11 Eylül 2014 Perşembe

Osmanlı İmparatorluğu Tarihi

Osmanlı İmparatorluğu (Osmanlıca: دَوْلَتِ عَلِيّهٔ عُثمَانِیّه Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye[6][7]) 1299-1922 yılları arasında varlığını sürdürmüş Türk ve İslam devleti. Doğu Avrupa, Güneybatı Asya ve Kuzey Afrika'ya kadar topraklarını genişletmiş ve 16. yüzyılda dünyanın en güçlü imparatorluğu halini almıştır. Arnold Joseph Toynbee gibi bazı tarihçiler Türkiye'nin tek ardıl devlet sayılması gerektiğini savunurlar.

Devletin kurucusu ve Osmanlı Hanedanının atası olan Osman Gazi, Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyundandır. Devlet, Bilecik ilinin Söğüt ilçesinde kurulmuştur. Osmanlı Devleti'nin bağımsız bir devlet olarak tarih sahnesine çıkması yaygın kabule göre 1299 yılında olmuştur. Ancak Prof. Dr. Halil İnalcık ve bazı diğer akademisyenler, Osmanlı Devleti'nin 1299'da Söğüt'te değil 1302'de Yalova'da Bizans'a karşı yaptığı Koyunhisar Muharebesi sonrasında devlet niteliğini kazandığını iddia ederler. İstanbul ile sınırlı bir şehir devletine dönüşmüş olan Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'nu yıkmış, bazı tarihçilere göre bu Yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu gücünün doruğunda olduğu 16. ve 17. yüzyıllarda üç kıtaya yayılmış ve Güneydoğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın büyük bölümünü egemenliği altında tutmuştur. Ülkenin sınırları batıda Cebelitarık Boğazı ve 1553'te Fas kıyıları'na, doğuda Hazar Denizi ve Basra Körfezi'ne, kuzeyde Avusturya, Macaristan ve Ukrayna'nın bir bölümüne ve güneyde Sudan, Eritre, Somali ve Yemen'e uzanmaktaydı. Osmanlı İmparatorluğu 29 eyaletten ve özerlik tanınmış olan Boğdan, Erdel ve Eflak prensliklerinden oluşmaktaydı. Devlet zaman zaman denizaşırı topraklarda da söz sahibi olmuştur. Atlantik Okyanusu'ndaki kısa süreli toprak kazanımları Lanzarote (1585), Madeira (1617), Vestmannaeyjar(1627) ve Lundy(1655) bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

Devlet altı yüzyıl boyunca Doğu dünyası ile Batı dünyası arasında bir köprü işlevi görmüştür. Hâkimiyeti altında bulunan topraklarda yaşayan halklar zaman zaman, toplu ya da yerel ayaklanmalar ile Osmanlı iktidarına karşı çıkmışlardır. Genel olarak din, dil ve ırk ayrımından uzak durduğu için yüzyıllarca birçok devleti ve milleti hakimiyeti altında tutmayı başarmıştır. Osmanlı İmparatorluğu, eski Türk örf ve adetlerinin ve İslam kültürünün yükümlülüklerinin doğrultusunda bir yönetim şekli belirlemiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi yapısında ve hukuk kurallarının oluşumunda İslam dininin belirleyici bir rol oynaması, Osmanlı İmparatorluğu'nun "islam devleti", dolayısıyla bir "din devleti" olarak nitelenmesine neden olmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu dönemi bazı tarih uzmanlarınca Osmanlı Hanedanı'nın ve saray erkanının, Rum kadınlarla ve diğer Slav Hristiyan halklardan (Sırplar, Bulgarlar, Arnavutlar vb. gibi) kadınlarla evlilik yapması, iskan politikası sebebiyle devşirilen Hıristiyan çocukların Türk-İslam örf ve gelenekleri ile yetiştirilip yeniçeri ordusuna ve devlet kurumlarına alınmasıyla beraber, Türk tarihinin Roma-Doğu Roma tarihi ile kaynaştığı dönem olarak görülür

