5 Eylül 2024 Perşembe

33


Bu araştırmanın amacı, çocuklarda iyi halini destekleyen resimli çocuk kitaplarının çocukların sosyal uyumlarına ve sosyal duygusal dayanıklılıklarına etkisini incelemektir. Araştırma karma yöntem kullanılarak, nitel ve nicel veriler birlikte elde edilmiştir. Araştırmanın uygulama süreci İstanbul ili, Sarıyer ilçesinde yer alan bağımsız özel bir anaokulunda ilk kez okula başlayarak eğitim alan 3-6 yaş arasında 50 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma sürecinde, çocuklarda iyi olma halini destekleyen ve uzman görüşüyle belirlenen 8 kitap öğrencilere etkili okuma teknikleri de kullanılarak okunmuştur. Araştırmanın nicel veriler için Okul Öncesi Çocuklar İçin Sosyal Duygusal İyi Oluş ve Psikolojik Sağlamlık Ölçeği (PERİK) kullanılmıştır. Araştırmanın nitel verileri için ise öğrencilerin iyi olma hali, sosyal-duygusal dayanıklılık kavramlarına ilişkin görüşleri alınmıştır. Nicel boyuttan elde edilen sonuçlara göre, iyi olma halini destekleyen resimli çocuk kitaplarının erken çocukluk dönemindeki çocukların iyi olma hali ve sosyal-duygusal dayanıklılık becerileri üzerinde olumlu yönde etkisi olduğu belirlenmiştir. Araştırmanın nitel boyutunda, resimli çocuk kitaplarının öğrencilerin iyi olma hali, sosyal-duygusal dayanıklılık kavramlarına ilişkin görüşlerine etkisi olduğu görülmüştür. Araştırmada nicel boyuttan elde edilen bulguların, nitel boyuttan elde edilen bulgularla desteklendiği sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: İyi Olma Hali, Çocuklarda Sosyal-Duygusal Dayanıklılık, Resimli Çocuk Kitapları
v
THE EFFECT OF CHILDREN’S PICTURE BOOKS CAUSED THE WELL-BEING IN CHILDREN ON SOCIAL ADAPTATION AND SOCIAL-EMOTİONAL RESEILIENCE OF CHILDREN.
ABSTRACT
The aim of this research is to examine the effect of picture books that support well-being in children on social adaptation and social emotional resilience of children. By using mixed method, qualitative and quantitative data were obtained together. The implementation process of the research was carried out with 50 students between the ages of 3-6, who started school for the first time in an independent private kindergarten located in Sarıyer district of Istanbul. During the research process, 8 books that support well-being in children and were determined by expert opinion were read to the students by using effective reading techniques. The Social Emotional Well-Being and Psychological Resilience Scale for Preschool Children was used for the quantitative data of the study. For the qualitative data of the research, the opinions of the students on the concepts of well-being and social-emotional resilience were taken. According to the results obtained from the quantitative dimension, it was determined that picture books supporting well-being had a positive effect on the well-being and social-emotional resilience skills of children in early childhood. In the qualitative aspect of the research, it was observed that picture books for children had an effect on students' views on the concepts of well-being and social-emotional resilience. In the study, it was concluded that the findings obtained from the quantitative dimension were supported by the findings obtained from the qualitative dimension.
Key Words: Well-Being, Social-Emotional Resilience in Children, Children's Picture Books
vi
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ONUR SÖZÜ .............................................................................................................. ii
ÖNSÖZ ....................................................................................................................... iii
ÖZET .......................................................................................................................... iv
ABSTRACT ................................................................................................................ v
İÇİNDEKİLER ......................................................................................................... vi
ŞEKİL LİSTESİ ........................................................................................................ ix
TABLOLAR LİSTESİ ............................................................................................... x
I. GİRİŞ ................................................................................................................... 1
A. Problem Durumu ............................................................................................... 1
B. Araştırmanın Amacı .......................................................................................... 2
C. Araştırmanın Önemi .......................................................................................... 3
D. Araştırmanın Sınırlılıkları ................................................................................. 4
E. Sayıltılar ............................................................................................................ 4
F. Tanımlar ............................................................................................................ 4
II. KURAMSAL ÇERÇEVE................................................................................... 6
A. İyi olma Hali (Well-Being) ............................................................................... 6
B. Psikolojik Dayanıklılık ..................................................................................... 9
C. Erken Çocukluk Döneminde Sosyal Duygusal Gelişim ................................. 11
D. Çocuğun Psikolojik İyi Olma Hali .................................................................. 12
E. Çocuklarda Sosyal Duygusal Dayanıklılık ..................................................... 14
F. Resimli Çocuk Kitapları .................................................................................. 15
III. YÖNTEM .......................................................................................................... 18
A. Araştırmanın Deseni........................................................................................ 18
1.Araştırmanın nicel boyutu ............................................................................... 19
vii
2. Araştırmanın nitel boyutu ............................................................................... 20
B. Çalışma Grubu ................................................................................................ 21
C. Veri Toplama Araçları .................................................................................... 21
D. Veri Toplama Süreci ....................................................................................... 23
E. Verilerin Analizi.............................................................................................. 23
IV. BULGULAR ...................................................................................................... 25
A. Araştırmanın hipotezi olan çocuklarda iyi olma halini destekleyen resimli çocuk kitaplarının çocukların sosyal uyum ve dayanıklılıklarına etkisine ilişkin bulgular ................................................................................................................... 25
B. Çocukların iyi olma ve dayanıklılık (yılmazlık) kavramları hakkındaki görüşlerine ilişkin bulgular ..................................................................................... 26
1. İyi olmak kategorisine ilişkin bulgular ........................................................... 26
2. İyi olmak ile ilgili bir sözcük kategorisine ilişkin bulgular ............................ 27
3. Kendini iyi hissetmek kategorisine ilişkin bulgular ....................................... 28
4. Bir arkadaşının kendini iyi hissetmesi kategorisine ilişkin bulgular .............. 29
5. Kolay kategorisine ilişkin bulgular ................................................................. 29
6. Zor kategorisine ilişkin bulgular ..................................................................... 30
7. Zoru kolaylaştırmak kategorisine ilişkin bulgular .......................................... 31
8. Yardım etmek kategorisine ilişkin bulgular.................................................... 32
9. Vazgeçmek kategorisine ilişkin bulgular ........................................................ 33
10. Dayanıklılık kategorisine ilişkin bulgular..................................................... 33
V. TARTIŞMA VE YORUM ................................................................................ 34
VI. SONUÇ VE ÖNERİLER.................................................................................. 36
A. Çocuklarda iyi olma halini destekleyen resimli çocuk kitaplarının çocukların sosyal uyum ve dayanıklılıklarına etkisine ilişkin sonuçlar ................................... 36
B. Çocukların iyi olma ve dayanıklılık (yılmazlık) kavramları hakkındaki görüşlerine ilişkin sonuçlar .................................................................................... 36
C. Uygulamaya yönelik öneriler .......................................................................... 37
D. Araştırmacılara yönelik öneriler ..................................................................... 37
viii
VII. KAYNAKÇA ..................................................................................................... 39
EKLER ...................................................................................................................... 44
ÖZGEÇMİŞ .............................................................................................................. 50
ix
ŞEKİL LİSTESİ
Sayfa
Şekil 1. Nitel verilerin içerik analizi .......................................................................... 24
x
TABLOLAR LİSTESİ
Sayfa
Tablo 1. Araştırmaya Katılan Çocukların Özellikleri ................................................ 21
Tablo 2: PERİK Ölçeği Normallik Testi Sonuçları ................................................... 25
Tablo 3: PERİK Ölçeği Öntest Sontest Puan Ortalamalarına İlişkin Bulgular .......... 26
Tablo 4. Çocukların “İyi olmak ne demek?” sorusuna ilişkin görüşleri .................... 26
Tablo 5. Çocukların “İyi olmak denilince aklına gelen sözcüğü söyle” sorusuna ilişkin görüşleri...................................................................................................................... 27
Tablo 6. Çocukların “Ne olursa kendini iyi hissedersin?” sorusuna ilişkin görüşleri 28
Tablo 7. Çocukların “Sen ne yaparsan arkadaşın kendini iyi hisseder?” sorusuna ilişkin görüşleri...................................................................................................................... 29
Tablo 8. Çocukların “kolay bir şey söyle” sorusuna ilişkin görüşleri........................ 29
Tablo 9. Çocukların “zor bir şey söyle” sorusuna ilişkin görüşleri ........................... 30
Tablo 10. Çocukların “Zor bir şeyi kolaylaştırmak için ne yaparsın?” sorusuna ilişkin görüşleri...................................................................................................................... 31
Tablo 11. Çocukların “Zor durumda olan ………nasıl yardımcı olabilirsin?” sorusuna ilişkin görüşleri .......................................................................................................... 32
Tablo 12. Çocukların “Zor durumda olan……..vazgeçer mi?” sorusuna ilişkin görüşleri...................................................................................................................... 33
Tablo 13. Çocukların “ Sen zor bir şeyi yapmak ister misin?” sorusuna ilişkin görüşleri .................................................................................................................................... 33
1
I. GİRİŞ
A. Problem Durumu
İnsan hayatı boyunca mutlu olmak, iyi olmak hakkında düşünmekte ve çaba göstermektedir. Bir insanın yaşamının temel amacı mutlu olmaktır. İnsanın mutlu olmasını ve iyi olmasını nasıl sağlayacağı ise, filozoflar ve bilim insanları tarafından araştırma, sorgulama konusu olmuştur. İyi olma kavramını kısaca mutluluk, esenlik olarak ifade edebiliriz. İyi olma hali nedir, bir insanın iyilik hali nasıl sağlanır, sorularına ise pozitif psikolojinin gelişmesi ile birlikte daha fazla cevap aranmaya başlanmıştır. Bu alanda önemli çalışmalar yapmış olan Ryff iyi oluşu, bireyin kendini gerçekleştirmek ve yaşamdan doyum alabilmek için sarf ettiği mükemmellik çabası olarak tanımlamıştır (Ryff&Keyes, 1995). Bu tanımdan yola çıkarak, iyi olma halini, bir insanın mutlu olmasından çok daha karmaşık bir kavram olduğunu görmekteyiz. İyi olma hali için, bir insanın bir amaç doğrultusunda hedef belirlemesi, bu hedefe ulaşmak için çaba göstermesi, karşılaştığı zorluklar karşısında pes etmeyerek devam edebilmesi, sosyal uyum ve sosyal beceriler geliştirebilmesi, son olarak da kendini gerçekleştirebilmesi gerekmektedir.
Bir insanın gelişiminin en önemli dönemlerinden biri erken çocukluk dönemidir. Çocukların bu dönemde, bilişsel, dil, fiziksel, sosyal ve duygusal yani tüm gelişiminin desteklemesi eğitimin temel hedefidir. Bu dönemde çok yönlü bir destek alınamaması, çocuğun maruz kaldığı olumsuzluklar, onun daha sonraki yıllardaki fiziksel, bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim alanlardaki sağlığını etkileyebilmektedir. (Aktan ve Önder, 2018) Bu nedenle, insan yaşamın sihirli yılları olan erken çocukluk döneminde, iyi olma halinin, sosyal uyum ve dayanıklılığının nasıl destekleneceği, bu sosyal duygusal becerilerin nasıl gerçekleştirileceği önemli bir problem sorusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Erken çocukluk eğitiminde iyi olma halini ve sosyal duygusal dayanıklılığı desteklemek için resimli çocuk kitaplarının bir etkisi olur mu? Resimli çocuk kitaplarındaki kahramanlar ile çocuklar bağ kurduklarında etki yaratır mı? İyi
2
olma hali olan kahramanlar çocuklar için bir örnek oluşturabilir mi? Çünkü çocukların resimli çocuk kitaplarındaki hikâye kahramanların olaylar karşısındaki sergilendikleri tutumun, çocuklar tarafından örnek alınabileceği düşünülmektedir. (Topcu, 2019) Erken çocukluk döneminde, çocuğun özellikle sosyal duygusal becerilerinin gelişimine destek sunabilmek, dolayısıyla iyi olma hali ve dayanıklılığını geliştirmek için resimli çocuk kitaplarının etkisini araştırmak bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.
B. Araştırmanın Amacı
Erken çocukluk döneminin insan hayatı için ne kadar önemli olduğu uzun yıllardır kabul edilen bir gerçektir. İnsanın yaşam boyu mutlu ve iyi olma halinin sağlanması için belirli yetkinliklere sahip olması gerekmektedir. İşte, bu yetkinliklerin yaşamın en özel dönemi olan erken çocukluk döneminde geliştirilebilmesi söz konusudur. İyi olma halini ve sosyal duygusal dayanıklılığın nasıl geliştirilebileceği, hangi araçların kullanılacağını belirlemek için çocukların gereksinimlerine odaklanmak yararlı olacaktır. Çünkü çocuğun iyi olma halini neyin sağladığını anlamak için, onların neye ihtiyacı olduğuna ilişkin görüşlerini öğrenmek ve anlamak gerekmektedir. (Street, 2020). Çocukların gözünden psikolojik iyi oluşunun ne demek olduğunu duymanın, gözlemlemenin biz yetişkinlere yol gösterici olacağını düşünülmektedir. Çocukların kendi sosyal duygusal gelişim ve ihtiyaçlarına ilişkin bakış açılarını öğrenmek, yetişkinlerin görüşlerini desteklemektedir. (Parkes et. al., 2016) Bu çalışma ile, çocukların psikolojik iyi oluş ve sosyal-duygusal dayanıklılık hakkında ne düşündükleri, iyi oluşu sağlamak için nelere gereksinimleri olduğunun anlaşılmasına yarar sağlayacağı öngörülmektedir. Aynı zamanda, erken çocukluk eğitiminde, önemli bir yere sahip hikâye kitaplarının çocukların bilişsel-duygusal dayanıklılık ve esneklik gelişimine etkisini araştırmak amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda bir hipotez ve bir araştırma sorusu belirlenmiştir:
Hipotez 1: Çocuklarda iyi olma halini destekleyen resimli çocuk kitaplarının çocukların sosyal uyum ve dayanıklılıklarına anlamlı bir etkisi vardır.
Araştırma Sorusu 1: Çocukların iyi olma ve dayanıklılık kavramlarına ilişkin düşünceleri nelerdir?
