17 Şubat 2014 Pazartesi

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ

TÜRK ADI

“Türk” adının anlamı ile ilgili olarak çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Adları “Türk” sözcüğüne benzediği iddia edilen bazı toplulukların “Türk” milleti ile herhangi bir ilişkisi olmadığı bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur. Bu çalışmalara göre, “Türk” sözcüğü; “güç, kuvvet, güçlü, kuvvetli, cesur, türeli (kanun ve nizam sahibi) ve türeyen, çoğalan” anlamlarına gelmektedir. 
Tarihte “Türk” adıyla adlandırılan ilk devlet “Gök-Türk Devleti” olmuştur. Coğrafî ad olarak “Türkiye” kavramı, tarihte ilk kez Bizans kaynaklarında yer almaktadır. VI. yüzyılda “Türkiye”, Orta Asya’yı ifade etmek üzere kullanılmıştır. IX. ve X. yüzyıllarda Volga’dan Orta Avrupa’ya kadar olan alana “Türkiye” adı verilmiş (Doğu Türkiye = Hazar ülkesi; Batı Türkiye= Macar ülkesi); XIII. yüzyılda Mısır ve Suriye de “Türkiye” olarak adlandırılmıştır. Anadolu ise XII. yüzyıldan itibaren “Türkiye” olarak tanınmıştır. 


kaynak: Turizm Bakanlığı

Selçuklu Müzesi sona yaklaştı

Selçuklu medeniyetine ait tarihi eserlerin yanı sıra şaşırtıcı dijital uygulamaları ile büyük ilgi görmesi beklenen Selçuklu Müzesi'nde sona gelindi.

Şubat ayında hizmete girmesi planlanan müzede su üzerinde yürüme hissi uyandıracak bir teknoloji de ziyaretçilere farklı duygular yaşatacak. 

Anadolu Selçuklu hükümdarlarından Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından kardeşi Gevher Nesibe Sultan'ın vasiyeti üzerine 1206 yılında yapımına başlanan Gevher Nesibe Medresesi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından Türkiye'nin ilk Selçuklu Müzesi olarak açılacak. Gevher Nesibe Medresesi'nin bir kısmı Selçuklu Medeniyeti ile ilgili uygarlığı ön plana çıkaran bir müze, diğer kısmı ise şifahiye özelliğini taşıyan tıp müzesi olarak düzenleniyor. Selçuklu Uygarlığı ile ilgili olan kısımda; 'Selçuklu Kenti', 'mimarisi', 'sanatı', 'bilimi', 'giysisi' gibi unsurlar ile ''Kayseri'de Selçuklular'', ''Anadolu'da Selçuklular'' gibi bölümler yer alacak. Şifahiye ile ilgili kısımda ise; 'hastalıklar', 'tedavi yöntemleri ve aletleri', 'bilginler', 'ecza', 'su ve sağlık', 'müzik ile tedavi', 'renk ile tedavi' gibi bölümler bulunacak. Müze içerisinde sergilenecek Selçuklu etnografik eserlerinin yanı sıra, etkileşimli ve teknolojik görsellik içeren alanlar yer alacak. Böylece ziyaretçilerin; dinleyerek, deneyerek, uygulayarak ve teknolojik aletleri kullanarak bilgilenmeleri sağlanacak.

Müzede, dünyadaki ender müzelerde yer alan holografik üç boyutlu görüntüler, arttırılmış gerçeklik için bilgisayar donanımları yer alacak. Bu donanımlar sayesinde müzedeki ziyaretçiler suyun üzerinde yürüyebilecek ya da Selçuklu sultanları gibi giyinebilecek.
Gevher Nesibe Medresesi'nin anıt yapı özelliği dikkate alınarak yapılan ve Şubat ayında hizmete açılması planlanan müze, dijital müzeciliğin geldiği son nokta olarak kabul ediliyor.