16 Mayıs 2014 Cuma

Tarihi Kesik Köprü restore ediliyor

Sivas'ta Selçuklular döneminden kalan, 19 kemerli tarihi Kesik Köprü restore ediliyor. Restorasyon kapsamında, köprünün toprak altında kalan kısımlarının gün yüzüne çıkarılması için çalışma yürütülüyor.
Sivas'ta 722 yıl önce inşa edilen tarihi Kesik Köprü'nün restore edilmesi için başlatılan çalışmalar sürüyor. Çalışmalar kapsamında, Kızılırmak'ın suyunun yıllar önce yön değiştirmesi sonucu köprünün büyük ölçüde toprak altında kalan iki kemerinin de gün yüzüne çıkarılması planlanıyor.
Karşıyaka ve Esenyurt mahalleleri ile bölgedeki 40 köyün Kızılırmak üzerinden kent merkeziyle bağlantısını sağlayan köprüdeki çalışmaların ekim ayına kadar tamamlanması hedefleniyor. Tarihi Kesik Köprü'nün restorasyonu çalışmaları sırasında bölgeye ulaşımın, 2008 yılında yapılan yeni köprüden sağlanacağı belirtildi.
Karayolları 16. Bölge Müdürü Aydın Doğan, asırlardır ayakta duran tarihi Kesik Köprü'yü gelecek nesillere güvenle teslim etmek için restorasyon çalışması başlattıklarını belirterek, "Köprünün alt kısımlarda tahkimat çalışmalarını bitirdik. Döşeme kısımları kaldı ve o kısımları da söküyoruz" dedi.
Doğan, restorasyon çalışmaları kapsamında, köprünün toprak altında kalan kısımlarının ve orijinal taşların iş makinesi kullanılmadan tamamen insan gücüyle ortaya çıkartılacağını, kazı çalışması bittikten sonra köprünün Karşıyaka tarafında kalan iki kemerinin 17 kemerli kısımla bağlantısının sağlanacağını söyledi.
Köprüde gerekli onarım çalışmalarının yapılacağını dile getiren Doğan, "Köprünün birinci kısmıyla ikinci kısmını birleştireceğiz. Amacımız, Selçuklu eseri olan bu köprüyü turizme kazandırmak" diye konuştu.
Doğan, şunları kaydetti: "İşi, bitim tarihi olan ekim ayından önce bitirmeyi amaçlıyoruz. Tarihi köprülerin onarımının tamamlanması için zaman vermek olmuyor. Döşemeyi söktüğünüzde altında farklı şeylerle karşılaşabiliyorsunuz. Bunlara gelişigüzel restorasyon yapılamıyor, projeler hazırlanıyor ve Anıtlar Yüksek Kurulundan geçiriliyor. O işlemlerden dolayı gecikmeler olabiliyor. Vatandaşlarımız ulaşım konusunda mağdur oluyor ama bu güzel tarihi eseri de korumak lazım."
Ağır tonajlı araçların geçişi nedeniyle köprünün zarar gördüğünü belirten Doğan, restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından köprüden sadece küçük araçların geçişine izin vermeyi düşündüklerini söyledi.
Doğan, bölgeye 2008 yılında yeni köprü yapıldığını anımsatarak, bu köprünün bağlantı yollarının tamamlanmasıyla tarihi Kesik Köprü'ye ihtiyaç duyulmayacağını belirtti.

14 Mayıs 2014 Çarşamba

Anadolu Medeniyetleri Müzesi açıldı

Muhteşem koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan ve 1997 yılında "Avrupa'da Yılın Müzesi Ödülü"nü alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, tamamlanan restorasyon çalışmalarının ardından yenilenen yüzüyle yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açıldı.

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, restorasyon çalışmalarının ardından yenilenen Anadolu Medeniyetler Müzesi'nin açılışını gerçekleştirdi. Açılışta konuşan Çelik, "Ankara'da şuanda bu müzenin bahçesine oturup baktığımızda Bilge Kağan ve Tonyukuk Anıtları'ndan, Mali'deki Timbuktu eserlerine, Mostar Köprüsü'nden, Asya'da sahip olduğumuz medeniyet mirasına kadar çok büyük bir medeniyet coğrafyasına seslenebilme gücüne sahibiz. Son yıllarda ulaştığımız dış politika sayesinde Türkiye'den ilettiğimiz her ses dünyanın her tarafında da yankı buluyor. Bugün burada konuşulan bir ses ile Mostar Köprüsü'nden karşılık alıyoruz." dedi.

ANADOLU MEDENİYETLER MÜZESİNİN RESTORASYON ÇALIŞMALARI

Bakan Ömer Çelik, Anadolu Medeniyetler Müzesi'nin onarılan bölümleri hakkında bilgi verdi. Çelik, şöyle konuştu: "'Mahmut Paşa Bedesteni' ve 'Kurşunlu Han' 15. Yüzyıla uzanan bir geçmişe sahip. Bu müzede günümüz müzecilik anlayışıyla yeni bir düzenlemeye gidilirken aynı zamanda anıtsal bir yapının bakım ve onarımı da gerçekleştirilmiştir. Müzede bedesten kubbeleri kurşun kaplama ile yenilenmiş, arastanın ahşap çatı konstrüksiyonu onarılmış ve bu bölümde bulunan 5 dükkan esas alınarak, dükkan sistemi yeniden inşa edilmiştir. 2010- 2014 yılları arasında yürütülen restorasyon çalışmaları kapsamında paleotik çağdan başlayarak, Doğu Roma dönemi sonuna kadar olan süreçteki eserler kronolojik olarak sergilenmekte. Mimari canlandırmalar yapılarak, bilgi panoları yenilenmiş ve interaktif uygulamalarla modern bir teşhir çalışması gerçekleştirilmiştir."

Açılış konuşmasının ardından müzenin temsili açılışını yapan Ömer Çelik, diğer misafirlerle birlikte Anadolu Medeniyetler Müzesi'ni gezdi ve bilgi aldı.