3
C. Araştırmanın Önemi
Yaşam biçimlerine ilişkin seçimlerin yapıldığı ve alışkanlıkların çoğunun kazanıldığı dönem yaşamın çocukluk ve ergenlik yıllarıdır. Bu dönemde seçilen sağlıksız alışkanlıklar ve yaşam biçimleri sonraki yıllarda bazı fiziksel ve duygusal hastalıklara yol açabilmektedir. (Owen ve Çelik, 2018) Bu nedenle çocuklara ve ergenlere erken yaşlarda somut olarak yaşamlarını nasıl daha sağlıklı yaşayabilecekleri ve iyilik hallerini nasıl artırabileceklerinin öğretilmesinde fayda görülmektedir. Bu nedenle çocukluk ve ergenlik döneminde çocukların aile dışında eğitim aldıkları yer olan okullar ön plana çıkmaktadır. Okullar kişiyi bir üst eğitim kurumuna hazırlarken, aynı zamanda hayata hazırlayarak da içinde bulunduğu toplumla uyumlu hale getirmektedir. Okullar, toplumun küçük bir kesitidir, yaşama dair her şey okulun içinde mikro düzeyde gerçekleşmektedir. Öğrenci için okul ortamı gerçek yaşamın bir simülasyonu gibidir. Bireyin yetişkinlik döneminde içinde bulunduğu toplumla uyum içinde, iyi hali yüksek, zorluklara karşı dayanıklı, sosyal ve duygusal becerilerde yetkin, hayatın hakkını veren, mutlu ve yaşamdan doyum alan bir kişi olabilmesi önemlidir. Bu yetkinliklere sahip olabilmesi için, okullarda pozitif psikoloji yaklaşıma yönelik uygulamalara yer verilmesi gerekmektedir. Böylelikle hem bireyin iyi olma haline yönelik bir destek sağlanmış olacaktır, hem de iyi olma haline ulaşan öğrencilerin akademik performansına da dolaylı olarak katkı sağlanabilecektir. (Demir ve Türk, 2020)
İnsan hayatın ilk yılları olan erken çocukluk döneminde, çocuklara sunulan eğitim fırsatları onların tüm yaşamına etki edebilecek güçtedir. Böylesine önemli bir dönemde bireyin psikolojik iyi olma halini ve dayanıklılığını etkileyen uygulamalara yer verilmesi, yetişkinlik döneminde de mutluluğuna, iyi olma haline ve yaşamdan doyum almasına neden olacağını ifade edebiliriz. Erken çocukluk döneminde iyi olma halini ve sosyal duygusal dayanıklılığını desteklemek amacıyla, okullarda oyun oynamanın yanı sıra hikâyeleri kullanmak, etkileşimli kitap okuma etkinlikleri düzenlemek yarar sağlayacaktır. Kitaplar çocuklar için önemli bir uyarandır, araçtır. Kitaplardaki resimler, hikâye ve hikâyede yer alan kahramanlar yoluyla çocuklara açık ve alt mesajlar sunmaktadır. Bu da çocukların dünyayı algılayışlarını, bakış açılarını ve düşüncelerini etkilemektedir. (Dilek, 2017)
F. Kardaş ve İ. Yalçın tarafından 2019 yılında yapılan Türkiye’de iyi oluş ile ilgili yapılmış araştırmaların sistematik olarak incelenmesi çalışmasına göre, bu konuda
4
yürütülen araştırmaların 2010 yılından sonra yoğunlaştığı ve daha çok ortaokul ve lisans öğrencilerine yönelik olduğu tespit edilmiştir. (Kardaş ve Yalçın, 2019). İyi olma hali (well-being) ve dayanıklılığa (resilience) ilişkin araştırmaların özellikle erken çocukluk dönemine yönelik yapılmasının, alanyazına katkı sağlamanın yanı sıra, küçük çocukların daha nitelikli bir eğitim almalarına yarar sağlayacağı düşünülmektedir.
D. Araştırmanın Sınırlılıkları
 Araştırma örneklemi İstanbul ili özel bağımsız anaokulunda öğrenim görmekte olan üç ve altı yaş arasındaki öğrenciler ve onların öğretmenleri ile sınırlıdır.
 Araştırma örneklemi İstanbul ilinde 50 çocuk ve öğretmeni ile sınırlıdır.
 Araştırma, belirlenen resimli hikâye kitapları ve etkili okuma etkinlikleri, öğrencilere uygulanan ölçek ve görüşmeye katılan anaokulu öğrencilerinin görüşleri ile sınırlıdır.
E. Sayıltılar
 Araştırmaya katılan öğretmenlerin araştırmada kullanılan ölçme aracını doldururken gözlem ve görüşlerini içtenlikle yansıttıkları varsayılmaktadır.
 3-6 yaş grubu çocukların davranışlarını belirlemede öğretmenlerinin görüşlerinin temel alınabileceği varsayılmıştır.
F. Tanımlar
İyi Olma Hali: Oxford Sözlüğü’ne göre iyilik hali “konforlu, rahat, sağlıklı ve mutlu olma hali” olarak ifade edilirken, Türk Dil Kurumu’na göre “gönenç olma, sağlığı yerinde olma, esenlik” anlamı taşımaktadır.
Psikolojik İyi Oluş: : Psikolojik iyi oluş, hayatta karşılaşılan zorluklar ve bunlar için bireyin direnç gücü gösterebilmesi (yaşam amaçlarını devam ettirebilme, bireysel gelişim ve diğer insanlar ile olumlu ve sağlıklı ilişkiler kurabilme gibi) ve bu süreci yönetebilme becerisi olarak tanımlanmıştır (Keyes, et.al., 2002).
5
Psikolojik Dayanıklılık: Psikolojik sağlamlık, önemli stres veya travma kaynaklarını etkili bir şekilde müzakere etme, bunlara uyum sağlama veya yönetme sürecidir (Akt. Cömert & Özbey, 2021; Werner, 1997)
6
II. KURAMSAL ÇERÇEVE
A. İyi olma Hali (Well-Being)
İnsanın doğduğu andan ölümüne kadar olan süre içinde, en önemli amacı mutlu olmak ve yaşamdan doyum alabilmektedir. Mutlu bir insan olabilmek için, sağlıklı olmak, zengin olmak, başkaları tarafından takdir edilmek, makama veya güce sahip olmak….gibi pek çok gerekçe sayabiliriz ancak filozoflar veya kendini gerçekleştirmiş, bilge olan kişiler, mutlu olmak için çok daha yalın, sade, temel şeylere ihtiyacımız olduğunu söylemektedirler. İnsanın yaşama amacı olan mutluluğa nasıl ulaşacağı ise, tüm insanlarda olduğu gibi, aynı zamanda bilim insanları tarafından da önemli bir araştırma konusu olmaktadır. Mutlu olmak için bireyin hangi tür yetkinliklere sahip olması gerektiği sorgulanmaktadır. Son yıllarda yapılan araştırmalarda bireyin sosyal, duygusal ve bilişsel alanlardaki yetkinliklerinin, olumlu özelliklere sahip olmasının yaşamdan aldıkları doyumu olumlu anlamda arttırdığına ilişkin bulguların olduğu görülmüştür (Atan, 2020). Mutlu olmak ile ilgili sorgulamaların, bireyin iyi olma hali (well-being) ve dayanıklılığı (resillience) kavramlarını da gündeme gelmesine neden olduğu görülmektedir.
Günümüzde yeni yeni kullanılmaya başlanan ve iyi olma hali olarak tanımlanan bu kavram, aslında çok daha uzun zaman önce Aristoteles’ın eudemonia olarak ifade ettiği anlayışla açıklanmıştır. (Arslan, 2020) Aristoteles’e göre eudemonia, kişinin mutlu olmak için günlük ve geçici hazlardan ziyade, kendine anlamlı hedefler belirleyip bunları gerçekleştirmek için çaba göstermesi, bu çaba sırasında gelişmesi, üretken olması ve böylelikle yaşamına anlam katabilmesiyle mümkün olan bir mutluluk halidir. (Atan, 2020) Aristoteles, iyi olma halini tek başına mutluluk arayışı olarak açıklamanın sığ olduğunun altını çizmiş; insanlar için iyi yaşam, değerli bir amaca ulaşmayı amaçlayan insanların erdemli faaliyetleri olarak açıklamıştır. Buna göre, iyi olma hali, bireysel mutluluk veya bireysel zenginlikten daha fazlasını içerir, daha ziyade dikkatle düşünülmüş üretkenlik ve katılımın ölçüsüdür. Bir insanın iyi
7
olma halini, onun değerli bir amaca ulaşmak için üretken olması ve sosyal katılım, sosyal uyum olarak açıklayabiliriz. (Scaria et. al., 2020)
Aristoteles’e kadar uzanan, hatta insanlık tarihi kadar eski olduğunu düşündüğümüz iyi olma hali (well-being) kavramının zamanla psikoloji alanında da yer aldığı görülmektedir. Psikoloji bilimi yakın zamana kadar çoğunlukla ruh sağlığı hastalıklarının tedavi edilmesine odaklanmış ve olumlu tutum ve davranışları kazandırılması konusunun yoğun olarak çalışılmadığı gözlenmiştir. (Kardaş&Yalçın,2019) Yakın dönemde pozitif psikoloji yaklaşımının ortaya çıkması ile birlikte sadece insanda olumsuz durum, davranış ile hastalıkların iyileştirilmesinin yanı sıra olumlu niteliklerin kazandırılmasına odaklanılmış ve böylelikle mutluluk, iyi olma, esenlik kavramları da tartışılmaya başlanmıştır. Özellikle bu konunun gündeme gelmesinde Amerikan Psikoloji Derneği (APA) başkanı olarak Martin Seligman’ın 1998 yılında yaptığı konuşma önemli bir dönüm noktası olmuştur. (Kardaş&Yalçın,2019)
Martin E. P. Seligman ile birlikte pozitif psikoloji kavramı yaygınlaşmış ve özellikle insan psikolojisi alanında çalışan bilim insanları tarafından, bireyin iyi olma halinin ve yaşamdan aldıkları doyumun nasıl sağlanacağına ilişkin araştırmalara daha fazla yer verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Pozitif psikoloji ile, kişinin hastalıklarını tespit edip iyileştirmek, eksiklikleri gidermekten çok, bireyin iyi oluşunu ve mutluluğu arttırmayı hedeflemek ifade edilmektedir. Pozitif psikoloji anlayışının yaygınlaşması ile birlikte, özellikle son yıllarda iyi olma hali, psikolojik iyi oluş, yaşam doyumu, dayanıklılık, direnç, karakter gücü, yetkinlikler ile ilgili bilimsel çalışmaların arttığı görülmektedir. (Atan, 2020)
Psikolojik iyi oluş, mutlulukla ilgili önemli çalışmaları olan ve pozitif psikoloji alanında öncü bilim insanlarından biri olan Norman M. Bradburn, insanların yaşamlarına ilişkin farkındalığının, yaşam doyumunun psikolojik iyi olma hali için, önemli bir etkisinin olduğunu düşünmektedir. Bradburn (1969), psikolojik iyi oluşu, olumlu ve olumsuz duygular arasında bireyin içsel bir denge kurabilmesi olarak tanımlamıştır. Böylelikle psikolojik iyi oluş ifadesinin alanyazında ilk kez Bradburn tarafından bir kavram olarak ifade edildiğini söyleyebiliriz. (Atan, 2020). Bradburn ve meslektaşları tarafından yürütülen psikolojik iyi oluşun nasıl ölçüleceğine ilişkin çalışmalarda, bu tanımdan yola çıkılarak, çıktının mutluluk üzerine olması gerektiğine odaklanarak hareket etmişlerdir. (Atan, 2020) Aynı zamanda Bradburn ve
8
meslektaşları tarafından, bireyin iyi olma halini, eğitim durumu, mesleği, kentleşme, politik etkiler vb. sosyal değişkenlerin nasıl etkilediğine; psikolojik iyi oluş düzeylerinin bu etkilerle nasıl bir değişim gösterdiğine ilişkin araştırmalar yapılmıştır. (Atan, 2020) Brandurn tarafından yapılan bu araştırmalar ve bunların sonucunda geliştirdiği mutluluk indeksi, pozitif psikoloji alanında çalışma yapan araştırmacılara temek bir kaynak oluşturmuştur. Brandurn’un çalışmaları sayesinde, kişinin iyi olma halini sağlamak için, bireyin olumlu özelliklerini arttırmanın önemine odaklanılmış ve bu yönde yürütülen araştırmaların artması söz konusu olmuştur. Bradburn’un alanyazına kazandırdıkları, iyi oluş kavramına ilişkin çalışmalar adına son derece önemlidir. (Atan, 2020)
Pozitif psikoloji alanında önemli çalışmalar yapan, Bradburn’un çalışmalarından yola çıkarak bu kavramı daha geliştiren ve kapsamlı bir model ortaya koyan diğer bilim insanı ise Carol D. Ryff’dır. Psikolojik iyi olma hali kavramı ve bireyin psikolojik olarak sağlıklı olarak tanımlanması için hangi davranışlara, özelliklere sahip olması gerektiği ile ilgili kuramsal yaklaşımı ilk kez psikolog Carol Ryff ortaya koymuştur. (Atan, 2020) Ryff’a göre bir kişinin psikolojik olarak sağlıklı olarak tanımlanması için, şu altı boyutta yeterli olması gerekmektedir:
 Bireyin kendisini olumlu ve olumsuz özellikleri ile birlikte kabul ederek, değerlendirmesi (kendini kabul),
 Kendine hedefler koyarak gelişmeye devam edebilmesi,
 İnsanın yaşama dair amaçlarının olması,
 Sosyal çevresi ile ilişkileri sürdürebilmesi,
 Hem kendisinin hem de içinde bulunduğu çevreyi yönetebilmesi (özyönetim)
 Kendi kararlarını verebilen, bağımsız bir birey olabilmesi (özerklik) Ryff, psikolojik iyi oluşun çok boyutlu olduğunu ifade etmiştir. Psikolojik iyi olmanın, günlük ve geçici haz olmaktan çok daha fazlası olduğunu savunmuştur. (Ryff&Keyes, 1995) Ona göre psikolojik iyi olma hali, bireyin olumlu ve olumsuz duyguları arasındaki dengeyi kurabilmesiyle ve yaşam doyumunun sağlanabilmesiyle mümkün olmaktadır. Well being (iyi olma hali, esenlik) kavramına ilişkin alanyazında farklı tanımlamalar olmakla birlikte, Oxford Sözlüğü’ne göre iyilik hali “konforlu, rahat,
9
sağlıklı ve mutlu olma hali” olarak ifade edilmiştir. Bu tanıma göre iyi oluş, hem öznel duygu ve deneyimlere, hem de yaşam koşullarına atıfta bulunmaktadır. İyi olma hali, hem kişisel olarak arzuların yerine getirilmesi ve bunun sonucunda mutlu olunması, hem de bireyin gelişerek kendini gerçekleştirmesi ve yaşamdan doyum alabilmesi ile ilgilidir. Kavram, yaşamın birçok boyutuyla ilişkilidir. İyi olma hali kavramının genişliği ve heterojenliği nedeniyle, insan hakları ve çocuk hakları, ekonomik koşullar, duygusal ihtiyaçlar… gibi psikoloji, felsefe, hukuk, ekonomi, sosyal ve kültürel birçok alanla da bağlantıları kurarak açıklanmasını gerekmektedir. (Ben-Arieh et.al., 2014) Tüm bu açıklamalardan yola çıkarak psikolojik iyi oluş, hayatta karşılaşılan zorluklar ve bunlar için bireyin direnç gücü gösterebilmesi (yaşam amaçlarını devam ettirebilme, bireysel gelişim ve diğer insanlar ile olumlu ve sağlıklı ilişkiler kurabilme gibi) ve bu süreci yönetebilme becerisi olarak tanımlanmıştır (Keyes, et. al., 2002). Psikolojik iyi oluş, kişinin yaşamına dair anlamlı hedefler belirlemesi, bu hedefler doğrultusunda çaba göstermesi, yılmazlık içinde olması ve diğer insanlarla iletişim kurarak sağlıklı bir sosyal çevre edinebilmesi ile ilgilidir. (Ryff ve Keyes,1995). Buna göre psikolojik iyi oluşu, öncelikle kendisini gelişmesi gereken veya olumlu karakter özellikleriyle bir bütün olarak kabul etmesi, gelişmek ve değişmek için çaba göstermesi, yaşam boyu anlamlı amaçlar kendisine belirleyerek devam edebilmesi, zorluklar karşısında pes etmeyerek sorunlara çözümler üretmesi, hayata dair umut içinde olması, kendini ve çevresini yönetebilmesi, sosyal çevresiyle etkin bir iletişim içinde olması şeklinde ifade edebiliriz.
