşkilatıdır.
*13.yy’da “Ahi Evran” tarafından oluşmuştur.
*Ahi Teşkilatı’nın başındaki kişiye “Ahi baba” denir.
Ahi Teşkilatı’nın Görevleri (Yararları):
1-
Esnaflar arasındaki haksız rekabeti önlemek.
2-
Zor durumda olan esnafa yardım
etmek veya kredi sağlamak.
3- Kurala uymayan
esnafı teşkilattan atmak veya cezalandırmak.
4-
Mesleki eğitim vererek
“çırak-kalfa-usta” yetiştirmek ve dükkan açma izni vermek.
5- Fiyat ve kalite kontrolü
yaparak esnafı denetlemek.
TÜRKİYE SELÇUKLARDA EKONOMİK
HAYAT
*Türkiye Selçuklularında ekonominin temellerini “tarım
ve hayvancılık” oluşturmuştur.
*Ayrıca “ticaret” de ekonomide önemli
bir yere sahip
olmuştur.
Türkiye Selçukluları Ticareti
Geliştirmek İçin Şu Tedbirleri Almışlardır:
1-
Ticaret yapılan yollar
üzerinde güvenlikçiler yerleştirerek, yolların güvenliğini sağlamışlardır.
2-
Ticaret yolları üzerinde
kervanların konaklaması için “Kervansaraylar” inşa etmişlerdir.
3- Devletten kaynaklı
tüccarların uğradığı zararlar, sigortacılık anlayışı içerisinde devlet tarafından karşılanmıştır.
4-
Şehirlerde “han, pazar,
çarşı, kapalı çarşı”
gibi alışveriş yerleri
kurarak ticareti geliştirmişlerdir.
5- Düşük gümrük vergisi uygulanarak çoğu tüccarlar desteklemişlerdir.
İKTA SİSTEMİ
· Maaş veya hizmet karşılığı bazı toprakların yönetiminin, bazı devlet adamlarına bırakılmasıdır.
İkta Sisteminin Devlete
Sağladığı Yararlar:
1) Devletin bütçesinde para çıkmadan, yöneticilerin ve sistemin uyguladığı yeri bütün masrafları karşılanmıştır
2) Orduya sürekli
asker yetiştirmiştir.
3) Toprakların sürekli
ekili olması sağlanmış ve üretimde süreklilik yaşanmıştır.
4) Sistemin uygulandığı yerde güvenlik sağlanmıştır.
5) Vergilerin toplanması sağlanmıştır.
6) Devletin en uzak yerlerde
bile, devlet gücü ve otoritesi ulaşmıştır.
TÜRKİYE SELÇUKLARI’NDA BİLİMSEL
VE KÜLTÜREL HAYAT
*Türkiye Selçuklu devletinde bilimsel
çalışmalar desteklenmiş ve önemli şehir merkezlerinde medreseler ve kütüphaneler
kurularak bilim adamlar için önemli çalışma ortamı sağlanmıştır.
*Medreselerde dini eğitiminin yanında
tıp matematik astronomi gibi derslerde okutulurdu.
*İnsan sağlığına önem veren Türkiye Selçukları bu amaçla “Darül
şifalar (hastaneler)” inşa etiller.
Bu Darül şifalarda
tıp eğitimi vererek birçok
doktor yetişmesini sağladılar. Bu amaçla Kayseri’de “Gevher Nesibe Darül Şifası” açılmıştır.
Bu darül şifa Selçukluların “ilk tıp
okulu” olması açısından önemlidir.
*Kültürel hayat alanında
ise; tasavvuf alanında
Mevlana, Yunus Emre gibi şahsiyetler yetişmiştir.
*Süsleme sanatı alanında minyatür,
çini, oymacılık ve kabartma gelişmiştir. Devleti simgesi olan “çift başlı kartal” resmine birçok yerde rastlamak mümkündür.
HAÇLI SEFERLERİ
v
Hristiyan Avrupa’nın; Papa’nın önderliğinde birleşerek, İslam dünyası üzerine
yaptıkları seferlere “Haçlı
seferleri” denir
·
Toplamda sekiz sefer düzenleyen Haçlılar,
sadece I.Haçlı Seferi’nde başarılı olmuşlardır.
·
Bu seferlerin ilk dört tanesi
Türk dünyasını yakından
etkilemiştir.
Haçlı Seferleri’nin Sebepleri:
*Hristiyanların kutsal yerleri,
Kudüs’ü müslümanlardan geri almak
istemesi.
*Fransa’daki “Kluni Tarikatı”nın hristiyanları Müslümanlara karşı
kışkırtması.
*Papa ve din adamlarının nüfuzlarını (güçlerini) artırmak
istemeleri.
*Türkler karşısında zor durumda
kalan Bizans İmparatorluğu’nun Avrupa’dan yardım istemesi.
*Avrupalıların Türkleri; Anadolu, Suriye, Filistin
ve Akdeniz’den uzaklaştırmak istemesi.
*Senyör (derebeyi) ve şövalyelerin macera
arzuları.
*Avrupalıların doğudan gelen ticaret yollarına hakim olmak istemeleri.
*Avrupa’da toprak sahibi olmayan
soyluların toprak elde etmek istemeleri.
*Avrupalıların, Doğu’nun zenginliklerine sahip olmak istemeleri.
I.
HAÇLI SEFERİ (1096-1099)
*Haçlılar Kudüs’ü Müslümanların (Fatimi
devleti) elinden aldılar.
*Kudüs’te büyük
bir Latin Kralığı
kuran haçlılar, daha sonra Urfa ve Antakya’yı da alarak buralarda ‘Kontluklar’ kurdular
# NOT: Bu
sefer sırasında Haçlıların İznik’i kuşatması üzerine, Türkiye sultanı I.Kılıçarslan “İznik”i
terk ederek devletin merkezini “Konya”ya taşınmıştır.
II. HAÇLI SEFERİ
(1147-1149)
*Musul atabeyi Nurettin
Zengi’nin, Haçlılardan Urfa ve daha sonra da Halep ve Şam’ı geri alması üzerine
II.Haçlı seferi düzenlenmiştir.
*Bu seferde
amaçlarına ulaşmayan Haçlılar
geri dönmek zorunda
kalmışlardır.
# NOT: II.Haçlı seferinin en önemli
özelliği, bu sefere ‘ilk kez Kral ve imparatorların katılması’ olmuştur.
III. HAÇLI SEFERİ (1189-1192)
*Eyyubi Devlet Hükümdarı
‘‘Selahedin Eyyubi’’nın 1187 yılında Haçlılarla yaptığı “Hittin Savaşı”nda, “Kudüs”ü Haçlılardan
atması üzerine II. Haçlı Seferi düzenlenmiştir.
*Kudüs kuşatmasında başarılı olmayan Haçlılar
geri dönmek zorunda
kalmışlardır.
IV. HAÇLI SEFERİ (1202-1204)
*Kudüs’ün geri alınmaması üzerine
Papa’nın kışkırtmalarıyla yeni bir ordusu
kurularak IV. Haçlı Seferi düzenlenmiştir.
*Bu sırada taht kavgaları sonucundan tahtan indirilen Bizans imparatorun Haçlı ordusundan yardım
istemesi üzerine İstanbul’a gelen haçlılar İstanbul’u
yağmalayarak bir Latin imparatorluğu kurdular.
Haçlı Seferleri’nin Sonuçları:
*
Avrupa’da kilise ve din adamlarına olan güven azaldı.
*
Kudüs ve kutsal
topraklar, Müslümanların elinde kaldı.
*
Katolik ve Ortodoks
kiliseleri arasındaki ayrılıklar daha da derinleşti.
*
Feodalitenin zayıflamasına neden olmuştur.
* Türkiye Selçuklu
Devleti bir kısım topraklarını kaybederek Türklerin Batıya doğru
ilerleyişleri bir süre için durdu.
* Haçlılarla yapılan
mücadeleler, İslam dünyasını
Moğol saldırıları karşısında güçsüz bıraktı.
*
Haçlılara karşı başarılar
elde eden Türklerin
İslam dünyasındaki saygınlıkları arttı.
*
Doğu-Batı ticareti gelişti, Akdeniz’deki ticaret
limanları (Marsilya, Cenova,
Venedik vb.) önem kazandı.
*
Avrupa’da hayat standartları gelişti, Burjuva sınıfı ortaya çıktı.
*
Anadolu, Suriye ve Filistin’deki bir çok yer Haçlılar tarafından tahrip edildi.
* Avrupalılar pusula, barut
ve kağıt yapımını Müslümanlardan öğrendi.
* Avrupalılar İslam medeniyetini yakından
tanıdılar ve faydalandılar.
*
Avrupalılar Türk-İslam şehirlerinde kullanılan köprü, kemer ve kervansaray yapım tekniklerini öğrendiler.
*
Avrupalılar dokuma, cam ve deri işleme vb. sanatlarını öğrendiler.
TÜRKİYE SELÇUKLU – MOĞOL MÜCADELELERİ
*13.yy’da itibaren Anadolu’ya yönelik Moğol tehditleri artınca Selçuklu Sultanı
Alaettin keykubat bu tehlikelere karşı Eyyubiler ve Harzemşahlar ile
ittifak yapmaya çalışmıştır.
*Ancak daha sonra Harzemşahların, Selçuklulara ait olan Ahlât’ı
işgal etmesi Selçuklar ile Harzemşahlar arasında
1230’da Yassıçemen Savaşı’na sebep olmuşlar.
YASSIÇEMEN SAVAŞI (1230)
Türkiye Selçuklu devleti Harzemşahlar
Sebepleri: Harzemşahların Ashadı işgal
etmesi.
Sonuçları:
1-
Harzemşahlar savaşı kaybederek yıkılmışlardır.
2-
Selçuklular ile Moğollar
arasındaki Harzemşahların ortadan
kalkmasıyla, Moğollar ile Selçuklular komşu olmuştur. Bu durum Anadolu’nun Moğollar tarafından
işgal edilmesini hızlandırmıştır.
# NOT: Türkiye Selçuklularının en parlak
dönemi “Alaeddin Keykubat” dönemidir.
BABA İSHAK İSYANI (1237)
*Alaeddin Keykubat’ın ölümünden sonra merkezi
otoritenin zayıflanmasını fırsat bilen Güney Anadolu’daki bazı Türkmenler “Baba İshak” adlı şeyhin etrafında toplanarak isyan etmişlerdir.
*Baba İshak isyanını fırsat bilen Moğollar Anadolu’ya
saldırarak Erzurum’u yamalamışlar ve Sivas’a kadar gelmişlerdir. Bu durum
Selçuklular ile Moğollar arasında “Kösedağ Savaşı”na sebep olmuştur.
KÖSEDAĞ SAVAŞI
(1243)
Türkiye Selçuklu Moğollar (İlhanlı
Devleti)
Sebebi: Moğolların; Anadolu’ya girerek Sivas’a kadar olan yerleri
yağmalamaları.
Sonuçları:
1- Türkiye Selçuklu
devleti dağılma sebebine
girdi.
2- Türkiye Selçuklu
devleti ve Anadolu
vergiye bağlanarak Moğol egemenliğine girdi.
3- Anadolu’daki Türk siyasi birliği
bozuldu ve Anadolu’da birçok Türk beyliği
kuruldu
4- Anadolu’daki birçok
şehir Moğol saldırıları sonucu tahrip edilerek
yakılıp, yıkıldı.
5- Anadolu’daki Asayiş,
ticaret, tarımsal üretim
zarar gördü.
6- Moğol saldırıları sonucu birçok
Türkmen boyu batı Anadolu’ya göç ederek buraların
Türkleşmesini sağladı.
KÖSEDAĞ SAVAŞI’NDAN SONRA ANADOLU’DA KURULAN
TÜRK BEYLİKLERİ
Karamanoğulları: Konya civarında kuruldu
Osmanoğulları: Söğüt ve Domaniç
civarında kuruldu.