B. Psikolojik Dayanıklılık
Psikolojik dayanıklılık (resilience), güçlüklerle karşısında pes etmeden mücadele etme, esneklik, yılmazlık, yeni durumlara uyum sağlayabilme anlamlarını içermektedir ancak bu kavramın Türkçe karşılığı konusunda henüz fikir birliğine varılamamıştır. (Aktan ve Önder, 2018) Psikolojik dayanıklılık ifadesini, bireyin yaşamda karşılaştığı problemleri çözmek için çaba gösterme, yeni durumlara uyum sağlayabilme, esneyebilme, ne kadar güç olursa olsun vaz geçmeden çaba sarf etme yani yılmazlık gösterebilme olarak ifade edebiliriz. Dayanıklılık, zorluklardan geçme ve yaşamdaki koşulların üstesinden gelme yeteneği olarak tanımlanmıştır. (Çetin ve Anuk, 2020) Psikolojik dayanıklılık, karşılaşılan sorunu yok saymak, ya da hiç sorun çıkmamasını sağlamak, bu durumun tamamen ortadan kaldırmak demek değildir. Tam
10
tersine yaşama dair problemlerin ortaya çıkması, kişinin bunlarla yüzleşerek, yılmazlık göstererek problemlerini çözmek için çaba gösterebilmesi ve sonuç ne olursa olsun yeni durumlara uyum gösterebilmesidir. Psikolojik dayanıklılık, bireyin olumlu duygularla, umutla, vaz geçmeden çaba göstermeye devam etmesidir.
Psikolojik dayanıklılıkla ilgili araştırmalarda öncelikle, kişinin karakteristik özellikleri, bireysel özelliklerinin kişide var olup olmadığına odaklanılmıştır. İlerleyen çalışmalar neticesinde, insanın dayanıklılığın geliştirilebileceği ifade edilmiştir. Özellikle kişinin bu konuda sosyal deneyimleri arttıkça, dayanıklılığın da arttığı ortaya konulmuş ve bu bir süreç olarak bilim insanları tarafından ele alınmaya başlanmıştır. (Çetin ve Anuk, 2020) Psikolojik dayanıklılığa sahip insanlar, karşılaştığı zorluklarla hayatın iniş çıkışlarıyla başa çıkmak için kişisel güçlerinden yararlanırlar, hayatta hep amaçları olmaktadır, problemleri çözmeye odaklıdırlar ve olumlu ilişkiler kurmaktadırlar. Sosyal, duygusal dayanıklılığın gelişimi için, öz saygı, öz yeterlilik, sosyal empati ve özerklik gerekmektedir. (Howe et.al., 1999) Psikolojik dayanıklılığı gelişmiş kişiler, ne kadar zor bir problemle karşılaşırsa karşılaşsın, bu problemi çözmek konusunda umutlu, kendine güvenen, güçlü, sebat eden, vaz geçmeyen, analitik düşünen bir tavır içinde olmaktadırlar.
Psikolojik dayanıklılık, bir insanın geliştirebileceği bir beceridir ve bu beceri yaşamının en önemli yılları olan erken çocukluk dönemindeki uygun ve etkili bir destekle geliştirmeye başlayabiliriz. (Önder ve Ogelman, 2020). Psikolojik dayanıklılığın da, diğer birçok yetkinlik gibi erken çocukluk döneminde şekillenmeye başladığını söyleyebiliriz. Doğumdan ölüme kadar pek çok gelişim dönemi olan insan hayatının, tüm yaşamına etki edebilecek öneme sahip dönemi erken çocukluk yıllarıdır. Bundan dolayı, çocuğun iyi olma halini ve psikolojik dayanıklılığını erken çocukluk döneminde desteklemek, kişi için hayati önem taşımaktadır. Alanyazında psikolojik dayanıklılıkla ilgili araştırmalar incelendiğinde, kişinin dayanıklılığının gelişimi için, mizaç özelliklerinin yanı sıra, içinde bulunduğu aile, okul, öğretmen gibi sosyal çevresiyle etkileşiminin de önemli olduğu belirtilmektedir. (Erata ve Özbey, 2020)
11
C. Erken Çocukluk Döneminde Sosyal Duygusal Gelişim Erken çocukluk dönemi, çocukların benzersiz bir değişim ve gelişim süreci içinde olduğu 0-6 yaş arasını kapsamaktadır. Erken çocukluk dönemi, bireyin potansiyelinin gelişimi için altın çağ olarak kabul edilmektedir. (Hidayah et.al, 2021). Bu nedenle, çocukların potansiyellerinin gelişimini optimize etmek için erken yaşlardan itibaren uyaranlara ihtiyaç duyulmaktadır ve bu uyaranlar da ebeveynlerden, yakın aile çevresinden, okuldan ve çocuğun içinde yaşadığı toplumdan elde edilmektedir. (Hidayah et.al, 2021). Bu dönem çocuk gelişiminde hayati bir rol oynar ve bu dönemdeki eğitimin, çocukların gelişiminde ve onları okul yaşantısına hazır hale getirmedeki rolü oldukça önemlidir. Erken çocukluk eğitimi, çocukların potansiyellerini geliştirebilmeleri için davranış, bilgi, beceri ve yaratıcılığın geliştirilmesinde temel oluşturmayı amaçlamaktadır. Erken çocukluk gelişimin bir yönü de sosyal ve duygusal gelişim alanıdır. Erken çocukluk döneminde sosyal duygusal gelişim, çocukların doğduğu andan itibaren yetişkinler ve akranlarıyla yakın ilişkiler kurması, duygularını deneyimleme, organize etme ve içinde bulunduğu kültüre, çevreye göre ifade etmeyi öğrenmesidir. (Hidayah et.al, 2021). Sosyal gelişim, çocukların ebeveynler, kardeşler, arkadaşlar gibi diğer insanlarla arasındaki bir etkileşim düzeyidir. (Akt. Farida&Rasyid, 2019; Suyadi, 2010) Çocuklar oyun yoluyla başta duygularını kontrol etmeyi ve geliştirmeyi olmak üzere, sosyalleşirler ve sosyal normlar ile toplumsal beklentileri anlayarak öğrenmektedirler. Okul öncesi ortamda çocuklara arkadaşları ile ilişki kurmasına, sosyal becerilerini geliştirmelerine fırsat tanınması halinde, sosyal becerilerini nasıl geliştirebileceklerini anlayabilirler ve gelişebilirler. (Akt. Farida&Rasyid, 2019; Pope, 2010) Sosyal duygusal gelişim, duygularını anlama ve kontrol etme, çevresindeki kişilerle ilişki kurma becerisi, özgüvenli olma, karşılaştığı sorunları çözebilme ve sosyal ilişkilerde elde edile olgunluktur. Sosyal gelişim, toplumsal normlara uyum süreci, insanlarla iletişim ve işbirliğini öğrenme olarak tanımlanabilir. (Akt. Farida&Rasyid, 2019; Goin, 1998) Çocuğun arkadaşlarıyla birlikte oyun oynaması, grup içinde işbirliği yapması, etrafındaki insanlarla etkileşimi sosyal gelişimini destekleyen deneyimlerdir.
12
Erken çocukluk dönemi, sosyal ve duygusal gelişimin önemli olduğu yaşlardır. Duygusal yeterlilik, erken çocukluk dönemindeki çocuklar için bir kilometre taşı olarak kabul edilmektedir. Sosyal ve duygusal yeterlilik, bir çocuğun kendini nasıl hissettiği, duygularını deneyimleme, düzenlenme ve ifade şekli; yakın çevresindeki insanlarla kurduğu bağ, kişilerarası güvenli ilişkiler anlamına gelmektedir. (Kaur & Sharma, 2022)
Çocukluk, öz-farkındalığın ve sosyalleşmenin ilk adımlarının atıldığı bir dönemdir. Çocuğun sosyal ve duygusal gelişimin desteklenmesi ile, onun kendi yeteneklerini ve sınırlarını tanımasına yardımcı olunmakta ve bunun yanı sıra akranları, ailesi ve yakın çevresindeki diğer yetişkinlerle ilişki kurmasına ve bu iletişimi çeşitlendirmesine fırsatlar sunulmaktadır. Çocuklar ilk kez bu dönemde, kendini tanıma, duygularını tanımlama ve sosyal roller üstlenmeye başlarlar. (Mihaela, 2015) Erken çocukluk döneminde, sosyal duygusal yeterliliği desteklenmiş çocukların, kendi duygularını tanıma, duygularını ifade etme, kendine ve başkalarına karşı olumlu tutum ve davranışlar gösterme, daha iyi akran ilişkileri ve daha az davranış sorunları yaşadığı görülmektedir. (Akt. Kaur&Sharma, 2022; Ashiabi 2000; Colwell ve Hart 2006; Durlak ve diğerleri 2011; Zhai, Raver ve Jones, 2015) Sosyal duygusal yeterliliği olmayan okul öncesi çocuklukların uyum sorunları yaşama olasılığı daha yüksektir, akran ve akraba ilişkileri zayıftır, çeşitli sosyal ve davranışsal problemler göstermektedirler. (Akt. Kaur&Sharma, 2022; Bornstein, Hahn ve Haynes, 2010; Denham, 2006; Lancaster, Dodd ve Williamson, 2004) Bu nedenle erken çocukluk dönemi eğitimcilerinin ve ebeveynlerin işbirliği içinde kapsayıcı bir ev ve okul ortamı yaratarak çocuklara destek olmaları söz konusu olacaktır. Böylelikle çocuklar, kendini rahat, mutlu ve güvende hissedebilir ve karşılaştığı zorluklarla mücadele edebilirler. Bu da onların sosyal ve duygusal yeterliliklerini, psikolojik dayanıklılık ve iyi olma halini geliştirecektir. (Akt Kaur&Sharma, 2022; Merritt ve diğerleri 2012; Sharif, 2014; McClelland et.al., 2017)
D. Çocuğun Psikolojik İyi Olma Hali
İnternette arama motoru ile basit bir aramada dahi iyi olma hali ve çocuklar başlığı altında milyonlarca bilgi, yazı veya makaleye ulaşabiliriz. Özellikle çocuklarla ilgili konularda, duygusal iyi olma, aile ve iyi olma, eğitim ve iyi olma, sağlık ve iyi olma
13
gibi sayısız alt tema karşımıza çıkmaktadır. Bu bizlere, iyi olma hali kavramının, yaşamdaki yaygınlığını bize göstermektedir. Aynı şekilde iyi olma hali kavramı çocukların yaşamlarının da tüm yönleriyle ilgilidir. Bu nedenle çocukların gelişimi ve eğitimi bir bütün olarak göz önünde bulundurulduğunda, çocuğun iyi olma halini de bu bütünü açıklayan değerli bir bakış açısıdır. (Ben-Arieh et al., 2014)
Çocukların iyi olma halini belirleyen, sadece yetişkinler tarafından onların ihtiyaçlarının karşılanması ve çocuğun gelişimi ile eğitimini etkileyen faktörler değildir. Aynı zamanda makro düzeyde toplumun sosyal yapıları, ekonomi ve devlet politikaları gibi bir dizi faktör de çocukların iyi olma halini etkilemektedir. Çocukların iyi olma hali, sadece çocukluk dönemi için değerlendirilmemelidir. Çocuğun şimdiki iyi olma hali, onun gelecekte yani yetişkin bir insan olduğundaki iyi olma halini etkileyeceği için son derece dikkatle ele alınmalıdır. UNICEF çocuğun iyi olma halini basitçe çocukların ne kadar mutlu, sağlıklı ve memnun olduklarını belirlemek şeklinde tanımlamaktadır. UNICEF çocuğun iyi olma halini, sosyo-ekonomik koşulları ne olursa olsun her çocuğun mutluluğuna ve memnuniyetine değer veren bir yaklaşım olarak görmektedir. UNICEF’in uluslararası araştırma raporuna göre, iyi olma hali çocuklar için şimdiki ve gelecekteki yeterliliği ve kendini gerçekleştirmesi ile ilgilidir. (UNICEF, 2019)
Erken çocukluk eğitimcilerinin rolü, çocukların sosyal duygusal iyi olma halini desteklemede hayati bir öneme sahiptir. Erken müdahalenin gerçekleşebilmesi için, eğitimcilerin çocukların iyi olma halini belirlemek ve desteklemek için öncelikle onu yakından takip ederek değerlendirmeli, ihtiyaçları tespit edilmelidir. Sonrasında ise eğitimcilerin, çocuğa verilen destek ile gelişimin gerçekleştiğinden emin olmaları gerekmektedir. (Peill, 2022)
Çocuklarda Psikolojik İyi Oluş; tüm gelişim alanlarında beklenen düzeyde becerileri edinebilme, bağımsız olabilme, öz düzenleme becerilerini geliştirebilme, sosyal çevresiyle iletişim halinde olabilme, yeni durum ve olaylara uyum sağlayabilme ve hayata dair umutlu ve mutlu olabilme olarak tanımlanmıştır (Atan, 2020).