Germiyanoğulları: Kütahya civarında kuruldu. Hamitoğulları: Isparta ve Burdur civarında
kuruldu.. Aydınoğulları: Aydın
civarında kuruldu.
Candaroğulları: Kastamonu ve Sinop civarında
kuruldu.
Menteşeoğulları: Muğla civarında kuruldu. Ramazanoğulları: Adana ve Tarsus civarında kuruldu. Saruhanoğulları: İzmir ve Manisa.civarında kuruldu. Dulkadiroğulları: Maraş
civarında kuruldu.
Karesioğulları: Balıkesir ve Çanakkale civarında kuruldu.
Eratna Devleti: Ankara,Tokat,Sivas civarında
kuruldu.
OSMANLI KURULUŞ
DÖNEMİ (1299-1453)
*
Osmanlılar, Oğuzların; Bozok
kolunun Kayı boyundandır.
*
Osmanlı Devleti;
----- è 1299 yılında,
----- è Osman Bey tarafından,
-----è Söğüt ve Domaniç
dolaylarında kurulmuştur
Osmanlı Devleti Kuruluş
Aşamasındayken, Anadolu ve Çevresinde Hüküm Süren Devletler
*Türkiye (Anadolu) Selçuklu Devleti
*Anadolu’daki Beylikler
*Altın Orda Devleti
*İlhanlı Devleti
*Memluk Devleti
*Trabzon Rum İmparatorluğu
*Bizans İmparatorluğu
*Avrupa’daki Bazı Krallıklar
v Tekfur:
Bizans şehirlerini yöneten kişi, vali.
Osmanlı Devleti’nin Kısa Sürede Büyümesinin Nedenleri
*Büyümeye müsait bir coğrafi
konumda olması
*Etrafında çok güçlü bir devletin olmaması
*Bizans’a karşı Anadolu beyliklerinin desteğini alması
*Osman Bey’in, Şeyh Edebali’nin kızıyla evlenerek ahi teşkilatının desteğini
alması
*Kuruluş dönemindeki padişahların kudretli ve iyi birer yönetici olmaları
*Bizans’ın sürekli taht kavgaları içinde
olması
*Avrupa devletleri arasında çekişmelerin ve savaşların olması
*Gaza anlayışı.
v Gaza: Din uğrunda yapılan savaş,
cihat.
KOYUNHİSAR SAVAŞI (1302)
Koyunhisar Savaşı (1302)
Osmanlı Devleti Bizans Devleti
Savaşın Sebebi: Osmanlıların; Bizans topraklarına yaptıkları akınlardan, Bizans Tekfurlarının rahatsız olması.
Savaşın Sonuçları: Yapılan bu ilk Osmanlı-Bizans savaşını
Osmanlılar kazanmıştır.
# NOT: “Koyunhisar Savaşı”, Osmanlılar ile Bizans arasında
yapılan ilk savaştır.
BURSA’NIN FETHİ (1326)
*Anadolu ve Güney Marmara’nın önemli ticaret merkezi
olan Bursa’nın fethi için çalışmalar Osman Bey döneminde başlamış ve Bursa kuşatılmıştır.
*Kuşatma devam ederken
Osman Bey vefat etmiş ve yerine oğlu Orhan Bey geçmiştir.
*Kuşatmayı devam ettiren Orhan Bey, Bursa’yı
Bizans’tan almıştır (1326).
*Bursa, Orhan Bey döneminde
alındıktan sonra devletin
başkenti yapılmıştır.
# NOT: Bursa
“Orhan Bey”, alınmış
ve devletin başkenti
yapılmıştır.
PALEKANON (Maltepe) SAVAŞI (1329)
Palekanon (Maltepe) Savaşı
(1329)
Osmanlı Devleti Bizans Devleti
Savaşın Sebebi: Osmanlıların; Bizans
topraklarına yaptıkları akınlara
devam ederek İznik’i
kuşatması.
Savaşın Sonuçları: Yapılan savaşı Osmanlılar kazanmıştır.
İZNİK VE İZMİT’İN
FETHİ
*Osmanlılar Güney Marmara’nın fethi
için önce 1331’de
İznik, 1337’de ise İzmit körfezini
alarak; Güney Marmara’nın fethini tamamlamıştır.
KARESİOĞULLARI BEYLİĞİ’NİN ALINMASI
(1345)
*Orhan Bey; Karesioğulları Beyliği
içerisindeki karışıklıklardan faydalanarak, bu beyliği 1345 yılında Osmanlı
Devleti topraklarına katmıştır.
Karesioğulları
Beyliği’nin Alnmasının Önemi (Sonuçları)
*Osmanlılar ilk
kez donanma sahibi oldu, böylece
denizciliğinin temeli atıldı.
* “Osmanlılara katılan ilk beyliktir”, böylece
Anadolu Türk siyasi birliğinin sağlanması yolunda ilk adım atıldı.
*Karesioğulları yöneticileri ve bir çok ünlü denizci
komutanları Osmanlıların hizmetine girdi.
*Osmanlıların Rumeli’ye
geçişleri kolaylaştı.
*Güney Marmara
kıyılarının tamamında Osmanlı
egemenliği kuruldu.
ÇİMPE KALESİNİN ALINMASI(1353)
*Bizans tahtında
yaşanan kargaşalar esnasında, Bizans imparatoru olmak
isteyen Kantakuzen, Orhan Bey’den yardım istemiştir. Orhan Bey de oğlu Süleyman Paşa’ya bir kuvvet
vererek, Kantakuzen’e yardım etmesi
için göndermiştir.
*Osmanlıların yardımları sayesinde Kantakuzen Bizans
imparatoru olmuş ve Osmanlıların yaptığı
yardımlar karşılığında Çimpe
Kalesi’ni Osmanlılara hediye etmiştir. Osmanlılar böylece Rumeli’de (Avrupa da) ilk kez toprak
sahibi olmuştur.
# NOT: Osmanlılar ilk kez; 1353 yılında, Orhan Bey döneminde, Çimpe Kalesini
alarak Avrupa’ya (Rumeli’
ye) geçmiştir.
EDİRNE’NİN FETHİ (1363)
*
Çimpe Kalesi’nin alınmasında sonra, Balkanlarda ilerlemek
isteyen Osmanlılar Edirne’yi
fethetmek istemişlerdir. Bu arada
Orhan Bey ölmüş yerine oğlu I.Murat girmiştir.
* I.Murat, Bizans
ve ona yardıma gelen Balkan kuvvetlerini “Sazlıdere” savaşında yenerek 1363 yılında
Edirne’yi fethetmiş ve Edirne’yi devletin yeni başkenti yapmıştır.
# NOT: Edirne; “I.Murat” döneminde, “1363” yılında
fethedilerek “başkent” yapılmıştır.
SIRP SINDIĞI SAVAŞI (1364)
Sırp Sındığı Savaşı
(1364)
Osmanlı Devleti Haçlılar
(Sırplar, Bulgarlar vb. Balkan devletleri)
Savaşın Sebebi:
Edirne’nin fethinden sonra Bizans’ın Avrupa’dan yardım istemesi üzerine,
Avrupalı devletlerin ve Osmanlıları Balkanlarda ki ilerleyişini
durdurmak için “Haçlı Birliği”ni oluşturmaları.
Savaşın Sonuçları: Sırp Sındığı savaşı
Osmanlılar ve haçlılar arasında
yapılan “ilk savaştır”.
ÇİRMEN SAVAŞI (1371)
Çirmen Savaşı (1371)
Osmanlı Devleti Haçlılar
(Sırplar, Bulgarlar vb. Balkan devletleri)
Savaşın
Sebebi: Balkan devletlerinin (Haçlıların); Osmanlıların Avrupa topraklarında fetihler yaparak ilerleyişini
durdurmak istemesi.
Savaşın Sonuçları: Yapılan savaşı
Osmanlılar kazanmış ve Avrupa’daki ilerleyişine devam etmiştir.
BİRİNCİ KOSOVA SAVAŞI
(1389)
I. Kosova Savaşı
(1389)
Osmanlı Devleti Haçlılar
(Sırplar, Bulgarlar vb. Balkan
devletleri)
Savaşın Sebepleri:
*1387 yılında
bir Osmanlı ordusunun Ploşnik`te Balkan kuvvetleri tarafından bozguna uğratılmasından cesaret alan
Avrupalıların büyük bir Haçlı Ordusu oluşturmaları.
Savaşın Sonuçları:
*Çok büyük bir Haçlı ordusuna
karşı Osmanlılar büyük bir zafer elde etmişlerdir.
*Savaşın sonucunda; Savaş meydanını gezen
I.Murat, bir Sırplı
tarafından öldürülmüş ve böylece “savaş
alanında ölen ilk Osmanlı padişahı” olmuştur. Daha
sonra yerine oğlu I.Bayezid (Yıldırım
Beyazid ) geçmiştir.
*I.Kosova savaşında Osmanlılar ilk kez “Savaş topu” kulanmıştır.
OSMANLILARIN BALKANLARDA İZLEDİĞİ İSKAN SİYASETİ
v İskan siyaseti: Osmanlılar’ın Balkanlarda uygulamış olduğu yerleşme politikası.
Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda (Rumeli’de) İzlediği İskan Siyasetinin Amaçları Nelerdir:
*
Fethedilen yerleri Türkleştirerek elde tutulmasını kolaylaştırmak.
* Fetih yapan orduya gıda, barınma, binek hayvanı gibi lojistik destek
sağlamak.
* Anadolu’daki konar-göçer Türkmenleri yerleşik düzene
geçirmek.
*
Yerli halktan ayaklanma
ihtimali olanları, başka bölgelere yerleştirmek.
Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda (Rumeli’de) İzlediği İskan Siyasetinin Sonuçları Nelerdir:
*Konar göçer Türkmenler yerleşik
hayata geçirilmiştir
*Rumeli’deki Türk nüfusu artmış
ve bölge Türkleştirilmiştir
*Bölge daha güvenilir hale getirilmiş ve Avrupa’ya fetihler
daha kolaylaşmıştır
*Buralardaki gayrimüslim halkın inancına ve yaşam şekline
karışılmamış ve devlete
bağlılıkları sağlanmıştır
*Buralarda yol, cami, mederese
vb. imar faaliyetlerinde bulunarak bölgeye Türk-İslam kimliği kazandırılmıştır
İSTİMALET POLİTİKASI
*Osmanlı
Devleti Balkanlar’da fethettiği yerlerdeki Hristiyan halkın diline, dinine,
inancına, gelenek ve göreneklerine karışmamıştır. Böylece buradaki halkın
devlete bağlılığını sağlamıştır. Osmanlıların Balkanlar’da izlediği
bu “hoşgörü siyasetine” “istimalet politikası”
denir.
ANADOLU TÜRK SİYASİ BİRLİĞİNİN KURULMASI
*Anadolu’daki Türk siyasi birliğinin sağlanmasının ilk adımı
“Orhan Bey” döneminde, “Karesioğulları Beyliği”nin alınması ile atılmıştır.
*I.Murat döneminde
ise; Kütahya, Emet, Simav, Tavşanlı
çeyiz yoluyla Germiyanğulları’ndan; Seydişehir, Beyşehir ve Akşehir
ise satın alma yoluyla Hamitoğulları’ndan alınmıştır.
*Yıldırım Bayezid
(I.Bayezid) ise; Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Hamitoğulları,Germiyanoğulları ile
Karamanoğulları’nın bir kısmını Osmanlı
topraklarına katarak Anadolu’daki Türk siyasi birliğini
büyük ölçüde sağlayan hükümdar olmuştur.
NİĞBOLU SAVAŞI (1396)
Niğbolu Savaşı (1396)
Osmanlı Devleti Haçlılar
(Sırplar, Bulgarlar vb. Balkan devletleri)
Savaşın Sebepleri:
*Yıldırım Bayezid’in İstanbul’u kuşatması üzerine
Bizans’ın, Papa ve Avrupa
devletlerinden yardım istemesi
üzerine Osmanlılara karşı bir haçlı ordusunun oluşturulması.
Savaşın Sonuçları:
*Yapılan savaş Osmanlıların zaferi ile sonuçlanmış ve Bulgaristan bu savaştan sonra
Osmanlı topraklarına katılmıştır.
*Niğbolu zaferi
ile Osmanlı Devleti’nin; İslam dünyasındaki saygınlığı artmış ve İslam Halifesi tarafından Yıldırım Bayezid’e “Sultan-ı İklim-i Rum (Anadolu’nun Sultanı)” ünvanı verilmiştir.
# NOT: Yıldırım
Bayezid; Niğbolu Savaşı’ndan sonra
İstanbul’u tekrar kuşatmış ve Bizans’a Karadeniz’den gelebilecek yardımı önlemek
amacıyla, İstanbul Boğazı’nın Anadolu yakasına “Anadolu Hisarı (Güzelcehisar)”nı yaptırmıştır. Kuşatma sürerken Doğu’dan gelen Timur tehlikesi üzerine Yıldırım
Bayezid, Bizans ile bir antlaşma
yaparak kuşatmayı kaldırmıştır.
ANKARA SAVAŞI (1402)
Ankara Savaşı (1402)
Osmanlı Devleti Timur Devleti
(Yıldırım Beyezid) (Timur)
# Ankara Savaşı’nın Sebepleri:
*Timur’un doğuya (Çin’e)
yapacağı sefer öncesinde Osmanlı ile olan sınırını güvence
altına almak istemesi
*Timur’dan kaçan Hükümdarların Yıldırım
Bayezid’e sığınmaları ve Timur’a
teslim edilmemesi
*Yıldırım Bayezid’in topraklarını aldığı bazı Anadolu Beylerinin, Osmanlıya karşı Timur’u
kışkırtması
*Timur ile Yıldırım Bayezid
arasında mektuplaşmalar ve zıtlaşmalar
*İki hükümdar arasındaki “Türk
cihan hakimiyeti” çekişmesi
*Timur’un Anadolu’ya girip Sivas ve bazı şehirleri
yakıp yıkması.
# Ankara Savaşı’nın Sonuçları:
*Savaşı Timur kazanmış ve Yıldırım Bayezid
esir düşmüştür.
*Osmanlı yıkılma tehlikesi geçirmiş
ve fetret devri yaşanmıştır.
*Avrupada’ki Osmanlı fetihleri
durmuştur.
*Anadolu Türk siyasi birliği bozulmuştur.
*İstanbul’un fethi elli yıl kadar gecikmiştir.
*Anadolu’nun sosyal
ve ekonomik düzeni bozulmuştur.
*Timur’un çekilmesiyle, Doğu Anadolu’da Akkoyunlu Devleti güçlenerek Osmanlıyı
tehdit etmeye başlamıştır.
# NOT:
Timur; Ankara Savaşı’ndan sonra , Anadolu beylerine topraklarını geri
vermiş ve kalan Osmanlı topraklarını da Yıldırım Bayezid’in dört oğlu (Mehmet-İsa-Musa-Süleyman) arasında
paylaştırmıştır. Timur, Yıldırım
Bayezid’in küçük oğlu Şehzade Mustafa’yı da yanına alarak
Türkistan’a geri dönmüştür.
FETRET DEVRİ
v Fetret Devri: Ankara Savaşı’ndan sonra;
1402-1413 yılları arasında
yaşanan, Yıldırım Bayezid’in oğulları arasında taht kavgalarıyla geçen dönemdir .
Fetret Devri’nin Sonuçları
*Anadolu’da büyük toprak kayıpları oldu,
*Osmanlı devleti dağılma
tehlikesi geçirdi,
*Balkanlarda az da olsa toprak
kayıpları oldu,
*Fetihler, bir süre durdu.
*İstanbul’un alınması
gecikti.
I.
MEHMET (Mehmet Çelebi)
DÖNEMİ GELİŞMELERİ (1413-1421)
*Fetret devrinde kardeşlerine karşı üstünlük sağlayan
I.Mehmet (Çelebi Mehmet)
iktidarı ele geçirmiştir.
# NOT: Mehmed Çelebi; Fetret Devri’nden sonra devleti toparlayarak yıkılmaktan kurtardığı için “Osmanlı
Devleti’nin ikinci kurucusu” sayılmaktadır.
*Mehmed Çelebi;
Anadolu’da Osmanlı otoritesini yeniden sağladıktan sonra,
Ankara Savaşı ile bozulan
Anadolu’daki Türk siyasi birliğini yeniden sağlamaya çalışmıştır.
* Bu amaçla;
---è Aydınoğullarından İzmir’i,
---è Karamanoğullarından Akşehir ve Beyşehiri,
---è Ankara Savaşı’ndan sonra yeniden kurulan
Saruhanoğulları, Aydınoğulları, Menteşeoğulları beyliklerini Osmanlı
devletine bağladı.
Venedik ile Yapılan İlk Deniz Savaşı
(1416)
*Venediklilerin Ege’deki
Osmanlı ticaret gemilerine saldırması ve Çanakkale Boğazı’nı ablukaya alması
üzerine, Osmanlı ile
Venedikliler arasında bir deniz savaşı olmuştur.(1416)
*1416 da yapılan bu ilk deniz
savaşı, Osmanlıların yenilgisiyle sonuçlanmış ancak Osmanlıların tecrübe kazanması ve ilk
deniz savaşı olması açısından bu savaş önemlidir.
# NOT: Osmanlılar ilk deniz savaşını
1416 yılında I.Mehmet
(Mehmet çelebi)döneminde Venedikliler ile yapmıştır.
Şeyh Bedrettin
İsyanı
*Musa Çelebi’nin kazaskeri olan Şeyh Bedrettin I.Mehmet
tahta geçtikten sonra isyan etmiştir. İsyanı bastıran I.Mehmet Şeyh Bedrettin’i, Serez’de idam ettirmiştir.
# NOT: Şeyh Bedrettin isyanı;
“Osmanlılardaki ilk dini ve sosyal içerikli
isyandır”.
Mustafa Çelebi
(Düzmece Mustafa) İsyanı
*Timurun
I.bayezidin küçük oğlu olan mustafayı yanında esir olarak Türkistana
götürdükten sonra I.Mehmet’i fetret devrinden
sonra başa geçip
devlet düzenini yeniden
kurması üzerine Mustafa
çelebi anadoluya gelerek
I.Mehmete karşı isyan etmiştir.
*Abisi I.Mehmete karşı yaptığı mücadeleyi kaybeden mustafa çelebi
kaçıp bizansa sığınmıştır.
*I.Mehmetin ölümünden sonra tahta geçen 2.murad döneminde Anadoluya gelerek tekrar
isyan eden Mustafa
çelebi bu sefer yakalanarak
idam ettirilmiştir.
# NOT: Osmanlı devlet adamları Yıldırım
Bayezid’in küçük oğlu olan Mustafa
Çelebi’nin çıkardığı isyanın
başarılı olmaması için Mustafa
Çelebi’nin, Yıldırım Bayezid’in oğlu olmadığını iddia ederek bu isyanı “Düzmece Mustafa İsyanı” olarak itham
etmişlerdir.
II. MURAT DÖNEMİ GELİŞMELERİ (1421-1451)
*I.Mehmet’in ölümünden
sonra yerine oğlu II. Murat padişah olmuştur
(1421)
*II.Murat; 1422 de İstanbul’u kuşatmış ancak Anadoluda’ki beyliklerin Osmanlılara karşı birlik olup saldırması üzerine
II. Murat, İstanbul kuşatmasını kaldırarak bu beyliklerle savaşmaya
başlamıştır.
*II.Murat
Anadolu’da Türk siyasi birliğini sağlama çabalarına hız vererek; Aydınoğulları
ve Menteşeoğullarını ortadan kaldırdı. Ayrıca Germiyanoğulları beyliği ise Yakup Bey’in vasiyeti
üzerine onun ölümünden
sonra Osmanlı topraklarına katıldı.
*II.Murat, Balkanlarda durmuş olan fetihleri
tekrar başlatarak Yanya, Selanik ve Serez’i yeniden
Osmanlı topraklarına katmıştır.
Edirne – Segedin Antlaşması (1444)
*Osmanlııların balkanlarda yeniden
fetihlere başlaması üzerine
Avrupa devletleri bir haçlı itifakı
oluşturarak Osmanlılara saldırmışlardır. Aynı zamanda Karamanoğulları’nın da Anadolu’dan saldırması üzerine Osmanlı Devleti,
Avrupa devletlerinden barış
isteyerek Edirne-Segedin antlaşmasını imzalamıştır.
*Yapılan antlaşmaya göre;
---è 10 yıl süreyle
savaş olmayacak
---è Sırbistan bağımsız olacak
---è Eflak macaristana bağlanacak ancak Osmanlııya vergi ödeyecek
---è Tuna nehri sınır olucak.
# NOT: Edirne-Segedin Antlaşması; Osmanlıların “Haçlılar ile imzaladığı ilk barış antlaşmasıdır”.
VARNA SAVAŞI (1444)
Varna Savaşı (1444)
Osmanlı Devleti Haçlılar
(Sırplar, Bulgarlar vb. Balkan devletleri)
Savaşın Sebepleri: Çocuk yaşta olan 12 yaşındaki
II.Mehmet’in, Osmanlı tahtına geçmesini fırsat bilen Haçlıların (Avrupa devletlerinin) Edirne-Segenin
antlaşmasını bozması.
Savaşın Sonuçları: Yapılan savaşı Osmanlılar kazanmış ve böylece
Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki hakimiyeti güç kazanmıştır.
İKİNCİ KOSOVA SAVAŞI (1448)
II. Kosova Savaşı
(1448)
Osmanlı Devleti Haçlılar
(Sırplar, Bulgarlar vb. Balkan devletleri)
Savaşın Sebepleri:
* Erdel beyi “Hünyadi Yanoş’un
(Jan Hünyad), Osmanlıları balkanlardan atmak için Balkan devletleri ile güçlü bir ordu
hazırlaması.
Savaşın Sonuçları: Bu zafer ile;
* Balkan devletlerinin “Osmanlı Devleti’ni, Balkanlardan (Avrupa’dan) atma umudu son bulmuştur.
* Balkandaki (Avrupa’daki) Osmanlı hakimiyeti “kesinleşmiştir”.
OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ (1300-1453)
OSMANLI’DA DEVLET ANLAYIŞI
VE DEVLET TEŞKİLATI
v Kut: Eski Türk devletlerinde, hükümdara Göktanrı tarafından verildiğine inanılan yönetme yetkisi.
Ø * Osmanlı Devleti’nde hükümdarlığa kimin geçeceğine dair kesin bir kural yoktu. I. Murat’tan itibaren
“ ülke hanedanın ortak malıdır ” anlayışının yerini, “
ülke padişah ve oğullarınındır ” anlayışı
aldı. Bu uygulamanın amacı, taht kavgalarının sınırlandırılması
ve merkezî otoritenin korunmasıdır.
v Sancağa Çıkma: Şehzadelerin “lala” eşliğinde
sancaklara yönetici olarak
görevlendirilmeleri.
* Şehzadeler, böylece
tahta çıkmadan yönetim
tecrübesi kazanıyorlardı.
* Önemli şehzade
sancakları; İzmit, Bursa,
Kütahya, Manisa ve Amasya’dır.
v Şehzade: Padişahın oğullarına “şehzade” denirdi.
v Lala: Şehzade eğitiminden sorumlu devlet adamı.
Ø
Hükümdar
* Osmanlı Devleti’nde hükümdar ülkenin mutlak
hakimidir. Osmanlı hükümdarları, yasama, yürütme ve yargı yetkilerini kendilerinde toplamışlardı.
*
Bu durum onun her istediğini yapabileceği anlamına gelmezdi.
*
Devleti yönetirken şeriata
ve töreye uymak zorundaydı.
Padişahın Görevleri
* Halkı korumak,
* Adaletli olmak,
*
Sınırları güvenlik altına
almak,
*
Seferlere çıkarak ülke topraklarını genişletmek,
*
Halkın ekonomik ve sosyal refahını
sağlamaktı.