Erken çocukluk dönemindeki bir çocuğun duygusal ve sosyal iyi olma hali, çocuğun kendisi ve başkaları hakkında hissettikleri, günlük sorumluluklara uyum sağlama kapasitesi ve yaşamdan doyum alabilmeyi içermektedir. Mutluluk, iyimserlik, sevgi, kendine güven, merak, ilham, eğlence, iç huzur kavramları çocuğun iyi olma
14
halinin belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Erken çocukluk çağındaki çocukların sosyal duygusal iyi oluşları, duygularına, düşüncelerine ve davranışlarına yansımaktadır. Bu kavram çocukların büyümeleri, gelişmeleri ve okul ile hayatının geri kalanındaki sosyal çevrelerine uyum sağlamaları için gerekli olan yetkinlikleri kapsamaktadır. (Mihaela, 2015)
Erken çocukluk dönemindeki bir çocuğun sosyal ve duygusal iyi olma halinin gelişimindeki en önemli faktör, duygularını ifade etme, sosyal çevresiyle bağ kurma, ilişkileri sürdürme, duygusal ve sosyal problemlerle başa çıkma konusunda ebeveynlerden ve öğretmenlerden aldığı destek olmaktadır. Çocuğun bireysel ihtiyaçlarının karşılanması ve gelişiminin desteklenmesi, böylelikle onun iyi olma halinin gelişimi verimli bir toplum oluşturmak için çok önemlidir. (Mihaela, 2015)
E. Çocuklarda Sosyal Duygusal Dayanıklılık
Kendisinin ve başkalarının duygularına farkına varabilme ve bunları açık ifade edebilme, empati kurabilme; engellerle, çatışmalarla ve hayal kırıklıklarıyla yüzleşebilme ve bunları yaratıcı bir şekilde çözebilme becerileri, çocuğun sosyal duygusal alanda güçlü bir temel oluşturarak, sosyal duygusal dayanıklılığı sağlamaktadır. Böylelikle çocukların yetişkinlik döneminde zorluklarla daha iyi başa çıkmak ve stresi daha iyi yönetmek için daha iyi hazırlanmalarına neden olacaktır. (Mihaela, 2015)
Psikolojik dayanıklıklığa sahip insanlar, karşılaştığı zorluklarla, hayatın iniş çıkışlarıyla başa çıkmak için kişisel güçlerinden yararlanırlar, hayatta hep amaçları olmaktadır, problemleri çözmeye odaklıdırlar, olumlu ilişkiler kurmaktadırlar. Çocuklarda sosyal duygusal dayanıklılığın gelişimi için, öz saygı, öz yeterlilik, sosyal empati ve özerklik becerilerinin gelişimi sağlanmalıdır. (Howe et al, 1999)
Sosyal ve duygusal dayanıklılığın tanımlarında genelde iki unsur yer almaktadır: Olumsuz, travmatik durumlara maruz kalma ve maruz kalmanın ardından başarılı uyum sağlama. Kendi duygularının ve başkalarının duygularının farkına varabilmesinin, duygularını özgür ve açık ifade edebilmesinin, empati yeteneğinin, engellerle, hayal kırıklıklarıyla ve çatışmalarla yüzleşme becerilerinin ve tüm bunları yaratıcı bir şekilde çözebilme yeteneğinin gelişimi, bir çocuğun iyi olma halini ve dayanıklılığını sağlamaktadır. Böylelikle çocuğun güçlü bir sosyal duygusal
15
gelişimine temel oluşturularak hayatta mutlu ve başarılı olmasına yardımcı olunacaktır. (Mihaela, 2015)
Erken çocukluk eğitimcilerin çocuklarda sosyal duygusal dayanıklılığın gelişimini teşvik etmesi son derece önemlidir. Bunun için öncelikle sağlık, beslenme, güvenli bir çevre, fiziksel aktivite, bilişsel, fiziksel, sosyal ve duygusal gelişim gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir. (Sciaraffa, et.al., 2018). Bu temel ihtiyaçlar karşılanmadan sosyal duygusal dayanıklılık için gerekli daha özel becerilerinin geliştirilmesi güçtür. Temel gereksinimlerin karşılanmasından sonra aşağıda belirtilen konularda spesifik destek sağlanması çocuğun erken yaşlarda sosyal duygusal dayanıklılığını geliştirmede yararlı olacaktır: Öz düzenleme, Duyguların İfadesi ve Benlik Algısı (Sciaraffa, et.al., 2018)
F. Resimli Çocuk Kitapları
Resimli kitaplar, küçük çocuklar için önemli bir dil, kavram ve ders kaynağıdır. Küçük çocukların resimli kitaplardan öğrendiklerini gerçek dünya bağlamına bilgi olarak aktarmalarında kitaplarının özelliklerinin rolü büyüktür. Eğitici resimli çocuk kitaplarının bir özelliği, çocukların günlük durumlara aktarabilecekleri genelleştirilebilir bilgiler içermeleridir. (Strouse et., al., 2018) Kitaptan öğrenme ile; çocuğun bir kitapta sunulan bilgi ve kavramları tanıması yani öğrenmesi; aktarma ile de, bu öğrenmenin ötesine geçerek yeni edilen bilgileri yeni örneklere ve bağlamlara uygulama becerisi ifade edilmektedir. Buna göre resimli çocuk kitaplarından öğrenme ve aktarmayı etkilen üç gelişimsel faktörü şu şekilde sıralayabiliriz: Sembolik gelişim, analojik akıl yürütme ve hayal ile gerçek arasında akıl yürütme. (Strouse et. al., 2018) Sembolik gelişim, gerçek dünyadaki kavramların, nesnelerin kitapta bir çizim olarak yer aldığını öngörebilmesidir. Analojik akıl yürütme, kavramsal bilgiyi bir alandan diğerine (resimli kitaptan gerçek dünyaya) transfer edebilme becerisidir. Bu beceri, çocukların iki alan arasındaki soyut ilişkisel yapıyı tanımasını gerektirmektedir. Üçüncü beceri ise hayal ile gerçek arasında akıl yürütebilmedir. Örneğin; bir kitapta kapı, masa vb. eşyalar konuşuyorsa, çocuğun bunu kitaba özgü bir durum olduğunu, hayal ürünü olduğunu ve gerçek dünyada olmadığını kabul edebilme yetisidir. (Strouse et.al., 2018) Bu erken çocukluk dönemindeki çocuklar için oldukça zor beceridir ve zamanla gelişmektedir.
16
Resimli çocuk kitaplarının, çocukların öğrenmesinde daha güçlü bir etki yaratabilmesi için, ebeveynler ve öğretmenler tarafından çocuklarla birlikte kitapları okunmanın, çocuklarla hikâyenin altında yatan yapı hakkında konuşmanın daha yararlı olacağı düşünülmektedir. Çocuklara hikâye hakkında sorular sormak, anafikirleri çıkarmalarına yardımcı olmak, başkalarına anlatmalarını sağlamak, tekrarlanan okumalarda hikâyeyi anlatmasına yardımcı olmak…gibi uygulamalar kitabın etkisine destek sağlayacaktır. (Strouse et.al., 2018)
Resimli kitap, çocukların hayal gücünü ve keşfetme arzusunu tatmin edebilen ve çocukların büyümesinde önemli bir rol oynayabilen çocuklar için özel bir eğitim yoludur (Strouse et.al., 2018). Tam da bu özellikleri nedeniyle resimli kitaplar, ebeveynlerin ve okulların çocuklarını yetiştirmek ve eğitmek için birincil tercihi haline gelmiştir.
Resimli çocuk kitaplarındaki hayali karakterler ile gerçek yaşamda karşılaşılan durumlar, kişiler arasında çocuklar bağ kurmakta ve ilişkilendirme ile bazı davranışları günlük hayata geçirme fırsatı bulmaktadırlar. Erken çocukluk döneminden itibaren kitaplar, çocukların kendine özgü duygu, düşünce ve davranışlarını anlamlandırmalarını ve ifade edebilmelerini sağlamaktadır (Darga vd., 2021). Çocuklar, resimli hikâye kitaplarındaki karakterleri ve onların hikâye içindeki davranışlarıyla özdeşim kurarak, rol model alırlar ve böylelikle kendi yaşamlarında da bu davranışları yansıtmaktadırlar. (Dirican ve Dağlıoğlu, 2014). Resimli hikâye kitapları, çocukların çeşitli kavram ve bilişsel becerileri öğrenmelerini desteklemenin yanı sıra, onların sosyal ve duygusal gelişimine yönelik de katkı sağlamaktadır. Bu kitaplar ile, çocuklar dünyayı, insanları anlamlandırmakta ve hayata dair bakış açılarını geliştirmektedirler. Bir kitaptaki karakterin, durum veya olay karşısında sergilediği tutumu, kendisine örnek alabileceği düşünülmektedir. (Topcu, 2019) Yaşamda karşılaşılabilecekleri zorluklar ve bu zorluklarla nasıl başa çıkabilecekleri hakkında çocuklarla konuşarak, kitap okuyarak ya da bu zorluklar tanımlanarak deneyim kazanmaları sağlanabilir. Psikolojik sağlamlığa dair faktörlerin çocuklarla tartışılmasının da psikolojik sağlamlığı desteklemeye yardımcı olacağını savunmaktadır. (Topcu, 2019)
Tüm bunlardan yola çıkarak, insan hayatının şekillendiği erken çocukluk döneminde psikolojik dayanıklılığı ve iyi olma halini destekleyici çalışmalar yapılması gerekmektedir. Hikâye kitaplarının ve bu kitaplardaki kahramanların davranışlarının
17
çocuklar üzerindeki etkisi göz önünde bulundurulduğunda, hikâye kitapları kullanılarak çocukların psikolojik dayanıklılık ve iyi olma halini destekleyen çalışmaların yapılabileceği düşünülmektedir.
18
III. YÖNTEM
Bu bölümde araştırmanın deseni, veri toplama araçları, çalışma grubu, veri toplama/ uygulama süreci ve verilerin analizi ele alınmıştır.
A. Araştırmanın Deseni
Çocuklarda iyi olma halini destekleyen hikâye kitaplarının çocukların sosyal uyumlarına ve sosyal duygusal dayanıklılıklarına etkisine ilişkin bu çalışma, Karma Yöntem (Mixed Method) ile gerçekleştirilmiştir. Karma yöntem araştırmaları, nicel ve nitel veri toplama ve analizinin tek bir çalışmada veya bir araştırma programında bütünleştirilmesini içermektedir. (Creswell et. al., 2004) Karma yöntem araştırmaları, daha çok sosyal bilim araştırmalarında bir deneyimi paylaşmak veya bir kavram hakkında bilgi toplamak, elde edilen verileri açıklamak ve nicel bulguları desteklemek ve elde edilen verileri detaylandırmak amacıyla her iki yöntemin birlikte kullanılmasıdır. (Kıral ve Kıral, 2011) Bu araştırma biçimi, hem nicel hem de nitel veri toplamaktan daha fazlasıdır (Creswell et. al., 2004); araştırma sürecinin bir aşamasında verilerin bütünleştirileceğini, ilişkilendirileceğini veya karıştırılacağını belirtir. Araştırmacı karma yöntem ile, araştırma problemleri açıklamak için, hem nitel verileri hem de nicel verileri toplar ve bu iki veri setini birleştirerek probleme ilişkin sonuçlar ortaya koyar. (Creswell ve Sözbilir, 2017) Karıştırmanın altında yatan mantık, durumun eğilimlerini ve ayrıntılarını yakalamak için ne nicel ne de nitel yöntemlerin kendi başlarına yeterli olmamasıdır. Hem nicel hem de nitel veriler birlikte kullanıldığında daha eksiksiz bir analiz sağlar ve birbirini tamamlar. Araştırmacı nicel yöntemleri kullanılarak istatiksel veriler elde eder, nitel yöntemle de kişisel görüş, düşünce ve deneyimlere ilişkin veriler elde eder ve sonrasında bu iki veri setini birleştirerek, araştırma sorusuna ilişkin daha detaylı bir açıklama yapabilir. Bu nedenle karma yöntem kullanmak araştırmacı için çok daha avantajlı
19
olmaktadır. (Creswell ve Sözbilir, 2017). Karma yöntem, her iki deseni de içerdiği içi daha kapsamlıdır ve hem de araştırmanın daha detaylı yürütülmesini sağlamaktadır.
Karma yöntemin desen türleri ve özellikleri bulunmaktadır. Araştırmacının, karma yöntem desen türünü seçebilmesi için, öncelikle bu iki yöntemi hangi sırayla kullanacağına ve hangi aşamada karma haline getirerek bu birleşmeyi sağlayacağına karar vermesi gerekmektedir. Creswell, desen türlerini sıralı açımlayıcı, sıralı açıklayıcı, sıralı dönüşen, eşzamanlı çeşitleme, eşzamanlı içiçe ve eşzamanlı dönüşen şeklinde sınıflamıştır. (Akt. Alkan vd, 2019; Creswell, 2003) Verilerin hangi sırada toplandığı, nasıl birleştirildiği karma yöntemin desen türlerini belirlemektedir. Karma yöntemde nitel verilerin mi, yoksa nicel verilerin mi daha baskın olduğu; verilerin sırayla veya eşit şekilde toplandığı önemlidir ve bu tamamen araştırmacıya bağlıdır. Araştırmacı amacına göre sırayla veya aynı anda nitel ve nicel verilerin toplanmasını belirler. Karma yöntemde öncelik nitel ya da nicel verilere verilebilir ya da her ikisine de eşit olarak öncelik verilebilir. (Butgel Tunalı vd. 2016)
Bu araştırmanın deseni, karma yöntemlerden biri olan açıklayıcı sıralı tasarımdır. Bu tasarıma göre önce nicel veriler toplanıp analiz edilmekte ardından araştırmanın nitel bölümüne geçilerek veriler elde edilmektedir. Böylelikle nitel veriler, nicel verileri detaylandırmak için kullanılmaktadır. (Çakır ve Türkeş, 2021) Açıklayıcı sıralı desen ile nicel verilerin daha detaylı bir şekilde açıklamak için nitel veriler kullanılmaktadır. Araştırmada öncelikle elde edilen nicel verilerin sonuçları, ikinci aşamada elde edilen nitel veriler ile derinlemesine incelenir ve sonuçlar genişletilerek ifade edilir. (Gürer, 2021) Açıklayıcı sıralı desende gerçekleştirilen bu araştırmada, öncelikle çalışma grubundan deneysel çalışma öncesi ve sonrası elde edilen nicel sonuçlar analiz edilmiş ve etkin okuma etkinliklerinin deney grubunda yer alan öğrencilerin iyi olma halini destekleyen resimli çocuk kitaplarının çocukların sosyal uyum ve sosyal duygusal dayanıklılıklarına nasıl etki ettiğini daha detaylı açıklanabilmesi için deney grubunda yer alan öğrencilerle bireysel görüşmeler yapılmıştır. Böylelikle hem araştırma sadece nicel verilerle sınırlı kalmamış, detaylandırılarak nitel bulgularla desteklenmesi sağlanmıştır.
1. Araştırmanın nicel boyutu
Araştırma karma yöntemin açıklayıcı sıralı desenine göre yürütülmesi planladığından, öncelikle nicel veriler elde edilmiştir. Nicel verilerin toplanması için deneysel yöntem kullanılmıştır.