Ø
Hükümdarın Kullandığı Unvanlar
*
Bey, gazi,
hüdavendigar, sultan, padişah,
han, hünkar vb.
*
Osmanlılarda “Sultan” ünvanı ilk olarak “I.Murat” tarafından kullanılmıştır.
v Divan-ı Hümayun: Bütün devlet işlerinin
görüşüldüğü en üst kuruldu.
* Orhan Bey zamanında “Divan-ı Hümayun” kurulmuştur.
Ø Osmanlılarda; “ ilk medrese” “Orhan Bey döneminde” “İznik” te kuruldu.
Ø Murat zamanında sınırların genişlemesiyle, “Beylerbeyilik Sistemi (Eyalet
Sistemi)” kuruldu.
* Buna göre Ülke; yönetim
birimlerine ayrıldı: Eyaletler
sancaklara, sancaklar kazalara,
kazalar köylere ayrıldı.
Eyalet -----è Sanacak -----è Kaza------- è Köy
Ø İlk düzenli
ordu, Orhan Bey zamanında
“Yaya ve Müsellemler” şeklinde
oluşturuldu.
*
I.Murat zamanında
“Kapıkulu Ocağı” kuruldu. Bu sisteme
asker yetiştirmek amacıyla
da “Pençik sistemi”
kuruldu.
v Pençik sistemi: Osmanlılarda, I.Murat döneminde 1363 yılında çıkarılan “pençik kanunu” ile uygulanan sistemdir. Buna göre; savaşta
esir alınan erkek çocuklar önce bir Türk ailesinin yanında Türk-İslam kültürüne
göre yetiştirildikten sonra belli
eğitimlerden geçerek
yeniçeri askeri olarak
yetiştirilirlerdi. Bu sisteme
“pençik sistemi ” denmiştir.
v Devşirme Sistemi: Osmanlılarda, her gayrimüslim aileden bir erkek çocuk alınarak
(ailenin tek çocuğu ise alınmazdı) bir Türk ailesinin yanında
Türk-İslam kültürüne göre yetiştirildikten sonra saraya alınarak
yeniçeri askeri ve ya devlet adamı olmak
için yetiştirilirlerdi. Bu sisteme “devşirme
sistemi ” denmiştir.
TIMAR SİSTEMİ
Ø
Tımar sistemi: Osmanlı’da
bazı devlet yöneticilerine ve askerlere hizmet
karşılığı (maaş karılığı)
bazı toprakların yönetimi bırakılırdı. Bu tımar sahipleri
kendi paylarını buradaki vergi gelirlerinden almaktaydı. Geri kalan
vergilerlerle de bölgenin ihtiyaçları karşılanıyor ve Orduya “cebelü” adı
verilen atlı asker besleniyordu. Bu sisteme “tımar sistemi” denilmiştir.
v Cebelü: Tımar sahiplerinin yetiştirdiği atlı asker.
Tımar Sisteminin Osmanlı
Devleti’ne Sağladığı Yararlar
*
Hazineden para çıkmadan
Tımar bölgesinin tüm giderleri karşılanıyordu
*
Ordunun asker ihtiyacı
karşılanıyordu
*
Topraklar boş kalmıyor
ve üretimde süreklilik sağlanıyordu
*
Uygulandığı bölgenin güvenliği sağlanıyordu
* Vergiler daha düzenli toplanıyordu
* Devlet otoritesi
en uç bölgelere kadar ulaşmış
oluyordu
Ø “Tımar
Sistemi” I.Murat zamanında kurulmuştur. Bu sisteme göre;
dirlik denilen ülke toprakları şu bölümlere ayrılmıştır:
OSMANLI ORDUSU
KARA KUVVETLERİ
KAPIKULU ASKERLERİ
*
I.Murat zamanında Kapıkulu Ocakları kuruldu.
*
Kapıkulu Ocakları; piyadeler
ve süvariler olmak üzere iki bölümden oluşmaktaydı.
A-Kapıkulu Piyadeleri
Ø Acemi Ocağı: Acemi Ocağı,
Yeniçeri Ocağı'na asker yetiştirmek için kurulmuştur.
Ø Yeniçeri Ocağı: Pençik ve Devşirme sisteminden gelen hristiyan kökenli
askerlerden oluşan ocaktır.
* Yeniçeriler, Kapıkulu
Ocakları'nın en temel
ve en kalabalık grubuydu.
*
“I.Murat” zamanında Edirne'de kuruldu.
*
Yeniçeriler, devletin merkezi
otoritesinin temelini oluştururlardı.
*
Yeniçerilerin komutanına Yeniçeri
Ağası denirdi.
* Yeniçeriler, yılda bir elbise, üç ayda bir “ Ulufe ” denen maaş alırlardı.
v Ulufe: Yeniçeri askerlerine üç ayda bir verilen maaş.
Yeniçeri Askerlerinin Özellikleri (Görevleri)
*
Üç ayda bir maaş (ulufe)
alırlar.
*
İstanbul’da veya yakın kışlalarda yaşarlar.
* Devşirme kökenli
askerlerdir.
* Emekli olana
kadar evlenemezler.
*
Sadece askerlik işleriyle
uğraşırlar.
*
Yaya birliklerdir
Ø Cebeci Ocağı: Silah bakım ve onarımını yapan askeri sınıftır.
Ø
Topçu Ocağı: Top dökmek, top mermisi yapmak
ve top atmak için kuruldu.
*
Osmanlı ordusunda ilk top,
“I. Murat” zamanında 1389'da “I.Kosova Savaşı'nda” kullanılmıştır.
Ø Top Arabacıları Ocağı: Büyük topları, arabalar
ile savaş meydanına
taşıyan askeri sınıftır.
Ø Lağımcı Ocağı: Kuşatmalarda; kalelerin
altına tünel ve çukurlar kazıp, dinamit ve fitil gibi patlayıcılar ile surları çökerten askeri sınıftır.
Ø
Humbaracılar: Havan topu, mayın ve el bombası
gibi patlayıcıları yapan ve kullanan
ocaktır.
Ø
Bostancılar: Bahçe ve bağlarda Padişah'ın yanı başında ya da Saltanat kayıklarında Padişahı koruma
görevini üstlenen askeri birliktir.
B-Kapıkulu Süvarileri (Atlıları)
*
Kapıkulu süvarileri, seçkin bir askeri sınıftır.
*
Derece ve maaş yönünden yeniçerilerden üstündür.
Ø Silahtarlar: Padişahın solunda bulunan
ve çadırını koruyan
askeri sınıftır.
Ø
Sipahiler: Savaşta padişahın
sağ tarafında bulunan
askeri sınıftır.
*
Padişahı korudukları için sipahlar ve silahtarlar özel birliklerden oluşmaktaydı.
Ø Sağ ve Sol Ulufeciler: Savaşta saltanat
sancaklarını koruyan sınıflardır.
Ø Sağ ve Sol Garipler: Ordunun ağılıklarını ve hazineyi koruyan
sınıflardır.
EYALET ASKERLERİ
Ø Tımarlı Sipahiler: Toprak sistemine bağlı olarak oluşturulan ve dirlik sahiplerinin beslemek zorunda olduğu
askerlerdir.
*
Osmanlı ordusunun en kalabalık bölümünü
oluşturmaktadır.
* Osmanlı Devleti,
Türkiye Selçuklularında ikta olarak bilinen
bu sistemi alarak
geliştirmiş ve “Tımar
Sistemi” adıyla uygulamıştır.
* Tımar Sistemi'nde devlet, bazı topraklarının gelirlerini, görev karşılığı olarak
askerlerine ve memurlarına vermekteydi.
* Tımar sahipleri, her üç bin akçe için “ Cebelü
” denilen atlı asker beslerdi.
Tımarlı Sipahilerin Özellikleri (Görevleri)
* Maaş almazlar, tımar sisteminden yararlanırlar.
*
Tamamı Türk çocuklarından oluşur.
*
Eyaletlerde yaşarlar, bulundukları toprakları terk etmezler.
*
Savaş zamanında, emrinde
bulundukları beylerbeyi veya sancakbeyinin emrinde
savaşa katılırlar.
* Atlı birliklerdir
* Bulundukları bölgenin
güvenliğini sağlarlar.
Ø
Yaya ve Müsellemler: Ordunun geri hizmetlerini yerine getiren
askeri birliklerdir.
*
Atlı ve yaya askerlerden oluşan
bu “ ilk düzenli
ordu, Orhan Bey zamanında oluşturuldu”.
Ø
Azaplar: Halk arasından
seçilen gönüllü ve “bekar”
erkeklerden oluşurdu. .
Ø Akıncılar: Sınır güvenliğini sağlayan öncü birlikler olup , savaş öncesinde düşman topraklarına ilk saldırıyı yaparak
onları şaşırtan
askeri birlikleridir.
Akıncıların görevleri şunlardır:
* Sınırların güvenliğini sağlamak.
*
Düşman ordusu ve ülkesi hakkında
istihbarat bilgileri toplamak.
*
Sefer çıkan orduya
rehberlik etmek, düşmanın
pusu kurmasını engellemek.
*
Düşman ülkelerin askeri
ve ekonomik kaynaklarına zararlar vermek.
Ø
Yörükler: Konar-göçer (göçebe)
Türkmenlerden oluşan askeri
birliktir.
Ø
Deliler: Bekar Türklerden oluşan ve sınırları koruyan hafif süvari
birlikleridir. Korkusuz ve cesaretli olmalarından dolayı halk arasında “deli” olarak ün salmışlardır.
Ø
Beşliler: Sınır boylarındaki kaleleri koruyan askeri birliktir.
Her beş aileden bir kişi alınarak oluşturulduğu için bu adla anılmışlardır.
Ø
Sakalar: Askerlere su dağıtan, ordunun
su ihtiyacını karşılayan askeri birliktir.
DENİZ KUVVETLERİ (Donanma)
*
Osmanlı denizciliğinin temelleri Karesi Beyliği'nin alınması
ile atıldı.
* Osmanlı donanması, ilk ciddi deniz savaşını Mehmet
Çelebi zamanında, 1415'te
Venedik ile Mehmet
Çelebi döneminde yaptı.
* I. Bayezit zamanında Gelibolu’da bir tersane kuruldu.
*
Fatih döneminden itibaren
Osmanlı donanması denizlerde zaman içerisinde güçlenmeye başlamıştır.
*
Osmanlı donanması Kanuni
döneminde Ege ve Akdeniz’in en önemli gücü haline gelmiştir.
*
Osmanlı donanma komutanına “Kaptan-ı Derya”, gemi komutanlarına “Reis” ve deniz askerlerine de “Levent” denirdi.
*
Donanmada; Karamürsel, Kalite, Kadırga ve Mavna adı verilen
küçük gemiler yanında “Fırkateyn” ve “Kalyon” denilen
büyük gemilerde bulunurdu.
v Levent: Osmanlılarda deniz askeri.
v Kaptan-ı Derya: Osmanlılarda donanma
komutanı.
v Reis: Osmanlılarda gemi komutanı
OSMANLI EKONOMİSİ
v Reaya: Osmanlı topraklarında yaşayan tüm halka “Reaya”
denilmekteydi.
v Miri Arazi: Devlet malı olan topraklara “ Miri arazi ” denirdi.
v Çift: Devletin işlemesi
için köylüye dağıttığı topraklara “ Çift ” denirdi.
v Çiftbozan: Çift sahibinin toprağını izinsiz
olarak terk etmesi
veya üç yıl üst üste ekmemesi
durumunda alınan vergidir.
v Adet-i Ağnam (Ağnam vergisi): Devletin hayvancılıkla uğraşanlardan, hayvan
başına aldığı vergidir.
TİCARET
*
Ticaret yoları
üzerinde yük taşıma
işlerini, “ Mekkari Taifesi
” adı verilen
gruplar yapmaktaydı.
*
Ticaret yoları
üzerinde kervanların dinlenmesi için “ Menziller ” kurulmuştu.
* Ana yollar
ve geçitler “ Derbentçi
” denilen görevlilerin gözetimi altındaydı.
* Şehirlere gelen mallar,
“ bedesten ” ,
çarşı ve “kapan hanlarında” toplanır ve satışa
sunulurdu.
*
Çarşı ve pazarları fiyat ve kalite
bakımından denetleyen görevliler; “Muhtesip” ve
Eminler idi.
v Mekkari Taifesi: Ticaret yolları üzerinde
yük taşıma işini yapan gruplardır.
v Kapan Hanı: Tek cins ticaret
maddesinin toptan satışının
veya dağıtımının yapıldığı yerlerdir.(Un kapanı, yağ kapanı vb)
v Menzil: Ticaret kervanlarının ihtiyaçlarını karşıladığı, dinlendikleri yerlere verilen ad.
v Bedesten: Kapalı Çarşı.
v Derbentçi: Ticaret yolları
üzerindeki geçitleri ve anayolları koruyan
görevli.
v Muhtesip: Çarşı ve pazarları denetleyen görevli.
LONCA TEŞKİLATI
* Esnaf, Ahiliğin birer kolu olan “ Lonca Teşkilatlarına ” bağlıydılar. Her meslek grubunun
ayrı bir loncası
olurdu.
* Loncaya kayıt olan üyeler,
o loncanın denetimi
ve koruması altında
olurlardı.
* Dükkan açma hakkına
“ Gedik ” denirdi. Gediğe sahip olmak için, çıraklık, kalfalık ve ustalık
belgelerini almak gerekirdi.
v Lonca Teşkilatı: Esnafların bir araya gelerek oluşturdukları teşkilat. Osmanlılarda esnaf birliği.
Lonca Teşkilatının Görevleri:
* Üretilen malların
fiyat ve kalite
kontrolünü yapmak
* Esnaf arasındaki haksız rekabeti
önlemek
*
Esnaf ile hükümet
arasındaki ilişkileri kontrol
etmek
*
Esnaflara borç (kredi)
vermek
*
Çalışmayan esnafı korumak
*
Esnaf sayısını kontrol
etmek
* Yoksullara yardım
etmek
* Çırak-kalfa-usta ilişkisi
içerisinde eleman yetiştirmek
v Gedik: Dükkan açma hakkı, izni.
FATİH SULTAN MEHMET (II.Mehmet) DÖNEMİ (1451-1481)
1453- İstanbul’un Fethi
1454- Sırbistan’ın alınması
1459- Amasra’nın alınması
1460- Mora’nın alınması
1461- Trabzon ve Sinop’un alınması
1462- Eflak’ın alınması
1463- Bosna ve Hersek’in alınması
1463-1479------ è Venedik ile Osmanlı
mücadelesi
1473- Otlukbeli Savaşı
1474- Karamanoğulları Beyliği’ne son verilmesi
1475- Kırım’ın Fethi
1476- Boğdan’ın alınması
1479- Arnavutluk’un alınması
1480- İtalya Seferi (Otranto
Seferi)
1481- Fatih Sultan
Mehmet’in ölümü.
İSTANBUL’UN FETHİ (1453)
İSTANBUL’UN FETHİ’NİN
NEDENLERİ:
*Bizans’ın Osmanlı
şehzadelerini kışkırtması,
*Bizans’ın Haçlı
Seferlerine zemin hazırlaması,
*Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki bağlantının sağlanabilmesi,
*Bölge ticaret yollarının ve kazançlarının ele geçirilmek istenmesi,
*Hz. Muhammed’in İstanbul’un fethiyle
ilgili hadisinin olması,
*Eski bir kültür ve yerleşim
merkezi olması.
FETİH İÇİN YAPILAN
HAZIRLIKLAR
Osmanlıların Yaptığı Hazırlıklar:
* Rumelihisarı (Boğazkesen) yaptırıldı.
* Büyük toplar döktürüldü.
*
Balkanlardan gelebilecek tehlikeler için antlaşmalar yapıldı.
*
400 parça donanma
hazırlandı.
*
Karamanoğulları Beyliği ile antlaşma imzalandı.
* Tekerlekli kuleler
yaptırıldı.
* Aşırtma gülleler
atacak havan topları
yapıldı.
*
Silivri ve Vize kaleleri alındı.
Bizans’ın Yaptığı Hazırlıklar:
*
Surlar güçlendirildi.
* Avrupa’dan yardım
istendi.
* Grejuva denen suda yanan ateş geliştirildi.
*
Katolik ve Ortodoks
mezhepleri birleştirilmeye çalışıldı.
*
Haliç’in girişine zincir
gerildi.
İSTANBUL’UN
FETHİNİN SONUÇLARI
Türk Tarihi Açısından
Sonuçları:
*
Osmanlı Devleti’nin Rumeli
ve Anadolu’daki toprak
bütünlüğü sağlandı.
*
Karadenizi, Akdenize bağlayan
ticaret yolunun kontrolü
Osmanlılara geçti.
*
İstanbul, başkent yapıldı.
*
II.Mehmet’e, “fatih”
ünvanı verildi.
*
Osmanlı Devleti, “yükselme dönemi”ne girdi.
Dünya Tarihi Açısından Sonuçları:
*
Doğu Roma (Bizans)
İmparatorluğu sona ermiştir.
*
Fetihten sonra Bizanslı
bilim adamları İtalya’ya göç ederek burada
“Rönesans’ın başlamasında” etkili olmuşlardır.
* Büyük topların surları yıkabileceği anlaşılmıştır. Bu gelişme
“Feodalite (Derebeylik)” nin yıkılmasında etkili oldu
*Ticaret yollarının Türklerin eline geçmesi, Avrupalıların yeni yollar araması,
dolayısıyla “Coğrafi
keşiflere” sebep olmuştur
*
İstanbul’un fethi ile; “Ortaçağ
sona ermiş, Yeniçağ
başlamıştır”.
*
Fener-Rum patrikhanesinin Osmanlı
Devleti’ne bağlanmasıyla, Osmanlı
padişahları “Ortodoks
halkın koruyucusu”
durumuna geldiler.
# NOT: Fatih Sultan Mehmet, 1460’de Mora ve
1461’de Trabzon-Rum İmparatorluğu
üzerine yaptığı seferler ile bu iki yeri fethederek, “Bizans’ın
tekrar canlanma (dirilme) umutlarını” ortadan
kaldırmıştır.
OTLUKBELİ SAVAŞI (1473)
*
Otlukbeli Savaşı’nı, Osmanlılar kazanmıştır.
# Kimler arasında : Osmanlı Devleti - Akkoyunlu Devleti
# Savaşın Sebebi:
*
Akkoyunluların sınırlarını Osmanlı
toprakları yönünde genişletmeleri.
* Akkoyunluların, Osmanlılara karşı Karamanoğulları ve Venedikliler ile ittifak yapmaları.
# Savaşın Sonucu:
*
Osmanlı Devleti, Doğu Anadolu’da güvenliğini sağlamıştır.
*
Anadolu’da “Türk siyasi birliğini sağlama”
yolunda önemli bir adım atılmıştır.
# NOT -1: 1475’de Kırım fethedilmiştir. Böylece;
“Karadeniz bir Türk gölü haline gelmiştir”.
# NOT -2: 1479 yılında Venedikliler ile yapılan
antlaşma ile Venediklilere bazı ticari ayrıcalıklar (Kapitülasyon
) verilmiştir. Böylece “Osmanlı
Devleti’nin kapitülasyon verdiği ilk devlet Venedik” olmuştur.
İTALYA SEFERİ (Otranto Seferi
- 1480)
* Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması, Akdeniz’de Napoli Krallığı ile mücadele ederek
İtalya kıyılarındaki
Otranto’yu almıştır (1480).
* Ancak Gedik Ahmet Paşa; Fatih’in 1481’de
ölümü nedeniyle, yeni padişah olan II. Bayezit’in çağrısıyla İstanbul’a
dönünce Otranto yeniden Napoli Krallığı’nın egemenliğine girdi.
# NOT: İtalya
Seferi (Otranto Seferi)
; Fatih Sultan Mehmet döneminde
“son sefer” olmuştur.
II. BAYEZİT
DÖNEMİ (1481-1512)
1481-1495------ è Cem Sultan
Olayı
1492- İspanya’daki Yahudilerin Osmanlı ülkesine getirilmesi
1511- Şahkulu İsyanı
CEM SULTAN OLAYI
*
Fatih Sultan Mehmet’in ölümünden sonra İki oğlu (II.Bayezid ve Cem Sultan)
arasında taht kavgası
yaşanmıştır.
*
Bu taht mücadelesini II.Bayezid’in kazanması üzerine
Cem Sultan kaçmış ve Rodos şövalyelerine sığınmıştır.
* Cem Sultan; daha sonra
Avrupa’ya götürülerek Papa’ya
teslim edilmiştir. Böylece
Cem Sultan Olayı,
bir dış sorun haline
gelmiştir.
# NOT -1: Cem Sultan Olayı; bir iç sorun iken, Rodos şövalyelerine sığınması ve daha sonra Avrupa’ya götürülerek Papa’ya
teslim edilmesi ile “bir dış sorun haline gelmiştir”.
# NOT -2: Cem Sultan
Olayı, II. Bayezid döneminin sönük geçmesine sebep
olmuştur.
YAVUZ SULTAN SELİM ( I.Selim
) DÖNEMİ (1512-1520)
1514- Çaldıran Savaşı
1515- Turnadağ Savaşı
1516- Mercidabık Savaşı
1517- Ridaniye Savaşı
ÇALDIRAN SAVAŞI
(1514) : Bu savaşı, Osmanlılar kazanmıştır.
# |
Kimler arasında : |
Osmanlı Devleti - |
Safeviler |
|
|
(Yavuz Sultan Selim) |
(Şah İsmail) |
# Savaşın Sebebi: Safevilerin, Doğu Anadolu’yu ele geçirmek için buralarda Şiilik
propagandası yapması.
# Savaşın Sonucu: Doğu Anadolu’daki Safevi ve Şiilik tehlikesi ortadan kaldırılmış ve buradaki Osmanlı
egemenliği güçlenmiştir.
# NOT: Yavuz
Sultan Selim; Çaldıran seferi dönüşünde, Maraş
ve Elbistan’da hüküm süren Dulkadiroğulları
üzerine sefer yaparak “Turnadağ
Savaşı” ile ortadan
kaldırmıştır. Bu beyliğin
ortadan kaldırılması ile, Anadolu’daki Türk siyasal birliği
tam olarak sağlanmıştır..
MISIR SEFERİ
Mısır Seferinin Sebepleri:
* Memlukların, Safeviler ile işbirliği yapması
* Mısır’ın Akdeniz’de önemli limanlara sahip
olması
* Halifeliğin Memluklarda olması ve Memlukların İslam dünyasının önderi olması.
* Osmanlıların Halifeliği almak istemeleri.
* Osmanlıların; Kuzey Afrika’nın fethi için üs elde etmek istemeleri.
Mısır Seferinin Sonuçları:
* Memluk devleti
yıkılarak Suriye, Filistin,
Lübnan, Mısır ve Hicaz bölgeleri Osmanlılara katıldı.
* Venedikliler Kıbrıs
için Memluklara ödediği
vergiyi bundan sonra Osmanlılara verecek.
* Doğu Akdeniz Kıbrıs dışında,
Osmanlı egemenliğine girdi.
* Halifelik, Osmanlılara geçti, Osmanlılar İslam dünyasında büyük bir güç oldu.
* Kutsal emanetler,İstanbul Topkapı sarayının Hırkayışerif Dairesine nakledildi.
* Osmanlı hazinesi
doldu, sınırları iki katı kadar arttı.
OSMANLI DEVLET YÖNETİMİ
v Cülus : Hükümdarın tahta geçmesi
v Cülus töreni : Hükümdarın tahta geçişinde düzenlenen tören.
v Cülus bahşişi : Hükümdarın tahta geçişi esnasında
yeniçerilere verdiği bahşiştir
MERKEZ YÖNETİMİ
v Saray : Padişahın ailesiyle birlikte
yaşadığı ve aynı zamanda devlet
yönetiminin gerçekleştiği yerdir.