20
Deneysel araştırmalarda temel amaç, değişkenler arasında oluşturulan neden-sonuç ilişkisini test etmektir. Basit bir şekilde, denek veya denekler üzerinde bazı şeyleri dene ve neler olup bittiğini sistematik olarak gözle olarak açıklanmaktadır. (Büyüköztürk vd., 2008) Deneysel araştırmalarda bağımsız değişkenin araştırmacı tarafından manipüle edilmesi ve deneklerin en az iki koşulda bağımlı değişkene ait elde edilen ölçümlerinin karşılaştırılması söz konusudur. (Büyüköztürk vd., 2008) Bu araştırmada zayıf deneysel desenlerden biri olan tek gruplu ön test-son test deseni kullanılmıştır. Bu desende deneysel işlemin etkisi tek bir grupla yapılan çalışmayla test edilmektedir. Deneklerin bağımlı değişkene ilişkin ölçümleri uygulama öncesinde ön test, sonrasında son test olarak aynı denekler ve aynı ölçme araçları kullanılarak elde edilir. (Büyüköztürk vd., 2008) Yürütülen bu çalışmada, öğrencilere çalışma öncesinde Okul Öncesi Çocuklar İçin Sosyal Duygusal İyi Oluş ve Psikolojik Sağlamlılık Ölçeği (PERİK) uygulanmış, ardından kitaplar etkin okuma yöntemi ile okunmuş, uygulama sonrasında tekrar aynı ölçek uygulanmıştır. Ölçeğin uygulanması sonucunda elde edilen veriler SPSS programı kullanarak açıklanmıştır.
2. Araştırmanın nitel boyutu
Nitel araştırma “gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği bir araştırma” olarak tanımlanabilmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2018).
Bu araştırmada örneklem grubu ile görüşme tekniği kullanılarak veriler elde edilmiştir. Görüşme tekniği; araştırma örnekleminde yer alanların, araştırma konusu hakkında bilgi, duygu ve düşüncelerini aktif olarak açıkladığı, yaşam öyküsünü anlattığı veri toplama yöntemidir. Görüşmenin amacı, katılımcıların iç dünyalarına erişerek onların özgün bakış açılarının belirlenmesidir. (Baltacı, 2019) Görüşmeler, kaynakların ulaşılabilirliğine ve araştırmada toplanmak istenen verilerin özelliklerine göre farklı şekiller alabilir. (Büyüköztürk vd., 2008). Bu çalışmada yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi uygulanmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşmeler, hem sabit seçenekli cevaplamayı, hem de ilgili alanda derinleşebilmeyi birleştirmektedir (Büyüköztürk vd., 2008). Yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi ile araştırmacı, örnekleme grubunda yer alan kişilere sorulacak soruları görüşme öncesinde hazırlamaktadır ancak görüşme sırasında oluşan yeni sorular eklenmesi de sağlanmaktadır.
21
Bu araştırmanın nitel boyutunda, deney grubunda yer alan öğrencilerin iyi olma haline ilişkin bakış açıları ile resimli çocuk kitaplarının sosyal duygusal uyum ve dayanıklılıklarına etkisini ayrıntılı bir şekilde ortaya çıkarmak amacıyla yarı yapılandırılmış görüşme formu uygulanarak açıklayıcı sıralı desenin nitel boyutu gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler içerik analizi kullanılarak açıklanmıştır.
B. Çalışma Grubu
Bu araştırma İstanbul’da MEB’e bağlı özel bağımsız anaokulunda eğitim alan ve 2021-2022 eğitim öğretim yılında ilk kez okula başlayan 3-6 yaş aralığında 50 öğrenci ile yapılmıştır. Örneklem, seçkisiz olmayan örnekleme yöntemlerinden uygun örnekleme yöntemi kullanarak belirlenmiştir. Araştırmaya katılan çocukların özellikleri aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.
Tablo 1. Araştırmaya Katılan Çocukların Özellikleri
Araştırmaya Katılan Çocukların Özellikleri
Çocuğun Yaşı
N
%
36-48 Ay
6
12
48-60 Ay
17
34
60-72 Ay
27
54
Çocuğun Cinsiyeti
N
%
Kız
25
50
Erkek
25
50
Araştırmaya katılan 50 anaokulu öğrencisinin yarısını kız öğrenciler, diğer yarısını ise erkek öğrencilerden oluşmaktadır. Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi, araştırmaya katılan çocukların %54’ü 60-72 ay arasındaki anasınıfı öğrencileridir.
C. Veri Toplama Araçları
Bu araştırmada veri toplamak için hem nitel ve hem de nicel veri toplama araçlarından yararlanılmıştır. Nicel veriler için Okul Öncesi Çocuklar İçin Sosyal
22
Duygusal İyi Oluş ve Psikolojik Sağlamlık Ölçeği (PERİK) uygulanmıştır. Nitel verilerin toplanması için ise yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır.
Okul Öncesi Çocuklar İçin Sosyal Duygusal İyi Oluş ve Psikolojik Sağlamlılık Ölçeği (PERİK):
Okul Öncesi Çocuklar İçin Sosyal Duygusal İyi Oluş ve Psikolojik Sağlamlık Ölçeği Mayr ve Ulich (2009) tarafından geliştirilmiş, Özbey (2019) tarafından ülkemizde Türk çocuklarına uyarlaması yapılmıştır. Ölçeğin hem sosyal duygusal iyilik halini hem de psikolojik sağlamlığı ölçmesi ölçeği diğer ölçme araçlarından ayıran en önemli özelliğidir. (Özbey, 2019) Ölçek, İletişim Kurma/Sosyal Performans, Öz-Kontrol/Düşüncelilik, Atılganlık, Duygusal İstikrar/Stresle Başa Çıkma, Görev Yönelimi, Keşfetmekten Hoşlanma olarak adlandırılmış 6 alt ölçekten oluşmaktadır. Her alt ölçekte de 6 madde olmak üzere toplamda 36 madde yer almaktadır. Ölçek 5’li Likert tipi bir ölçektir. Her bir alt ölçekten alınabilecek en yüksek puan 30 en düşük puan ise 1’dir. Ölçeğin orjinalindeki güvenirlik katsayıları İletişim Kurma / Sosyal Performans alt ölçeğinde .88; Öz-Kontrol/ Düşüncelilik alt ölçeğinde .86; Atılganlık alt ölçeğinde .81; Duygusal İstikrar/Stresle Başa Çıkma alt ölçeğinde .82; Görev Yönelimi alt ölçeğinde .85; Keşfetmekten Hoşlanma alt ölçeğinde ise .86’dır (Özbey, 2019) Mayr ve Ulich (2009) tarafından geliştirilen “Sosyal Duygu-sal İyi Oluş ve Psikolojik Sağlamlık Ölçeği”nin geçerlik ve güvenirlik çalışması Prof.Dr.Saide Özbey tarafından yapılmıştır. Bu çalışmada kullanılmak üzere kendisinden ölçek kullanım izni alınmıştır.
Yarı yapılandırılmış görüşme formu:
Aynı zamanda bir başka veri toplama aracı olarak, görüşme tekniği kullanılmıştır. Görüşme tekniği ile, araştırmaya katılan kişilerin görüşlerini, deneyimlerini ve araştırmaya konu olan kavramları nasıl anlamlandırdıkları anlamaya çalışmaktır. (Türnüklü, 2000) Bu araştırmada da, görüşme tekniği kullanılarak çocukların gözünden “iyi olma” ve “dayanıklılık” kavramları hakkında ne düşündükleri, bu kavramları deneyimlerinden yola çıkarak nasıl anlamlandırdıklarını anlamak amaçlanmıştır. Böylelikle elde edilen nicel verileri de daha detaylandırarak açıklama fırsatı elde edilmeye çalışılmıştır. Görüşme tekniğinin üç çeşidi bulunmaktadır: Yapılandırılmış görüşme, yapılandırılmamış görüşme ve yarı yapılandırılmış görüşme tekniği. (Büyüköztürk, 2008)Yürütülen bu çalışmada yarı yapılandırılmış görüşme tekniği uygulanmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme tekniğinde araştırmacı öncelikle
23
sormak istediği soruların listesini hazırlar. Görüşme sırasında, konuşulanlara bağlı olarak bu sorulara ek sorular sorabilir veya kişinin yanıtlarını detaylandırmak için alt sorular sorabilir. Görüşme sırasında cevap alamadığı soruları, arada tekrar başka bir ifade ile sorabilir veya önceden cevabını aldığı soruları atlayarak görüşmeye devam edebilir. Yarı yapılandırılmış görüşme tekniğinin sosyal bilim alanında yürütülen çalışmalarda tercih edilmesinin nedeni, hem belirli standartlara sahip olması, hem de araştırmacıya esneklik sağlamasıdır. (Türnüklü, 2000). Buna göre araştırmada örneklemde yer alan öğrencilerle yapılacak görüşme öncesinde sorular danışman desteği ile hazırlanmıştır. Yarı yapılandırılmış soru formunun uygunluğu için, önce deneme amaçlı pilot uygulama yapılmış ve sonrasında bu doğrultuda gerekli güncelleme yapılmıştır. Güncelleme sonrasında araştırma katılımcılarına uygulanarak, elde edilen veriler her öğrenci için ayrı ayrı kayıt altına alınmıştır.
D. Veri Toplama Süreci
Araştırmanın verileri, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı İstanbul ili Sarıyer ilçesinde bulunan ve özel bağımsız anaokulu olan FMV Özel Ayazağa Işık Anaokulu’nda 2021-2022 eğitim yılında ilk kez anaokuluna başlamış ve yaşı 36-72 ay arasında olan 50 öğrenciye veri toplama araçları uygulanarak elde edilmiştir. Öncelikle öğrencilerin ailelerinden onam formu doldurularak izinleri alınmış, ardından öğrencilerin öğretmenlerinden Okul Öncesi Çocuklar İçin Sosyal Duygusal İyi Oluş ve Psikolojik Sağlamlık Ölçeği formunun doldurulması istenmiştir. Ardından belirlenen resimli hikâye kitapları araştırmacı tarafından öğrencilere etkileşimli biçimde okunmuştur ve kitaplarla ilgili etkinlikler yapılmıştır. Çalışmada kullanılacak resimli hikâye kitapları belirlenirken Uzman Klinik Psikolog ve editör Sayın Petek Halman’ın öneri ve görüşlerinden yararlanılmıştır. Belirlenen kitapların okunmasının ardından tekrar öğrencilerin öğretmenleri tarafından Okul Öncesi Çocuklar İçin Sosyal Duygusal İyi Oluş ve Psikolojik Sağlamlık Ölçeği son test olarak uygulanmıştır. Çalışmanın son aşamasında da araştırmacı tarafından öğrencilere açık uçlu sorular yöneltilerek bulgular elde edilmiştir.
E. Verilerin Analizi
Araştırma kapsamında nicel ve nitel verileri elde edilmiştir. Nicel verilerin analizi SPSS programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bu doğrultuda öncelikle çalışma
24
grubundan elde edilen verilerin normal dağılıma sahip olup olmadığına bakılmıştır. Normal dağılım gösterdiği tespit edilen verilere tek örneklem t testi uygulanmış ve ön test ile son test arasında anlamlı bir fark olup olmadığı analiz edilmiştir.
Araştırmanın nitel boyutunda ise, elde edilen veriler içerik analizi ve frekans ile açıklanmıştır. İçerik analizi, insan ve davranışlarını belirleme üzerinde doğrudan olmayan yollarla çalışmaya imkan tanıyan bir tekniktir. (Büyüköztürk vd, 2008) İçerik analizi, belirli kurallara dayalı kodlamalarla bir metnin bazı sözcüklerinin daha küçük içerik kategorileri ile özetlendiği sistematik yinelebilinir bir teknik olarak tanımlanmaktadır (Büyüköztürk vd., 2008) İçerik analizinde elde edilen veriler araştırmacı tarafından gözden geçirilir, araştırmanın amacı doğrultusunda kavramlar tanımlanır, analiz birimleri belirlenir, konu ile ilgili verilerin yerleri oluşturulur. Analiz öncesi mantıksal yapı geliştirilerek, kodlama kategorileri belirlenir. Belirlenen kategorileri sayma, yorumlama ve sonuçları yazma aşamaları ile analiz tamamlanır. Bu doğrultuda elde edilen veriler içerik analizi yöntemi kullanılarak oluşturulmuştur. Öncelikle tema iyi olma hali ve dayanıklılık olarak belirlenmiştir. Bu temanın altında kategoriler görüşme sırasında yöneltilen temel sorulara göre belirlenmiştir. Çalışmaya katılanların görüşme sırasında verdikleri cevaplara da bu kategorilerin altında kodlar oluşturulmuştur.
Şekil 1. Nitel verilerin içerik analizi
Tema: İyi Olma Hali ve Dayanıklılık
Tema: İyi Olma Hali ve Dayanıklılık
İyi Olmak
İyi Olmak KategorisiKategorisi
İyi Olmakla
İyi Olmakla İlgili Bir İlgili Bir Sözcük Sözcük KategorisiKategorisi
Kendini İyi
Kendini İyi Hissetmek Hissetmek KategorisiKategorisi
Bir
Bir Arkadaşının Arkadaşının Kendini İyi Kendini İyi Hissetmesi Hissetmesi KategorisiKategorisi
Kolay
Kolay KategorisiKategorisi
Zor
Zor KategorisiKategorisi
Zoru
Zoru KolaylaştırmaKolaylaştırmak Kategorisik Kategorisi
Yardım etmek
Yardım etmek KategorisiKategorisi
Vazgeçmek
Vazgeçmek KategorisiKategorisi
Dayanıklılık
Dayanıklılık KategorisiKategorisi
25
IV. BULGULAR
Bu bölümde, hipotezin test edilmesi ve araştırma sorusunun cevaplanması için toplanan verilerin analizi sonucunda ulaşılan bulgulara yer verilmiştir.
A. Araştırmanın hipotezi olan çocuklarda iyi olma halini destekleyen resimli çocuk kitaplarının çocukların sosyal uyum ve dayanıklılıklarına etkisine ilişkin bulgular
Araştırmanın hipotezi “Çocuklarda iyi olma halini destekleyen resimli çocuk kitaplarının çocukların sosyal uyum ve dayanıklılıklarına anlamlı bir etkisi vardır” şeklinde idi.
Bu hipotezi test etmeden önce, yapılacak analize karar vermek amacıyla verilerin normal dağılıp dağılmadığı araştırılmıştır. Bu doğrultuda, araştırma grubunda 50 öğrenci yer aldığı için Kolmogorov-Simirnov testi uygulanmış ve sonuçlar aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
Tablo 2: PERİK Ölçeği Normallik Testi Sonuçları
Tablo incelendiğinde hem öntest sonuçlarının (0,065, p=0,200>0,05) hem de son test sonuçlarının (0,067, p=0,200>0,05) normal dağılıma sahip olduğu görülmektedir. Bu sebeple, hipotezin test edilmesi amacıyla parametrik testlerden bağımlı gruplar t testi gerçekleştirilmiştir.