*Osmanlı Devleti’nde Saray (Topkapı
sarayı) şu bölümlerden oluşuyordu:
1- Birun (dış saray)
2- Enderun (iç saray)
3- Harem
v Enderun Mektebi : Sarayda, devlet adamı yetiştirilen okul.
v Harem : Padişahın ailesiyle birlikte
yaşadığı, özel hayatının
geçtiği yer.
Enderun’daki odalar
ve bu odalarda verilen hizmetler:
Odanın Adı |
Odadaki Başlıca
Hizmet Türü, Eğitim
ve Öğretim |
Küçük Oda |
* Bu odalardaki öğrencilerin görevi okuma yazma
öğrenmek ve öteki
odalara geçmek için hazırlanmaktı. |
Büyük Oda |
|
Doğancılar Odası |
* Bu odada eğitim
görenler padişahın av sırasında kullandığı doğanlar ile ilgilenirlerdi. |
Seferli Odası |
* Bu odada eğitim
görenler padişahın giyim
işleriyle ilgilenirlerdi. |
Kiler Odası |
* Bu odada eğitim
görenler padişahın yiyecek
hizmetlerine bakarlardı. |
Hazine Odası |
* Bu odada eğitim
görenler padişahın değerli eşyalarını ve hazinesini korurlardı. |
Has Oda |
* Bu odada eğitim
görenler padişahın en yakınında bulunur
ve ona hizmet
ederlerdi. |
DİVAN-I
HÜMAYUN
* Bugünkü karşılığı
“Bakanlar Kurulu”dur.
* İlk olarak “Orhan Bey” döneminde kurulmuştur.
v Divan-ı Hümayun: Osmanlı Devleti’nde bütün
devlet işlerinin görüşüldüğü en üst kuruldur.
* Divan-ı Hümayun
toplantılarına Fatih dönemine
kadar Padişahlar başkanlık yapmıştır. Fatih’ten sonra ise toplantılara “Sadrazamlar” başkanlık
yapmıştır.
*
Bu dönemden sonra
Padişahlar, Divan toplantılarını “Kasr-ı Adl” denilen
bir penceren takip etmiştir.
v Kubbealtı: Topkapı Sarayın’nda, Divan toplantılarının yapıldığı
yer.
v Kasr-ı Adl: Padişahların, Divan toplantılarını izledikleri tak (pencere).
Divan-ı Hümayun’un Üyeleri
ve Görevleri
Padişahın ’ın Görevleri:
* Üst kademe devlet memurlarını atamak.
* Savaşa ve barışa onay vermek.
* Orduyu komuta
etmek.
* Ülkesini adaletle
yönetmek.
* Halkın refah ve güvenliğini sağlamak.
Veziriazam (Sadrazam)’ın Görevleri:
* Padişahın verdiği
bütün görevleri yaparak
ona yardımcı olmak
* Divana başkanlık
yapmak (Fatih döneminden sonra)
* Padişah’ın mührünü
taşımak
* Padişah savaşa
katılmadığı zamanlarda, ordunun
başında “Serdar-ı Ekrem” sıfatıyla sefere katılmak.
Vezirlerin Görevleri:
* Sadrazamın verdiği
görevleri yaparak ona yardımcı olmak.
Kazasker’in Görevleri:
* Divana gelen
büyük davalara bakmak
* İlmiye sınıfındaki bazı görevlilerin tayin ve azillerini yapmak.
Defterdarın’ın
Görevleri:
* Devletin bütün gelir ve giderlerinden sorumlu
olmak.
* Hazineden sorumlu
olup devlet bütçesini
hazırlamak
Nişancı’ın
Görevleri:
* Fethedilen toprakların kayıtlarını tutarak tapu-kadastro görevini yapmak.
* Resmi evraklara Padişahın tuğrasını
çekmek.
* Bütün iç ve dış yazışmalardan sorumlu
olmak.
Kaptan-ı Derya’nın Görevleri:
* Bütün donanma işlerinden sorumlu
olmak ve divana
bu konularda divana
bilgi vermek.
Yeniçeri Ağası’nın Görevleri:
* İstanbul’un güvenliğinden sorumlu olmak ve gerektiğinde divana
bilgi vermek.
Reisülküttap’ın Görevleri:
* Devletin bütün dışişlerini yürütmek
ve bundan sorumlu
olmak.
v Şeyhülislam: Çıkan kanunların İslam dinine
uygun olup olmadığı
hakkında fetva verme
yetkisine sahip olan, ilmiye sınıfının en üst görevlisi olan kişi.
v Fetva : Şeyhülislam tarafından verilen
şer’i hüküm veya karar.
# NOT -1: Veziriazam olağan
Divan toplantılarından başka haftanın her günü ikindi vakti kendi konağında ayrı bir divan kurardı. “İkindi
Divanı” denilen
bu Divanda, Veziriazam hükümet
işleriyle ilgilenir ve halkın istek ve şikâyetlerini dinlerdi.
# NOT -2: Savaş
ilanı veya ülke güvenliğini tehdit eden hâllerde ise padişahın başkanlığında
Divan üyelerinin yanı sıra önde gelen olağanüstü bir kurul toplanırdı. Padişah dışında Divana katılanların ayakta
durarak karar alması
nedeniyle bu tür toplantılara
“Ayak Divanı” denirdi.
OSMANLI’DAKİ BAZI GÖREVLİLERİN, “GÜNÜMÜZDEKİ KARŞILIKLARI”
Osmanlıdaki Adı |
Günümüzdeki Karşılığı |
Veziriazam (Sadrazam) |
* Başbakan |
Vezirler |
* Başbakan Yardımcıları |
Nişancı |
* Dışişleri Bakanı |
Defterdar |
* Maliye Bakanı |
Kazasker |
* Adalet Bakanı – Milli Eğitim
Bakanı |
Kaptanı Derya |
* Deniz Kuvvetleri Komutanı – Donanma Bakanı |
Reisülküttap |
* Dışişleri Bakanı |
Subaşı |
* Jandarma Amiri – Polis Amiri |
Müderris |
* Öğretim Görevlisi – Öğretmen |
YÖNETENLER
# Osmanlı Devleti’nde “Yönetenler” Üç sınıfa ayrılırdı:
1-
Seyfiye (Ehl-i Kılıç – Ehl-i Ümera)
2-
İlmiye (Ehl-i Şer)
3-
Kalemiye (Ehl-i Kalem)
“Seyfiye” Sınıfı
Yöneticileri Kimlerdi?
* Tımarlı Sipahiler - Kapıkulu Askerleri
- Sadrazam - Vezirler
- Beylerbeyi - Sancak Beyleri
- Kapıkulu Zabitleri
-
Deniz Askerleri vs.
“İlmiye” sınıfı
yöneticileri kimlerdi?
*
Şeyhülislam - Kazasker - Kadılar - Müftüler - Müderrisler - İmamlar - Müezzinler - Medrese Öğrencileri vs.
“Kalemiye” sınıfı
yöneticileri kimlerdi?
*
Defterdar - Nişancı
- Reisülküttap - Katipler ve bazı kalemler
vs.
İSTANBUL’UN YÖNETİMİ
*
Osmanlı Devleti’nin başkenti
olması nedeniyle İstanbul’un özel bir yönetimi
vardı.
*
Şehrin yönetimindeki en yetkili kişi, “İstanbul kadısı (Taht kadısı)” idi. Taht kadısı bir yıllığına seçilirdi.
*
Taht kadısı şehirdeki
davalara bakmanın yanı sıra hükümet
emirlerinin uygulanmasını sağlardı.
*
Ayrıca kendisine bağlı şehremini ve mimarbaşı gibi görevliler aracılığıyla İstanbul’da belediye hizmetlerinin yerine getirilmesini gözetirdi.
* İstanbul’daki zanaat ve ticaret
hayatını düzenleme ve denetleme yetkisi
“muhtesip”e verilmişti. Taht kadısına bağlı bir
memur olan muhtesip, pazarları denetler ve vergileri toplardı. Malların fiyatı,
kalitesi ve kâr oranları ile ilgili kuralları uygulamak da onun görevleri
arasındaydı.
*
İstanbul’un güvenliğinden genel
olarak “yeniçeri ağası” sorumluydu.
*
Şehrin düzenini bozan
ve suç işleyen yeniçeriler “muhzır ağa” tarafından denetlenirdi.
*
Sivil halk arasında
güvenliği gündüzleri “subaşı” , geceleri
ise “asesbaşı” komutasındaki kolluk güçleri sağlardı.
TAŞRA ve EYALET YÖNETİMİ
YÖNETİM
BİRİMİ |
YÖNETİCİ |
GÜVENLİK
İŞLERİ |
ADALET
İŞLERİ |
EYALET |
Beylerbeyi |
Subaşı |
Kadı |
SANCAK |
Sancakbeyi |
Subaşı |
Kadı |
KAZA |
Kadı |
Subaşı |
Kadı |
KÖY |
Köy Kethüdası |
Yiğitbaşı |
Kadı Naibi |
* Osmanlı Devleti’nde başkent İstanbul dışında
kalan tüm ülke topraklarına “taşra” adı veriliyordu. Taşra yönetimi genel
olarak “tımar sistemi” etrafında şekillenmişti.
* Osmanlı Devleti’nde “Taşra yönetimi”, idari birimlere ayrılmıştı. Bu idari birimleri
büyükten küçüğe doğru şöyledir:
Eyalet - Sancak - Kaza - Köy
EYALET
*
Eyalet sistemi; İlk olarak “I.Murat” döneminde oluşturulmuştur.
* Eyalet, sancakların birleşmesiyle meydana gelen en büyük yönetim birimiydi.
* Eyaletler, “Beylerbeyi” tarafından idare
edilirdi.
* Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında Anadolu
ve Rumeli olmak üzere iki beylerbeyliği vardı.
Ülke topraklarının genişlemesi ile birlikte
beylerbeyliklerinin sayısı da arttı.
*
Beylerbeyi, bulunduğu eyaletin
merkezi konumundaki “Paşa Sancağı”nda otururdu.
* Beylerbeyi kendi bölgesinde padişahı temsil etmek,
divanında halkın sorunlarını çözmek, güvenliği sağlamak
ve tımar dağıtımı ile ilgili işleri yürütmekle
görevliydi.
* Ayrıca savaş zamanında kendisine bağlı sancak beyleri
ve tımarlı sipahilerin başında orduya katılmakla yükümlüydü.
v Eyalet: Sancakların birleşmesiyle meydana gelen en büyük yönetim
birimi.
# ------è
Osmanlı Devleti’nde Eyaletler, vergi düzeni
esas alınarak üç bölüme ayrılmıştır :
*Salyaneli (Yıllıklı) Eyaletler
*Salyanesiz (Yıllıklı) Eyaletler
*Özel Yönetimli (Ayrıcalıklı-İmtiyazlı) Eyaletler
1- Salyaneli (Yıllıklı) Eyaletler: Tımar sisteminin uygulanmadığı eyaletlerdir.
*
Yemen - Habeş - Mısır - Trablusgarp - Tunus - Cezayir - Fas - Bağdat - Basra
2- Salyanesiz (Yıllıksız) Eyaletler: Tımar sisteminin uygulandığı eyaletlerdir.
* Anadolu - Karaman - Sivas - Erzurum - Diyarbakır - Halep - Şam - Trablusşam - Musul - Rumeli - Bosna - Budin
- Maraş (Zilkadriye)
3- Özel Yönetimli (Ayrıcalıklı-İmtiyazlı) Eyaletler: İçişlerinde serbest,
dışişlerinde Osmanlıya bağlı olan eyaletlerdir.
*
Hicaz - Kırım
- Erdel - Eflak - Boğdan
SANCAK
*
Osmanlı Devleti’nde kazaların
bağlı olduğu yönetim
birimlerine sancak adı verilirdi.
*
Sancaklar, “Sancakbeyi” tarafından kanun ve nizamlara uygun olarak yönetilirdi.
*
Sancak beyi sancağındaki tımarlı sipahileri yanına
alarak bağlı bulunduğu
beylerbeyinin komutasında orduya
katılırdı.
*
Ayrıca sancakta asayişi
sağlar, suçlularla mücadele
eder ve devlet adına bazı vergileri toplardı.
v
Sancak : Osmanlılarda; Eyalet
ile Kaza arasında
kalan idari birim.
KAZA
*
Kazaların başında kadılar
bulunurdu. İlmiye sınıfının bir üyesi olan kadıların geniş yetkileri vardı.
v Kadı : Mahkemelerde hakimlik ve yargıçlık görevini
yapan ve aynı zamanda kazaları
da yöneten kişidir.
Kazalarda Görev Yapan Kadı ’
ların Görevleri:
*Davalarda yargıçlık görevi
yapmak
*Merkezden gelen emirleri halka iletmek, halkın
isteklerini merkeze iletmek
*Nikah kıymak
*Kazadaki belediye
işlerinden sorumlu olmak
*Olağanüstü durumlarda toplanan vergilerden sorumlu
olmak
OSMANLILARDA EĞİTİM
v Medrese : Osmanlılar’da dini eğitim
başta olmak üzere,
eğitimin verildiği okul.
* ilk Osmanlı medresesi; Orhan Bey tarafından 1331’de İznik’te açıldı.
Bunu Bursa ve Edirne’de kurulan
medreseler izledi.
*
Osmanlılarda devletin güçlenmesine bağlı olarak gelişen
medrese eğitimi İstanbul’da kurulan “Fatih (Sahn-ı
Seman)” ve “Süleymaniye
Medreseleri” ile zirveye ulaştı.
# NOT: Sahn-ı Seman Medresesi ------è Fatih Sultan Mehmet
Süleymaniye Medresesi ------è Kanuni Sultan Süleyman döneminde açılmıştır.
v
Müderris : Medreselerde ders veren öğretim
görevlisi, öğretmen.
v
Şehzadegan Mektebi
: Hükümdarların erkek çocuklarının ilkokul eğitimini karşılayan okuldur.
Osmanlı Devleti’nde “Askeri Eğitimin” Verildiği Yerler veya Kurumlar
*
Yeniçeri ocağı
* Acemi oğlanlar ocağı
* Tophane
*
Tüfekhane
*
Humbarahane
*
Kılıçhane
*
Mehterhane
*
Tersane
Osmanlı Devleti’nde “Dini Eğitimin”
Verildiği Yerler Veya Kurumlar
*
Medereseler
* Cami
* Tekke
*
Zaviye
*
Lonca
* * * * * * * *
OSMANLI’DA EKONOMİK GELİŞMELER
Osmanlı Devleti’nin Gelir Kaynakları:
*
Şeri ve örfi vergiler
*
Ticari gelirler
*
Gümrük, maden, tuzla ve ormanlardan gelirleri
* Bağlı devletlerin ödedikleri vergiler
* Savaş ganimetleri
v Öşür Vergisi: Müslüman çiftçilerden alınan
ürün vergisidir.
v
Haraç Vergisi: Gayrimüslim çiftçilerden alınan
ürün vergisidir.
v Cizye Vergisi: Gayrimüslim erkeklerden alınan
vergidir.
v Avarız Vergisi: Doğal afet ve savaş
gibi olağanüstü durumlarda toplanan vergidir.
v Ağnam Vergisi (Adet-i
Ağnam): Hayvancılıkla uğraşanlardan alınan vergidir.
# ------è Osmanlı Devleti;
Ticareti geliştirmek ve daha güvenli
yapılmasını sağlamak amacıyla
bazı teşkilatlar kurmuştur.
v Menzil Teşkilatı: Ticaret yolları üzerinde
konaklama, dinlenme ve ihtiyaçların giderildiği yerlerden oluşan teşkilattır.
v
Mekkari Taifesi
: Ticaret yolları
üzerinde “yük taşımacılığını” meslek edinen kişilerin oluşturduğu teşkilattır.
v
Derbentçi: Anayollar ve önemli
kavşakların güvenliğini sağlayan
görevlilerdir.
VAKIF SİSTEMİ
v Vakıf: Devletin veya zengin insanların, ihtiyacı olan insanların yararlanması için açtıkları
sosyal hayır kurumlarıdır.
Vakıfların Yararları:
*Osmanlı Devleti sınırları içinde
uygulanan iskan faaliyetlerinde
*Yerleşim yerlerinin sosyo-kültürel ihtiyaçlarının karşılanmasında
*Yolların, han, kervansaray gibi binaların yapım ve işletiminde
*Halkın sağlık, eğitim ve öğretim alanındaki ihtiyaçlarının karşılanmasında
*İhtiyacı olan tüccarlara vakıflarda biriken paradan kredi kullandırılarak ticaretin
desteklenmesinde etkili olmuşlardır.
* * * * * * * *
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
DÖNEMİ (1520 - 1566)
1521- Belgrad’ın Fethi
1522- Rodos’un Fethi
1526- Mohaç Muharebesi 1529- I. Viyana Kuşatması 1533- İstanbul Antlaşması
1533- Cezayir’in alınması
1534- Irakeyn Muharebesi
1535- Fransa’ya kapitülasyon verilmesi
1538- Preveze
Deniz Savaşı
1538-1553------ è Hint Deniz Seferleri
1551- Trablusgarp’ın Fethi
1548- Tebriz’in alınması
1553- Nahçıvan’ın alınması
1555- Amasya Antlaşması
1555- Augsburg Barışı 1560- Cerbe Deniz Savaşı 1566- Zigetvar Seferi
Osmanlı-Macaristan İlişkileri
*1521’de ; Macaristan üzerine yapılan sefer ile “Belgrat”
fethedilmiştir. Avrupa’yı Balkanlara bağlayan Belgrat,
Avrupadaki fetihler için önemli bir üs haline getirilmiştir.
*1526’da ; Macaristan’ın Belgrat’ı geri almak
istemesi ve Fransa Kralı Fransuva’nın Osmanlılardan yardım istemesi üzerine Macarlar ile “Mohaç Meydan Muharebesi” yapılmış ve
Macarlar yenilgiye uğratılmıştır.
Osmanlı-Avusturya İlişkileri
*1529’da ; Viyana kuşatılmış ancak kış mevsiminin yaklaşması üzerine “Viyana
alınamamış” ve kuşatma
kaldırılmıştır.
*1532’de
; Almanya Seferi ile Avusturya’ya tekrar sefer düzenlenmiştir. Osmanlı ile savaşmaya cesaret edemeyen
Avusturya Kralı Ferdinand ile 1533’de
İstanbul Antlaşması (İbrahim Paşa Antlaşması) yapılmıştır.
1533-İstanbul (İbrahim Paşa) Antlaşması :
# Kimler arasında
: Osmanlı Devleti - Avusturya
# Önemi ve Sonucu:
* Bu antlaşma ile Osmanlı
Devleti, Avusturya üzerinde
kesin üstünlük kurmuştur. Çünkü; Avusturya Kralı, protokolde
Osmanlı sadrazamına eşit kabul edilmiştir.
*
Osmanlı-Avusturya arasında imzalanan
ilk antlaşmadır.
Osmanlı-İran İlişkileri
1555-Amasya Antlaşması :
# Kimler arasında
: Osmanlı Devleti - İran
# Önemi ve
Sonucu:
*
Osmanlı Devleti ile İran arasında
yapılan ilk antlaşmadır.
# Zigetvar Seferi (1566), Kanuni’nin “ son seferi” olmuştur.
Kanuni Döneminde
Denizlerdeki Gelişmeler
*1533’te ; “Barbaros Hayretttin Paşa”nın Osmanlı
hizmetine girmesi ve Kaptan-ı Derya
olması ile onun yönetimi altındaki
“Cezayir” Osmanlılara bağlanmıştır.
Preveze Deniz Savaşı (1538)
: Bu savaşı, Osmanlılar kazanmıştır.
# Kimler arasında : Osmanlı Donanması - Haçlı Donanması
(Barbaros Hayrettin Paşa) (Andrea Dorya)
# Önemi ve Sonucu:
*Akdeniz’deki üstünlük Osmanlılara geçmiştir ve Osmanlılar Akdeniz’deki en büyük güç olmuştur.
*Bu zaferin yıl dönümü (28 Eylül) günümüzde “donanma günü” olarak
kutlanmaktadır.
Kanal Projeleri:
*
Osmanlılar, kara ve denizlerdeki hakimiyetlerini pekiştirmek için projeler
geliştirmişlerdir. “Sokullu Mehmet Paşa”
tarafından hazırlanan, ancak o dönemin şartlarından dolayı hayata geçirilememiş projeler ve amaçları şunlardır:
----è Don-Volga Kanalı
Projesi: (Hazar Denizi’ne
ulaşarak, Ruslara karşı Orta Asya’daki Türk hanlıklarına yardım
etmek için)
----è Süveyş Kanalı
Projesi: (Baharat Yolu’nun
güvenliği ve canlandırılması için)
----è Marmara-Karadeniz Projesi:
(Gemi yapımındaki kereste ihtiyacını, Sakarya
ve Bolu ormanlarından temin etmek için)
HİNT DENİZ SEFERLERİ
Hint Deniz Seferlerinin Sebepleri:
*Portekiz’in Baharat
Yolu’nu denetim altına
almak istemesi
*Hintli Müslümanlara yapılan baskı
*Portekiz’in Basra Körfezi
ve Kızıldeniz’e yapılan
giriş ve çıkışları
engellemesi
*Gücerat Sultanının yardım
isteği
*Portekiz’in Kızıldeniz’de hacca giden Müslümanlara saldırması
# Osmanlılar; Hint Okyanusu’na dört sefer (1538, 1551, 1552 ve 1553 yılında) düzenlemiştir. Portekiz ile yapılan
bu mücadelelerde istenilen başarıya ulaşılamamıştır.
Hint Deniz
Seferlerinin, Başarısız Olmasındaki Sebepler:
*Hint deniz
seferlerine gereken önemin
verilmemesi,
*Osmanlı donanmasının okyanus şartlarına uygun olmaması,
*Portekiz donanmasının güçlü olması,
*Hint Denizi’nin Osmanlı gemicileri tarafından iyi tanınmaması,
*Gücerat sultanlarının Osmanlı donanmasına yardım etmemesidir.
KAPİTÜLASYONLAR
v
Kapitülasyon : Osmanlı Devleti’nde yabancı tüccarlara verilen
“ticari imtiyazlar”.
# Kapitülasyonlar; Kanuni Sultan Süleyman döneminde , 1535 yılında , Fransa’ya verilmiştir.
Kanuni Sultan Süleyman’ın Fransa’ya Verdiği Kapitülasyonların Amacı:
* Fransa ile iyi ilişkiler kurarak
onu Hristiyan birliğinden koparmak ve böylece
Osmanlıya karşı oluşan haçlı ittifakını parçalamak.
* Coğrafi keşiflerle önemi azalan Akdeniz
ticaretini tekrar canlandırmak.
* * * * * * * *
OSMANLI’DA HUKUK - BİLİM - TEKNOLOJİ - SANAT ALANINDAKİ GELİŞMELER
Osmanlı’da Hukuk
* Fatih Sultan Mehmet, çıkardığı
yasaları ve kendisinden önceki bütün kanunları “Kanunname-i Ali Osman” adı ile bir araya toplamıştır.
* Böylece; Osmanlı
Devleti’nde kanunlar ilk kez, “Fatih Sultan Mehmet”
döneminde yazılı hale getirilmiştir.
# Osmanlı’da uygulanan iki tür hukuk vardı.
*Şer’i hukuk: Kaynağını Kuran-ı
Kerim’in (İslam dini) oluşturduğu dini kurallardır.
*Örfi hukuk: Kaynağını gelenek
ve göreneklerin (Türk
töresi) oluşturduğu kurallardır.