Kolmogorov-Smirnova Statistic df Sig. öntest ,065 50 ,200* sontest ,067 50 ,200*
31
26
Tablo 3: PERİK Ölçeği Öntest Sontest Puan Ortalamalarına İlişkin Bulgular
Test
N
X
SS
t p
Öntest
50
140,88
15,36
-64,510 0,000
Sontest
50
277,64
30,34
Tablo 3 incelendiğinde öntest ve sontest puan ortalamaları arasında sontest lehine anlamlı bir fark olduğu görülmektedir. Bu sonuç, çocuklarda iyi olma halini destekleyen resimli çocuk kitapları okumanın onların sosyal uyum ve dayanıklılıklarına olumlu yönde anlamlı bir etkisi olduğunu göstermektedir.
B. Çocukların iyi olma ve dayanıklılık (yılmazlık) kavramları hakkındaki görüşlerine ilişkin bulgular
1. İyi olmak kategorisine ilişkin bulgular
Tablo 4. Çocukların “İyi olmak ne demek?” sorusuna ilişkin görüşleri
TEMA
KATEGORİ
KOD
f
İyi Olma Hali ve Dayanıklılık
İyi…İyi olmak ne demek?
Başkalarına iyilik yapmak, yardım etmek, iyi bir insan olmak
16
Oyun oynamak
8
Sarılmak
3
Arkadaşlarım
3
Atatürk
2
Sağlıklı olmak
2
Dondurma yemek
2
Dünyayı korumak
3
Okuduğumuz kitaplar
2
Mutlu olmak
1
Diş fırçalamak
1
Çiçekler
1
Ağaçlar, kaplanlar, bütün dünya
1
El baskısı yapmak
1
Güzel, güzel şeyler
1
Kalp
1
İcatlar, iyi şeyler
1
Puzzle yapmak
1
Kuşlarıma park yapmak
1
*n: 50
Çocukların iyi olma hali, iyi olmak denilince onlara ne çağrıştırdığını, bu kavramı nasıl anlamlandırdıklarını öğrenmek amacıyla, iyi olmak ne demek, şeklinde soru yöneltilmiştir. Bu soru iyi olmak kategorisi altında analiz edilmiştir. Çocukların
32
27
f= 16’sı, % 32’si bu soruya iyilik yapmak, yardım etmek, iyi bir insan olmak şeklinde cevap vermiştir. Çocukların f=8’si ise iyi olmayı oyun oynamak şeklinde açıklamıştır.
2. İyi olmak ile ilgili bir sözcük kategorisine ilişkin bulgular
Tablo 5. Çocukların “İyi olmak denilince aklına gelen sözcüğü söyle” sorusuna ilişkin görüşleri
TEMA
KATEGORİ
KOD
f
İyi Olma Hali ve Dayanıklılık
İyi Olmakla ilgili bir sözcük söyle
Yardım etmek
10
Birbirimizi itmemek, vurmamak, kötü sözler söylememek
6
Paylaşmak
4
Doğayı sevmek, korumak, çöpleri yere atmamak
4
İyilik yapmak
3
Nazik olmak
3
Oyun oynamak
3
Kötü biri olmamak
2
Güzellik, güzel olmak
2
İlaç içmek
2
İyi kalpli olmak
2
Doğum günü kutlamak
2
Arkadaşlarımı ve kendimi korumak
1
Birisine çiçek vermek
1
Birbirimizi sevmek
1
Neşeli olmak
1
Hayvanları sevmek
1
Mutlu olmak
1
Gülmek
1
*n: 50
Çocukların iyi olma halini nasıl anlamlandırdıklarını görmek amacıyla, iyi olmak denilince ilk akıllarına gelen sözcüğü söylemeleri istenmiştir. İyi olmakla ilgili bir sözcük söyle kategorisi altında yapılan analizde çocukların verdikleri yanıtlardan kodlar oluşturulmuştur. Çocukların f=10’nun iyi olmak denilince ilk akıllarına gelen yardım etmek olmuştur. Bu görüşün yanı sıra birbirimizi incitmemek, vurmamak, kötü sözler söylememek de çocukların iyi olmak denilince ilk aklına gelen sözcükler olmuştur.
28
3. Kendini iyi hissetmek kategorisine ilişkin bulgular
Tablo 6. Çocukların “Ne olursa kendini iyi hissedersin?” sorusuna ilişkin görüşleri
TEMA
KATEGORİ
KOD
f
İyi Olma Hali ve Dayanıklılık
Kendini iyi hissetmek
Oyun oynamak
11
Sarılmak
4
Hediye alınca
3
Annem yemek/pasta/dondurma yaptığında/aldığında
3
Annem/babam beni sevdiğinde, öptüğü zaman
3
Doğum günüm olduğunda
3
Arkadaşlarımla paylaşmak
2
Gülmek
1
Güneşli günler
1
İyi biri olmak
1
Spora gitmek
1
Oyuncakları toplamama arkadaşlarım yardım ederse
1
Veteriner olmak
1
Hayvanat bahçesine gitmek
1
Her şey güzel olunca
1
Çiçek verilince
1
Sokağa çıkmak
1
Üzgün olmayınca
1
Kahramanlar yardım ederse
1
Kalbim kırık olmayınca
1
Dozer (iş makinesi) eve gelince
1
Banyo yaptığımda
1
Okula gidince
1
Vücudumla gerinip esneyince
1
İnsanları mutlu ettiğimde
1
Kar yağdığında
1
Kedileri sevince
1
*n: 50
Çocukların iyi olma halini nasıl tanımladıklarını derinlemesine sorgulamak için, onlara “Ne olursa kendini iyi hissedersin?” şeklinde soru yöneltilmiştir. Kendini iyi hissetmek kategorisi altında yapılan analizde, çocukların onları en çok (f=11) mutlu eden ve iyi olma halini sağlayanın oyun oynamak olduğunu ifade ettiği görülmüştür.
29
4. Bir arkadaşının kendini iyi hissetmesi kategorisine ilişkin bulgular
Tablo 7. Çocukların “Sen ne yaparsan arkadaşın kendini iyi hisseder?” sorusuna ilişkin görüşleri
TEMA
KATEGORİ
KOD
f
İyi Olma Hali ve Dayanıklılık
Bir arkadaşının kendini iyi hissetmesi
Onunla oyun oynayınca kendini iyi hisseder.
14
Ona yardım edersem kendini iyi hisseder.
12
Ona hediye, oyuncak vb. alınca kendini iyi hisseder.
7
Onu sevip, ona iyi davranırsam kendini iyi hisseder.
7
Onunla oyuncağımı paylaşınca kendini iyi hisseder.
5
Ona sarılınca iyi hisseder.
3
Ona komiklik yaparsam kendini hisseder.
1
Çantamda yara bandı var, ona verirsem kendini iyi hisseder, sevinir.
1
*n: 50
Çocuklar, sen ne yaparsan arkadaşın kendini iyi hisseder, sorusuna çoğunlukla arkadaşımla oyun oynarsam kendini iyi hisseder cevabı (f=14) olmuştur. Ayrıca ona yardım etmenin de (f=12) kendini iyi hissetmesine yardımcı olacağını düşünmektedirler.
5. Kolay kategorisine ilişkin bulgular
Tablo 8. Çocukların “kolay bir şey söyle” sorusuna ilişkin görüşleri
TEMA
KATEGORİ
KOD
f
İyi Olma Hali ve Dayanıklılık
Kolay
Oyun oynamak
7
Resim yapmak
6
Yemek yemek
3
Zıplamak
3
Uyumak
2
Okulda dersler kolay
2
Yangın çıkması
1
Bir şey vermek
1
Düşen birini kaldırmak
1
Telefonla aramak
1
Bağlamak, düğümlemek
1
Çizgi film izlemek
1
Futbol oynamak
1
Parka gitmek
1
Eğlenmek
1
Büyümek
1
Çöpleri toplamak
1
Ayıcıklardan korkmamak
1
Balık tutmak
1
30
Lego yapmak
1
Soru sormak, bu işlerin nasıl olduğunu merak etmek
1
Televizyonu çalıştırmak
1
Oyuncakları toplamak
1
Bale yapmak
1
Suyu açmak
1
Kağıt almak
1
Bana hediye alınması kolay
1
Oyuncakları paylaşmak
1
Arkadaşlarıma hediye almak
1
Tebeşirle çizgi çizmek
1
*n: 50
Çocukların sosyal duygusal uyum ve dayanıklılık hakkındaki görüşlerini öğrenmek için öncelikle kolay ve zor kavramlarının onlara ne ifade ettiğini anlamaya çalışılmıştır. Bu nedenle çocuklara, bana kolay bir şey söyle, sorusu yönlendirilmiştir. Kolay kategorisi olarak yapılan analizde çocukların cevapları Tablo.5’te görüldüğü gibi çeşitlilik gösterdiği görülmektedir. En sık verilen cevap (f=7) oyun oynamak olmuştur.
6. Zor kategorisine ilişkin bulgular
Tablo 9. Çocukların “zor bir şey söyle” sorusuna ilişkin görüşleri
TEMA
KATEGORİ
KOD
f
İyi Olma Hali ve Dayanıklılık
Zor
Lego yapmak
3
Bilmiyorum
2
Ağır şeyleri taşımak
2
Robot yapmak
2
Tırmanmak istediğim yerlere tırmanmak, dağa tırmanmak
2
Jimnastikte çember hareketi yapmak, parende atmak
2
Koşmak
2
Puzzle yapmak
2
Yemek yapmak, pişirmek
2
Yüzümü yıkamak
1
Anne/babama sarılmak
1
Aslan kükremesi taklidi yapmak
1
Ebelemece oyununda ebeyi yakalamak
1
Boya yapmak
1
Arkadaşımın yardım istemesi
1
Kayıp bir şeyi aramak
1
Çantamı almak
1
10 kere tek ayak üstünde zıplamak
1
Eve gitmek
1
Markete gitmek
1
31
Yemek yemek
1
Futbol oynamak (gerçek)
1
Elektrikle uğraşmak
1
Düşmemek
1
Ahtapot tutmak
1
Arabaları çarpıştırmadan oynamak
1
Kağıdı yırtmadan bölmek
1
Makine yapmak
1
Spor yapmak
1
Benim süpürge ile temizlik yapması
1
Arkadaş bulamamak
1
İnşaat yapmak
1
Bir şeyin kapağını açmak
1
Kızmak
1
Çiçek çizmek
1
İngilizce öğrenmek
1
Birbirimizin duygularını anlamak zor
1
Tebeşirle tüm tahtaya resim yapmak
1
İki arkadaşının birden istediklerini yapmak
1
*n: 50
Çocukların dayanıklılık, yılmazlık hakkında görüşlerini detaylandırabilmek için yönlendirilen sorulardan biri de, bana yapılması zor bir şey söyle, olmuştur. Çocukların zorluklar karşısında yılmazlık ile ilişkili görüşlerini anlamlandırmak için öncelikle zor kavramının onlar için ne ifade ettiğini, onlara göre zor olan şeylerin neler olduğunu açıklamak amaçlanmıştır. Çocuklarla yapılan görüşmenin bu sorusunda çocukları çok çeşitli, geniş bir yelpazede cevaplar verdikleri görülmüştür. Zor kategorisi olarak belirtilen analizde çocukların cevapları Tablo.6’da görüldüğü gibi çeşitlilik göstermektedir.
7. Zoru kolaylaştırmak kategorisine ilişkin bulgular
Tablo 10. Çocukların “Zor bir şeyi kolaylaştırmak için ne yaparsın?” sorusuna ilişkin görüşleri
TEMA
KATEGORİ
KOD
f
İyi Olma Hali ve Dayanıklılık
Zoru kolaylaştırmak için ne yapardın?
Yardım isterim. (Annem, babam, arkadaşlarımdan, öğretmenlerimden)
16
Kolaylaştırmak için çözüm ararım.
11
Düşünerek kolaylaştırırım.
4
Her şeyi deneyerek kolaylaştırırım.
3
İcat yaparım.
3
Çalışırım.
3
Yavaş yavaş, sırayla yaparım.
2
Daha dikkatli olurum.
2
Mutlu olunca kolaylaşır.
1
Daha iyi anlamaya çalışırım.
1
32
Arkadaşlarımla konuşurum.
1
Zor olan şeyi eğlenerek yaparım.
1
Zor olan şeyi biraz değiştirerek tekrar yaparım.
1
Zor şeyi yapmayarak kolaylaştırırım
1
*n: 50
Çocukların zorluklar karşısında dayanıklılık hakkında ne düşündüklerini anlamak amacıyla, zor bir şeyi kolaylaştırmak için ne yaparsın, şeklinde soru yöneltilmiştir. Burada en sık verilen cevap, yardım isterim (f=16) olmuştur ve onu kolaylaştırmak için çözüm ararım (f=11) cevabı takip etmiştir. Sadece bir öğrenci zor olan şeyi yapmayarak vazgeçtiğini ifade etmiştir.
8. Yardım etmek kategorisine ilişkin bulgular
Tablo 11. Çocukların “Zor durumda olan ………nasıl yardımcı olabilirsin?” sorusuna ilişkin görüşleri
TEMA
KATEGORİ
KOD
f
İyi Olma Hali ve Dayanıklılık
Yardım etmek (Zor durumda olan bir kişiye nasıl yardımcı olabilirsin?)
Onun bu işi yapmasına yardım ederim, birlikte yapabiliriz.
22
Düşerse onu kaldırırım.
11
Ona ne yapacağını anlatırım.
4
Yaralanırsa onu hemşireye götürürüm.
2
Ona nasıl yapılacağını öğretirim.
2
Onun zorluğunu anlamaya çalışırım.
1
Bilmiyorum.
1
Ona ateş topu yapar veririm.
1
Onun için her şeyi yaparım, ne isterse veririm.
1
Onun için öğretmenimden yardım isterim.
1
Ona “ne oldu?” diye sorarım.
1
Olduğu zor durumu kolaya çeviririm.
1
Düşerse onun elinden tutarım.
1
Onun üzüldüğü şeyi çözerim.
1
*n: 50
33
Görüşme sırasında araştırmacı tarafından maymun kuklası kullanılarak, maymunun zor durumda olduğunu ve ona nasıl yardımcı olabileceği sorulmuştur. Araştırmaya katılan çocukların %44’ünün (f=22) zor durumda olan birine yardım edeceklerini, birlikte yapmayı istediklerini söyledikleri görülmüştür.
9. Vazgeçmek kategorisine ilişkin bulgular
Tablo 12. Çocukların “Zor durumda olan……..vazgeçer mi?” sorusuna ilişkin görüşleri
TEMA
KATEGORİ
KOD
f
İyi Olma Hali ve Dayanıklılık
Vazgeçmek (O, zor durumda, vaz geçer miydi?)
Vazgeçer
11
Vazgeçmez
38
Bazen vazgeçer, bazen vazgeçmez
1
*n: 50
Çocukların zor bir durum karşısında vaz geçip vaz geçmeyeceklerini sorulmuştur ve vazgeçmek kategorisi altında vaz geçer/vaz geçmez/ bazen vaz geçer, bazen vaz geçmez kodları ile analiz edilmiştir. Araştırmaya katılan çocukların % 76’sı zor durumda olan birinin vazgeçmemeyi tercih edeceğini ifade etmiştir. Sadece bir öğrenci (6E) duruma göre bazen vazgeçebileceğini, bazen de vazgeçmeyeceğini söylemiştir.
10. Dayanıklılık kategorisine ilişkin bulgular
Tablo 13. Çocukların “ Sen zor bir şeyi yapmak ister misin?” sorusuna ilişkin görüşleri
TEMA
KATEGORİ
KOD
f
İyi Olma Hali ve Dayanıklılık
Dayanıklılık (Zor bir şeyi yapmak ister miydin?)
Evet, isterdim
29
Hayır, istemezdim.
21
*n: 50
Tablo 10’da da görüldüğü gibi, araştırmaya katılan çocukların % 58’i (f=29) kendilerinin zor bir şeyi yapmak istediklerini belirtmişlerdir. Çocukların %42’si ise zor bir şeyi yapmak istemediklerini ifade etmişlerdir.
34
V. TARTIŞMA VE YORUM
Bu bölümde, yapılan araştırmadan elde edilen sonuçlar, araştırma sorusunu ve hipotez bağlamında tartışılmış ve elde edilen bulgulara ilişkin yorumlara yer verilmiştir.
Araştırmada, çocuklarda iyi olma halini destekleyen resimli çocuk kitaplarının çocukların sosyal uyum ve sosyal duygusal dayanıklılıklarına etkisi olduğu görülmüştür. Erken çocukluk dönemi, gelişimin en hızlı olduğunu ve çocukların öğrenmeye karşı en yüksek motivasyona sahip oldukları yaşlardır. Bu dönemde çocukların gelişimini destekleyici çalışmalara yer vermek, zengin bir öğrenme ortamı hazırlamak biz yetişkinlerin önemli bir sorumluluğudur. Küçük çocukların becerilerini geliştirmek ve eğitimini planlamak için öncelikle onların nelere ihtiyacı olduğunu göz önünde bulundurmalıyız. Çocukların en önemli ihtiyacı, oyundur. Çünkü oyun ile hayal kurmak, arkadaşlıklar edinmek, ait olma-kabul görme vb. temel ihtiyaçlar karşılanarak çocukları gelişimleri desteklenmektedir. Çocuklar aynı kitaplardaki hikayeler gibi oyunlarında da kendi hayal dünyasından hikayeler yaratarak oynarlar. Kitaplardaki hikâye ve kahramanlar ile tıpkı oyunlarında olduğu gibi bağ kurarak, etkileşim içinde olurlar. Resimli hikâye kitapları ve bu kitaplardaki hayali kahramanların, çocukların dünyasındaki yeri nedeniyle, onların düşüncelerine ve davranışlarına etkileri söz konusu olmaktadır. Alanyazın incelendiğinde, Uzmen ve Mağden’in (2002) okul öncesi dönem çocuklarının sosyal davranışlarını, resimli çocuk kitapları ile desteklenmesi konulu araştırmasında da kitaplardaki karakterlerin davranışlarının çocukların gelişimine etkisi olduğu ifade edilmiştir. Uzmen ve Mağden’in çalışmasında oluşturulan deney grubuna hikâye kitapları okunmuş ve çocukların hangi davranışları edindiği incelenmiştir. Araştırma kapsamında paylaşma ve yardım etme davranışlarının hikâye kitapları vasıtasıyla çocuklara kazandırıldığı sonucuna varılmıştır. Bunun yanı sıra, Dilek (2017) resimli hikâye kitaplarında yer alan oyuncakların incelenmesi konulu araştırmasında, kitaplarla çocuğa sunulan açık ve alt mesajların çocuğun dünyaya ilişkin bakış açısını ve duruşunu etkilediği
35
vurgulanmıştır. Çocukların iyi olma halini destekleyen resimli çocuk kitapları okunduktan sonra, çocukların iyi olma hali ve dayanıklılığa ilişkin görüşlerinin daha derinleştiği ve bu kavramların onlar için daha anlamlı olduğu görülmüştür. Çocuğun içinde bulunduğu sosyal çevre ve kitap, oyuncak vb. tüm uyaranlar onun zihin yapısını, düşünce biçimini ve dolayısıyla davranışları ile gelişimini etkilediği bilinmektedir. Bu nedenle çocukların becerilerini geliştirmek üzere, uygun temaları içeren resimli hikâye kitaplarının, erken çocukluk eğitiminde öğretmenler ve çocukların bakımından sorumlu kişiler tarafından bir araç olarak kullanılmasının önemli yarar sağlayacağı söylenebilir.
İnsanın iyi olma haline yönelik alanyazında incelemeler yapıldığında, araştırmalarda bireyin sosyal, duygusal ve bilişsel alanlardaki yetkinliklerinin, olumlu özelliklere sahip olmasının yaşamdan aldıkları doyumu olumlu anlamda arttırdığına ilişkin bulguların olduğu görülmüştür (Atan, 2020). Bu sosyal, duygusal ve bilişsel yetkinlikler de erken çocukluk döneminde geliştirilebilinir. Bu becerilerden biri olan psikolojik dayanıklılığı, Önder ve Ogelman (2020) Çocuk ve Psikolojik Dayanıklılık başlıklı kitabında insanın geliştirebileceği bir beceri olarak ifade etmektedir. Ayrıca bu becerinin yaşamının en önemli yılları olan erken çocukluk dönemindeki uygun ve etkili bir destekle geliştirmeye başlanabileceği belirtilmiştir. (Önder ve Ogelman, 2020). Buradan hareketle, erken çocukluk döneminde sosyal duygusal gelişim alanında iyi olma hali ve sosyal duygusal dayanıklılık kavramlarına yönelik, oyun oynamak, dramatizasyon, şarkı söyleme, resim yapmak, sohbet etmek veya kitap okumak… gibi çeşitli yöntemler kullanılarak çocukların gelişimi desteklenebilir. Böylelikle kendilerini güvende hissettikleri okul ortamında sosyal deneyimler elde etmeleri sağlanarak, yaşamdan doyum alabilmeleri yani iyi olma halini nasıl sağlayacaklarına ilişkin deneyimler elde edecekleri düşünülmektedir. Bu araştırmada da çocuklarla yapılan görüşme sırasında, yürütülen kitap okuma etkinlikleri ile onların iyi olma hali ve dayanıklılığa ilişkin görüşlerinin olumlu anlamda değiştiği görülmüştür.
36
VI. SONUÇ VE ÖNERİLER
Karma yöntem ile gerçekleştirilen bu çalışmanın amacı, iyi olma halini destekleyen resimli çocuk kitaplarının, çocukların sosyal uyum ve sosyal duygusal dayanıklılıklarına etkisinin incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda gerçekleştirilen deneysel işlem öncesi ve sonrasında toplanan nicel verilerin, çocuklarla çalışma sonrasında yapılan görüşmelerde elde edilen nitel verilerle desteklenmesi sağlanmıştır. Nitel ve nicel verilerden yola çıkılarak araştırmanın sonuçlarına ulaşılmıştır.
Araştırmanın sonuç bölümü, “çocuklarda iyi olma halini destekleyen resimli çocuk kitaplarının çocukların sosyal uyum ve dayanıklılıklarına etkisine ilişkin sonuçlar” ve “çocukların iyi olma ve dayanıklılık (yılmazlık) kavramları hakkındaki görüşlerine ilişkin sonuçlar” olmak üzere iki ana başlık halinde sunulmuştur.
A. Çocuklarda iyi olma halini destekleyen resimli çocuk kitaplarının çocukların sosyal uyum ve dayanıklılıklarına etkisine ilişkin sonuçlar
Gerçekleştirilen bu araştırmanın amacı doğrultusunda, örneklem grubunda yer alan 50 öğrenciye uygulanan PERİK ölçeğinin öntest ve sontest puan ortalamaları arasında sontest lehine anlamlı bir fark olduğu görülmektedir. Bu sonuç, çocuklarda iyi olma halini destekleyen resimli çocuk kitapları okumanın onların sosyal uyum ve dayanıklılıklarına olumlu yönde anlamlı bir etkisi olduğunu göstermektedir. Bu sonuca göre okunan kitapların çocukların sosyal duygusal dayanıklılıklarını geliştirdiği söylenebilir.
B. Çocukların iyi olma ve dayanıklılık (yılmazlık) kavramları hakkındaki görüşlerine ilişkin sonuçlar
Nicel verilere ek olarak resimli çocuk kitaplarının çocukların sosyal uyum ve sosyal duygusal dayanıklılıklarına olan etkisini inceleyebilmek adına nitel verilerden de
37
yararlanılmıştır. Bu bağlamda nicel verileri destekleyecek ve açıklayacak şekilde çocuklarla yarı yapılandırılmış görüşmeler ile nitel veriler elde edilmiştir. Nitel verilerin analizi ile elde edilen bulguların ardından ulaşılan sonuçlara göre, çocukların iyi olma hali ve sosyal duygusal dayanıklılık kavramlarına ilişkin görüşlerinin derinleştiği görülmektedir. Buna ek olarak, çocukların iyi olma hali ve sosyal duygusal dayanıklılığa ilişkin farkındalığının oluştuğu gözlenmiştir.
C. Uygulamaya yönelik öneriler
 Bu araştırmada iyi olma halini destekleyen resimli çocuk kitaplarının çocukların sosyal uyum ve sosyal duygusal dayanıklılıklarına etkisi olduğu görülmüştür. Bu nedenle erken çocukluk eğitimi programlarında çocukların iyi olma halini destekleyen resimli çocuk kitaplarının etkin okuma teknikleriyle okunmasına yer verilebilinir.
 Bundan yola çıkılarak, resim çocuk kitaplarının yanı sıra, çocukların iyi olma haline ve sosyal duygusal dayanıklılıklarına etki edebilecek etkinliklerin, uygulamaların olduğu anaokulu eğitim programları oluşturulması önerilmektedir.
 Özel olarak sadece bu alana yönelik hazırlanabilecek bu program hakkında, anne baba eğitimleri düzenlenebilir.
 Ev eğitim programı hazırlanarak kitapçık oluşturulur.
 Sosyal medya ve diğer dijital platformlar aracılığıyla çocukların iyi olma halini destekleyici kitaplara daha geniş bir çerçevede çocuklara ulaşılması sağlanabilinir.
 Oyun oynamanın gücünden yararlanılarak, çocukların iyi olma halini destekleyici oyunlara okulda, evde daha fazla fırsat sağlanabilir. Bu konuda bilinçlendirmek adına ailelere ve öğretmenlere yönelik eğitimler düzenlenmesi önerilmektedir.
D. Araştırmacılara yönelik öneriler
 Bu araştırmada, belirlenen kitaplar çocuklara yaklaşık dört haftalık bir sürede etkin okuma teknikleri kullanılarak okunmuştur. Bu uygulama eğitim öğretim yılının tamamına yayılarak ve daha fazla sayıda kitap kullanılarak uygulanabilinir.
 Nicel verilerin elde edildiği ölçek, çocukların öğretmenleri tarafından uygulanmıştır. Bunun yanı sıra, anne veya babaların da görüşlerini almak amacıyla ölçek onlar tarafından da uygulanabilinir.
38
 Araştırmacı tarafından uygulama sırasında her öğrenci için gözlem kayıtları da tutulabilinir.
 Erken çocukluk döneminde iyi olma halini destekleyici uygulamalara ilişkin alanyazın incelendiğinde ülkemizde henüz yeni yeni uygulamaların yapıldığı görülmektedir. Çocukların iyi olma halini desteklemek hayati öneme sahiptir. Bu nedenle bilimsel çalışmaların bu yönde yaygınlaşmasının, uygulamada da daha fazla yer bulmasına neden olacağı düşünülmektedir. Böylelikle eğitim programlarında, anne baba destek çalışmalarında, çocukların iyi olma haline ilişkin becerilerin gelişimini sağlayan etkinlik ve uygulamalara yer verilmesini arttıracaktır.
39
VII. KAYNAKÇA
KİTAPLAR ARSLAN, İ. Elmira (2020). “Child well-being: The perspectives of children and their mothers” BEN-ARIEH, A., CASAS, F., FRONES, I., & KORBIN, J. E. (2014). Multifaceted concept of child well-being. Handbook of child well-being, 1, 1-27.
BRADBURN, N. (1969). “The Structure of Psychological Well-Being”. Aldine Publishing Company, Chicago BÜYÜKÖZTÜRK, Ş., KILIÇ-ÇAKMAK, E., AKGÜN, Ö., KARADENİZ, Ş., & DEMİREL, F. (2008). “Bilimsel araştırma yöntemleri” Pegem Yayınevi CRESWELL, J. W., & SÖZBİLİR, M. (2017). “Karma yöntem araştırmalarına giriş”. Pegem Akademi. CRESWELL, J. W., FETTERS, M. D., & IVANKOVA, N. V. (2004). “Designing a mixed methods study in primary care” The Annals of Family Medicine, 2(1), 7-12. DEMİR, R. ve TÜRK, F., (2020). “Pozitif Psikoloji: Tarihçe, Temel Kavramlar, Terapötik Süreç, Eleştiriler ve Katkılar”. Humanistic Perspective, 2 (2) , 108-125 FARIDA, N., & RASYID, H. (2019). “The effectiveness of project-based learning approach to social development of early childhood”. In International Conference on Special and Inclusive Education (ICSIE 2018) (pp. 369-372). Atlantis Press. GÜRER, N. (2021). “Yaratıcı okuma etkinliklerinin ilkokul 4. sınıf öğrencilerinin okuduğunu anlama, yaratıcı okuma, akıcı okuma ve eleştirel okuma becerilerine etkisi” HIDAYAH, N., LESTARI, G. D., & ARTHA, I. (2021). Parent and Child Communication Patterns in Early Childhood Emotional Social Development.