* Osmanlı’da, Örfi Hukuka herkes
uymak zorunda idi. Ancak Şer’i Hukuka sadece
Müslümanlar uymak zorundaydı, Gayrimüslimlerin Şer’i Hukuka
uyma zorunluluğu yoktu.
# Padişahların çıkardığı kanunlar
Örfi Hukuk kapsamında idi ancak bu kanunlar , Şer’i Hukuka
aykırı olamazdı.
* Padişah kanunların İslam dinine uygun olup olmadığını Şeyhülislam’a sorardı, bu konuda Şeyhülislam’ın verdiği karara da fetva
denirdi.
v
Fetva : Şeyhülislam tarafından verilen şer’i hüküm veya karar.
# Osmanlılarda fetva verme yetkisi Şeyhülislam’a aittir. Padişahların fetva verme yetkileri
yoktur.
v
Kadı : Mahkemelerde gelen davalara bakıp,
hüküm veren kişidir.
(Bugünkü hakim ve yargıçlar)
Kazalarda (İlçelerde) Görev Yapan Kadıların Görevleri:
*Davalarda yargıçlık görevi
yapmak
*Merkezden gelen emirleri halka
iletmek, halkın isteklerini merkeze iletmek
*Nikah kıymak
*Kazadaki belediye işlerinden sorumlu
olmak
*Olağanüstü durumlarda toplanan vergilerden sorumlu
olmak
Osmanlı’da Bilim ve Teknoloji
v
Medrese: Osmanlılarda eğitimin yapıldığı
temel kurumdur.
* Fatih Sultan Mehmet döneminde, “Sahn-ı Seman Medreseleri” kurulmuştur.
* Kanuni Sultan
Süleyman döneminde, “Süleymaniye Medreseleri” kurulmuştur.
·
Bu dönemin ünlü Bilim Adamları;
----è Matematik ve Astronomi’de: “Ali Kuşçu” ve “Takiyüddin Mehmet”
(Osmanlı’daki ilk rasathaneyi kurmuştur)
----è Coğrafya’da: “Matrakçı Nasuh”
ve “Piri Reis” (Kitab-ı Bahriye adlı
eseri ünlüdür.)
----è Tıp’ta: “Sabuncuoğlu Şerafettin” (Cerrahname adlı
eserinde ameliyat tekniklerini çizmiştir.)
Osmanlı’da Görülen
Edebiyat Türleri
*Divan Edebiyatı
*Halk Edebiyatı
*Tasavvuf Edebiyatı
Osmanlı’daki Güzel Sanatlar
Minyatür : Perspektif (derinlik) olmadan yapılan resimlere denir. Minyatür sanatı
ile uğraşanlara ise “Nakkaş” denir.
Hat : Güzel yazı yazma sanatıdır. Hat sanatı ile uğraşanlara ise “Hattat” denir.
Tezhip : El yazması kitapları süsleme
sanatıdır. Tezhip sanatı
ile uğraşanlara ise “Müzehhip” denir.
Ciltçilik : Kitap sayfalarını bir arada tutabilmek için yapılan kaplama
sanatıdır. Ciltçilik ile uğraşanlara ise “Mücellit” denir.
Ebru : Özel olarak
hazırlanmış suyun yüzeyine
boyaları serpiştirerek, oluşan
deseni bir yüzeye aktarma sanatıdır.
Çinicilik : Kil topraktan
yapılan levhaların genellikle çiçek resimleriyle bezenip
fırında pişirilmesi sanatıdır.
Kakmacılık : Ağaç, taş veya madenlerin oyularak bu oyuklara
değerli taşlar ve metaller ile sedef, fildişi
gibi malzemelerin
yerleştirilmesi sanatıdır.
Osmanlı’da Mimari
* Bu çağın mimarisindeki en ünlü şahsiyet,
“Mimar Sinan” dır. # Mimar
Sinan’ın;
Çıraklık eseri : * Şehzade Camisi Kalfalık eseri : * Süleymaniye Camisi Ustalık
eseri : * Selimiye
Camisi
* * * * * * * *
AVRUPADAKİ GELİŞMELER
v Skolastik Düşünce: Kilisenin egemen olduğu
genel düşünce sistemidir.
v Feodalite: Toprak egemenliğine dayalı bir yönetim
şeklidir.
Feodaliteyi Zayıflatan Unsurlar:
* Haçlı seferleri
* Ateşli silahların kullanılması
* Coğrafi keşifler
* İngiltere ve Fransa’daki iç savaşlar
COĞRAFİ KEŞİFLER
v Coğrafi Keşifler: 15.yy’da Avrupalı denizcilerin yeni ticaret yolları
ve yeni yerler bulmak
amacıyla çıktıkları seyahatler sonucunda yaptıkları keşiflerdir.
Coğrafi Keşiflerin Sebepleri:
* Avrupalıların Doğu’nun
zenginliklerine doğrudan ulaşmak
istemeleri.
* Bazı Kralların keşiflere katılan
denizcileri desteklemesi.
* Teknolojik gelişmelerle pusulanın geliştirilmesi ve pratik hale getirilmesi.
* Coğrafya bilgisinin gelişmesi, açık denizlere
dayanıklı gemilerin yapılması.
* Cesur gemicilerin yetişmesi.
* Avrupalıların Hristiyanlığı yaymak istemeleri.
# Amerika
kıtası 1492’de, “Kristof
Kolomb” tarafından keşfedilmiştir.
# Dünyanın
etrafı ilk kez, 1522’de, “Macellan” tarafından dolaşılmıştır.
# “Bartelmi
Diaz” Afrika kıtasını
güneyden dolaşarak, 1487’de “Ümit Burnu’nu” keşfetmiştir.
Coğrafi Keşiflerin Sonuçları:
* Bir çok yeni ülke,
yer ve medeniyetler tanındı.
* Bazı yeni hayvan ve bitki türleri
bulundu.
* Doğunun zenginlikleri Avrupa’ya taşındı.
* Köle ticareti başladı. Afrika’dan siyah insanlar Amerika
kıtasına çalıştırılmak üzere götürüldü.
* Akdeniz’deki limanlar
önemini kaybederken, Atlas okyanusundaki limanlar
önem kazanmaya başladı.
* Zenginlik ölçüsü
olan toprağın yerini altın ve gümüş aldı.
* Keşifleri destekleyen Krallar güçlendi, kilisenin
etkisi azaldı.
* Sanat ve bilime önem veren “mesen”
sınıfı oluştu.
* Dünyanın yuvarlak
olduğu anlaşıldı, bilim ve kültür
hareketleri başladı (Rönesans’a zemin hazırladı).
Coğrafi Keşiflerin Osmanlı Devleti’ne Etkileri:
* Akdeniz ticareti
önemini kaybetti.
* İpek ve baharat yolları
eski canlılığını kaybetti.
* Amerika’dan gelen
altın ve gümüşün
Osmanlı ülkesine girmesi
paranın değer kaybetmesine yol açtı.
* Böylece mal ve eşya fiyatları arttı.
Devlet, bunu karşılamak için yeni vergiler
koydu, bu durum ayaklanmaların çıkmasına yol açtı.
* * * * * * * *
RÖNESANS
v Rönesans (Yeniden Doğuş)
: 15. ve 16. yüzyıllarda; Avrupa ülkelerinde görülen
bilim, düşünce, güzel sanatlar ve edebiyat alanındaki gelişmelere
“Rönesans” denilmiştir.
v Hümanizm : İnsan ve doğa sevgisini temel alan düşünce
sistemidir.
# Rönesans ilk olarak;
İtalya”da, başlamış ve daha sonra diğer Avrupa
ülkelerine yayılmıştır.
Rönesans’ın İtalya’da Başlamasının Nedenleri:
* İtalya’nın İslâm uygarlıklarıyla yakın
ilişki içinde olması.
* İstanbul’un fethinden sonra İtalya’ya giden
bilginlerin Latince eserleri
çevirmeleri.
* İtalyan zenginlerin bilimsel ve kültürel
çalışmaları desteklemeleri
* İtalya’nın ticaret
merkezi olmasından ötürü değişik medeniyetlerle etkileşim içinde olması.
Rönesans’ın Sebepleri:
* Haçlı Seferleri ile Müslüman
dünyasından öğrendikleri matbaayı
geliştirmeleri
* Coğrafi keşiflerle zenginleşen Avrupa’da sanatı
ve sanatçıyı koruyan
“Mesen sınıfı”nın oluşması
* Kiliseye olan güvenin azalması
ve skolastik düşüncenin önemini kaybetmesi
* Yetenekli sanatçı
ve bilim adamlarının yetişmesi
* Eski Yunan, Roma (antikite) ve İslam medeniyetine ait eserlerin incelenmesiyle akılcı düşüncenin ortaya çıkması.
Rönesans’ın Sonuçları:
* Avrupa’da resim, heykel, edebiyat
ve mimari en üst düzeyde
gelişme gösterdi.
* Eski eserler ve daha önce papaların çevirisine izin vermedikleri İncil, Latinceden Avrupa
dillerine çevrilerek okunduğu için kiliseye ve din adamlarına
duyulan güven sarsıldı.
* Reform hareketlerine zemin hazırlandı.
* Skolastik düşünce
yıkılarak yerini deney ve gözleme
dayalı pozitif düşünceye bıraktı.
* Pozitif ve özgür düşünce,
bilim alanında yeni buluşların ortaya
çıkmasına yol açtı.
* * * * * * * *
REFORM
v Reform: Aslına bağlı kalınarak “yeniden
düzenleme” anlamına gelir.
v Afaroz: Hristiyanlıkta, dinden çıkarma.
v Endülüjans: Kilisenin günahları
affetme karşılığında para ile sattığı
kağıt, belge.
v Enterdi : Papa’nın; bir Kralı halkı ile birlikte cezalandırmasıdır.
v Martin Luther: Reform hareketlerini başlatan
kişi.
# Reform hareketleri ilk olarak; Almanya’da, “Katolik kilisesine karşı”, “Martin Luther” öncülüğünde başlamıştır.
Reform Hareketlerinin Sebepleri:
*Matbaanın Avrupa’da kullanılmasıyla İncilin farklı dillere
çevrilmesi ve okuma
yazma bilenlerin sayısının
artması.
*Rönesansın da etkisiyle, insanların daha özgür ve gerçekçi düşünmeye
başlayarak kilise ve din adamlarını eleştirmeye başlaması.
*Kilise ve din adamlarının; aforoz ve endülüjans gibi yetkilerle halkı
kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalışması.
*Papa’nın çok geniş siyasi yetkilere sahip olması.
*Skolastik düşüncenin egemen olması; Endülüjans ve Aforoz gibi yetkilerin halkın
tepkisine neden olması.
Reform Hareketlerinin Sonuçları:
*Avrupa’da mezhep
birliği parçalandı. Katolikliğin yanında Protestanlık, Kalvenizm, Anglikanizm, Presbiteryenizm vb. yeni
mezhepler ortaya çıktı.
*Papaların ve din adamlarının saygınlığı azaldı.
*Katolik kilisesinin otoritesi sarsıldı. Bozulan imajını
düzeltmek için kendi
içinde düzenlemeler yaptı.
*Papa krallar üzerindeki etkisini kaybetti.
*Kilise, topraklarını büyük ölçüde
kaybetti.
*Eğitim ve öğretim kilisenin
elinden alınarak laik eğitim sistemi
kuruldu.
*Kültürel bilimsel gelişmelerde kilise etkisinin azalmasıyla daha serbest bir ortam oluştu.
Reform Hareketlerinin Osmanlı
Devleti’ne Etkileri:
*Osmanlı Devleti,
ülkesinde yaşayan Hristiyan azınlıklara geniş bir inanç özgürlüğü
sağladığından dolayı Osmanlı Devletinde “Reform hareketleri etkili olmamıştır”.
*Avrupa'daki Hristiyan birliğinin parçalanması, Osmanlı
Devleti'nin işine geliyordu. Bu sebeple, Kanuni,
Luther'in faaliyetlerini destekledi.