40
In International Joint Conference on Arts and Humanities 2021 (IJCAH 2021) (pp. 1131-1136). Atlantis Press. HOWE, D., BRANDON, M., HININGS, D. & SCHOFIELD, G. (1999) “Attachment theory, Child Maltreatment and Family Support Hampshire: Palgrave”
KIRAL B., KIRAL E. (2011). “Karma Araştırma Yöntemi (Mixed Research Design)” International Conference on New Trends in Education and Their Implications, 294-298. MAYR, T., & ULICH, M. (2009). “Social‐emotional well‐being and resilience of children in early childhood settings–PERIK: An empirically based observation scale for practitioners”. Early Years, 29(1), 45-57. MIHAELA, T. I. (2015). Promoting the emotional wellbeing of preschoolers. Procedia-Social and Behavioral Sciences, 209, 509-513. OWEN, F. K., & ÇELİK, N. D. (2018). “Yaşam boyu sağlıklı yaşam ve iyilik hali”. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 10(4), 440-453. OXFORD DICTIONARY (2022). Well-being. https://www.lexico.com/definition/well-being ÖNDER, A. & OGELMAN, H.G., (2020). Çocuk ve Psikolojik Dayanıklılık. Nobel Akademik Yayıncılık. PARKES, A., SWEETING, H., & WIGHT, D. (2016). “What shapes 7-year-olds’ subjective well-being? Prospective analysis of early childhood and parenting using the Growing Up in Scotland study”. Social psychiatry and psychiatric epidemiology, 51(10), 1417-1428. PEILL, F. (2022). “The Pursuit of Happiness: Leadership Challenges of Recognising and Supporting Child Health and Wellbeing in the Early Years”. Education Sciences, 12(2), 113. SCARIA, D., BRANDT, M. L., KIM, E., & LİNDEMAN, B. (2020). What is wellbeing?. In Wellbeing (pp. 3-10). Springer, Cham. STROUSE, GA, NYHOUT, A. ve GANEA, PA (2018). “Küçük çocukların resimli kitaplardan gerçek dünya bağlamlarına bilgi transferinde kitap özelliklerinin rolü”. Psikolojide Sınırlar, 9, 50. TOPÇU, Z. G. (2019). “Okul Öncesi Dönem Resimli Çocuk Kitaplarının Psikolojik Sağlamlık Açısından İncelenmesi”. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü. openaccess.hacettepe.edu.tr
41
TÜRNÜKLÜ, A. (2000). “Eğitimbilim araştırmalarında etkin olarak kullanılabilecek nitel bir araştırma tekniği: Görüşme.” Kuram ve uygulamada eğitim yönetimi, 24(24), 543-559. UNICEF. A Child’s Guide to the Child Well-Being Report; UNICEF: Paris, UK, 2019 YILDIRIM, A. ve ŞİMŞEK, H. (2018). “Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri” (11.baskı). Ankara: Seçkin Yayıncılık.
MAKALELER ALKAN, V., ŞİMŞEK, S. ve ARMAĞAN ERBİL, B. (2019). “Karma yöntem: Öyküleyici alanyazın incelemesi”. Eğitimde Nitel Araştırmalar Dergisi – Journal of Qualitative Research in Education, 7(2), 559-582. ERATA, F., & ÖZBEY, S., (2020) “Okul Öncesi Eğitim Kurumuna Devam Eden Çocukların Psikolojik Sağlamlık Düzeylerinin Bazı Demografik Değişkenlere Göre İncelenmesi”. Pearson Journal Of Socıal Scıences & Humanıtıes http://dx.doi.org/10.46872/pj.171 KAUR, J., & SHARMA, A. (2022). “Establishing early foundations to promote emotional competence in preschool children”. Journal of Applied Social Science, 16(2), 399-418. KEYES, C. L., SHMOTKIN, D., & RYFF, C. D. (2002). “Optimizing well-being: the empirical encounter of two traditions”. Journal of personality and social psychology, 82(6), 1007. RYFF, C. D., & KEYES, C. L. M. (1995). “The structure of psychological well-being revisited”. Journal of Personality and Social Psychology, 69(4), 719–27 SCIARAFFA, M. A., ZEANAH, P. D., & ZEANAH, C. H. (2018). “Understanding and promoting resilience in the context of adverse childhood experiences”. Early Childhood Education Journal, 46(3), 343-353. STREET, M. (2020). “Theorising child well-being: Towards a framework for analysing Early Childhood Education policy in England”. Journal of Early Childhood Research, 1-14 AKTAN, B. Ş. & ÖNDER, A. (2018). “Okul öncesi dönemde psikolojik dayanıklılık”, Eğitim Kuram ve Uygulama Araştırmaları Dergisi, 4(2), 20-30.
BALTACI, A. (2019). “Nitel araştırma süreci: Nitel bir araştırma nasıl yapılır?”. Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 5(2), 368-388
42
BUTGEL TUNALI, S. , GÖZÜ, Ö. & ÖZEN, G. (2016). Nitel Ve Nicel Araştırma Yöntemlerinin Bir Arada Kullanılması “Karma Araştırma Yöntemi” Kurgu, 24 (2), 106-112 . https://dergipark.org.tr/en/pub/kurgu/issue/59643/859556 CÖMERT, S., & ÖZBEY, S. (2021). “Türk Müziği Destekli Psikolojik Sağlamlık Programı: Okul Öncesi Dönemdeki Çocukların Psikolojik Sağlamlık Düzeyleri Üzerine Etkisi”. IBAD Sosyal Bilimler Dergisi, (11), 366-393. ÇAKIR, A. ve TÜRKEŞ K. S., (2021). "Bilimsel Çalışmalarda Karma Yöntem Nasıl Kullanılır?", Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021 Sayı 42: Özel sayı 1, Denizli, ss. Ö1-Ö15. ÇETİN, C., ve ANUK, Ö., (2020). COVID-19 “Pandemi Sürecinde Yalnızlık ve Psikolojik Dayanıklılık: Bir kamu üniversitesi öğrencileri örneklemi” Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 7(5), 170-189. DARGA, H., ÖZTÜRK, F. Z., ve ÖZTÜRK, T. (2021). “Okul Öncesi Hikâye Kitaplarının Çocukların Gelişim Alanlarına Uygunluklarının İncelenmesi” Ulusal Eğitim Akademisi Dergisi, 5(1), 22-48. DİLEK, A. (2017). “The examination of toys used in illustrated children's books/Resimli hikâye kitaplarında yer alan oyuncakların incelenmesi”. Erken Çocukluk Çalışmaları Dergisi, 1(1), 81. KARDAŞ, F., & YALÇIN, İ. (2019). “Türkiye’de iyi oluş ile ilgili yapılmış araştırmaların sistematik olarak incelenmesi” Kastamonu Eğitim Dergisi, 27(4), 1423-1433.
ÖZBEY, S. (2019). “Okul öncesi çocuklar için sosyal duygusal iyi oluş ve psikolojik sağlamlık ölçeğinin (PERİK) geçerlik güvenirlik çalışması”. OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 10(17), 756-786. UZMEN, S., & MAĞDEN, D. (2002). “Okulöncesi eğitim kurumlarına devam eden altı yaş çocuklarının prososyal davranışlarının resimli çocuk kitapları ile desteklenmesi.” Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 15(15), 193-212. DİRİCAN, R., & DAĞLIOĞLU, H. E. (2014). “3-6 yaş grubu çocuklarına yönelik yayımlanan resimli hikâye kitaplarının bazı temel değerler açısından incelenmesi”. Cumhuriyet International Journal of Education-CIJE, 3(2), 44-69.
43
TEZLER ATAN, A. (2020). “5-6 yaş çocuklarda psikolojik iyi oluş: Bir model önerisi ve ebeveynler ile öğretmenlerin kişilik tipleri, ego durumları ve psikolojik iyi oluş düzeylerinin yordayıcı rolü” (Yayımlanmamış doktora tezi). Pamukkale Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü.
44
EKLER EK 1 Okul Öncesi Çocuklar İçin Sosyal Duygusal İyi Oluş ve Psikolojik Sağlamlık Ölçeği
EK 2: Ölçek Kullanım İzni
EK 3: Öğrenci Görüşme Protokolü
EK 4: Araştırma sırasında öğrencilere okunan kitapların listesi
45
EK 1 Okul Öncesi Çocuklar İçin Sosyal Duygusal İyi Oluş ve Psikolojik Sağlamlık Ölçeği
1) İletişim Kurma / Sosyal Performans
Her Zaman
Genellikle
Kısmen
Nadiren
Asla
1.
Akranlarıyla kolaylıkla (pozitif) iletişim kurar.
5
4
3
2
1
2.
Diğer çocukların ilgisini çekebilecek oyunları başlatır.
5
4
3
2
1
3.
Diğer çocuklarla kendi yaşantıları hakkında konuşur, paylaşımda bulunur.
5
4
3
2
1
4.
Arkadaşları onun düşüncelerine önem verir.
5
4
3
2
1
5.
Diğer çocukların oyunlarına katılmak isterse, “sizinle oynayabilir miyim?” diyerek uygun bir şekilde bu istediğini belirtir.
5
4
3
2
1
6.
Diğer çocuklarla yakın arkadaşlıklar kurar.
5
4
3
2
1
2) Öz-Kontrol/ Düşüncelilik
Her Zaman
Genellikle
Kısmen
Nadiren
Asla
1.
Grup tartışmalarında, etkinlikler sırasında ya da yemek veya materyal dağıtılırken sırasını bekleyebilir.
5
4
3
2
1
2.
Diğer çocukların ihtiyaçlarına, sınırlarına ve haklarına saygılıdır.
5
4
3
2
1
3.
Başka bir çocuğa ya da bir şeye zarar verdiği zaman endişelenir, özür diler ve telafi etmeye çalışır
5
4
3
2
1
4.
Yetişkinlerin duygularına empati ile yaklaşır. Örneğin “kendimi iyi hissetmiyorum lütfen biraz sessiz olun çocuklar ”dediğimde ne demek istediğimi anlar.
5
4
3
2
1
5.
Yapılması ve yapılmaması gerekenlere, Örneğin “bu odaya girmiyoruz veya bu oyuncağı /kitabı ellemiyoruz” denildiğinde saygı duyar, uyar.
5
4
3
2
1
6.
Arkadaşlarının başarısını mutluluğunu paylaşabilir. Örneğin arkadaşı bir hediye aldığında o da mutlu olur.
5
4
3
2
1
3)Atılganlık
Her Zaman
Genellikle
Kısmen
Nadiren
Asla
1.
Yaşantılarıyla ilgili konuşmaktan hoşlanır. Örneğin, hafta sonu yaptıkları hakkında konuşmak onu mutlu eder.
5
4
3
2
1
2.
Bir yetişkin ona adaletli davranmadığında bunu söylemekten çekinmez ve kendini savunur.
5
4
3
2
1
3.
Yetişkinlere karşı haklı taleplerde bulunmaktan çekinmez, Örn: Onlara verdikleri sözleri yerine getirmelerini hatırlatır.
5
4
3
2
1
4.
Çocuklar arasında kötü ya da yanlış /hoşa gitmeyen şeyler olduğunda “Hayır”, “bunu yapmak istemiyorum”, “dur” diyebilir.
5
4
3
2
1
5.
Diğer çocuklar tarafından saldırıya uğradığı zaman kendisini sözlü ya da fiziksel olarak savunabilir.
5
4
3
2
1
6.
Kendisine baskı yapılmasına izin vermez. Örneğin, başkaları tarafından kabul
5
4
3
2
1
46
edilmeyen ya da kabul görmeyen bir fikri savunabilir.
4)Duygusal İstikrar/Stresle Başa Çıkma
Her Zaman
Genellikle
Kısmen
Nadiren
Asla
1.
Hayal kırıklığına uğradığında üzgün olduğunda ya da gücendiğinde kendi içine kapanmaz, kendisiyle durumu hakkında konuşulabilir.
5
4
3
2
1
2.
Heyecanlı ya da stresli bir durumdan sonra kendi kendini sakinleştirebilir.
5
4
3
2
1
3.
Duygusal yönden dengelidir
5
4
3
2
1
4.
Hata yaptığında ya da oyunda kaybettiğinde bu durumun üzerinde çok durmaz.
5
4
3
2
1
5.
Heyecanlı ve stresli bir durum sonrasında kendini toparlaması oldukça uzun zaman alır.
5
4
3
2
1
6.
Kolaylıkla stresli /gergin hale gelebilir, hemen duygusal olarak dengesini kaybeder.
5
4
3
2
1
5) Görev Yönelimi
Her Zaman
Genellikle
Kısmen
Nadiren
Asla
1.
Verilen bir işe hızlı bir şekilde başlar.
5
4
3
2
1
2.
Bağımsız olarak tek başına bir iş üzerinde çalışır.
5
4
3
2
1
3.
Hızlı şekilde çalışır.
5
4
3
2
1
4.
Dikkatli ve kolay bir şekilde çalışır. Örneğin, kesme, yapıştırma, köprü inşa vb. etkinliklerde.
5
4
3
2
1
5.
Nispeten uzun zaman alan bir şey üzerinde konsantre olabilir.
5
4
3
2
1
6.
Bir işi bitirmek için övgüye ve cesaretlendirilmeye ihtiyaç duyar.
5
4
3
2
1
6) Keşfetmekten Hoşlanma
Her Zaman
Genellikle
Kısmen
Nadiren
Asla
1.
Yeni şeyler keşfetmekten hoşlanır.
5
4
3
2
1
2.
Yeni bir şeye başladığında iyimser ve pozitiftir.
5
4
3
2
1
3.
Bilmek istediği şeyler hakkında sorular sorar.
5
4
3
2
1
4.
Bağımsız olarak yeni şeyler keşfeder.
5
4
3
2
1
5.
Yeni şeyleri/durumları tanımak ve öğrenmek için kendine zaman tanır.
5
4
3
2
1
6.
Zor ve başarılamaz görünen şeyleri denemeye/yapmaya cesaret eder.
5
4
3
2
1
Özbey, S. (2019).Okul Öncesi Çocuklar İçin Sosyal Duygusal İyi Oluş ve Psikolojik Sağlamlık Ölçeğinin (PERİK) Geçerlik Güvenirlik Çalışması. OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 10(17), 756-786.
47
EK 2: Ölçek Kullanım İzni
**KVKK gereği ilgili izin belgesi kullanılmamıştır.
48
EK 3: Öğrenci Görüşme Protokolü
1. İyi… İyi denilince aklına ne geliyor?
2. İyi olmakla ilgili sözcükler söyle.
3. Ne olunca kendini iyi hissedersin?
4. Sen ne yapınca arkadaşın kendini iyi hisseder?
5. Bana bir kolay bir de zor bir şey söyle.
6. Bana yapması zor olan bir şey söyle. Zor bir şeyi kolaylaştırmak için ne yapıyorsun?
7. Zor durumda olan bu..…….. nasıl yardımcı olabilirsin?
8. Zor durumda kalan ……….vazgeçer mi?
9. Sen zor bir şeyi yapmak ister misin?
Teşekkür ederim.
49
EK 4: Araştırma sırasında öğrencilere okunan kitapların listesi
 İYİLİK, Alice Green, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları ISBN:9786257999830
 MUTLULUĞUN BAŞLADIĞI YER, Eva Eland, Martı Çocuk Yayınları
ISBN: 9786050321364
 SEVGİNİN GÜCÜ, Caroline Richards, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9786052959923
 MUTLU SU AYGIRI, Richard Edwards, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9789944889346  ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY OLDU, Margaret M. Holmes, Okuyan Koala Yayınları
ISBN: 9786059318440
 DÜNYANIN EN CESUR DENİZCİSİ, Can Tuğrul, Taze Kitap Yayınevi
ISBN:9786056883521
 AVUCUNDAKİ ÖPÜCÜK, Audrey Penn, Butik Yayıncılık
ISBN: 9786055524524
 EYVAH KALBİM KIRILDI, Elif Yemenici, SEV Yayıncılık
ISBN: 9786059781169
50

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder