28 Nisan 2015 Salı

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Orhun Kitabeleri'ni ziyaret etti

Çavuşoğlu: Orhun, Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarına baktığımız vakit aslında onlar bize kılavuz oluyor, kılavuz olması lazım geliyor , bize ışık tutuyor

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Moğolistan'da Orhun Kitabeleri'ni ziyaretinde, "Orhun, Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarına baktığımız vakit aslında onlar bize kılavuz oluyor, kılavuz olması lazım geliyor , bize ışık tutuyor" diye belirtti . Resmi temaslarda bulunmak için Moğolistan'a gelen Çavuşoğlu, Cengiz Han Havalimanı'ndan helikopterle başkentin güneybatısında mevcut bulunan Karakurum bölgesine gitti. Çavuşoğlu'na Moğolistan Savunma Bakan Yardımcısı Battur Avirmed, Türkiye'nin Ulan Batur Büyükelçisi Murat Karagöz ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı ( Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı TİKA ) Ulan Batur Koordinatörü Ekrem Kalan eşlik etti.
Yolda pilotun daveti üzerine kokpite önceki Çavuşoğlu, bozkırlardaki Moğol çadırlarıyla vahşi beygir ve geyik sürülerini gözlemledi.
Çavuşoğlu, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı TİKA tarafından 2008 senesinde yaptırılan ve Orhun Kitabeleri'nin sergilendiği Höşöö Tsaidam Müzesi'ni ziyaret ederek yetkililerden eserlerle ilgili veri (bilgi) aldı.
Türkiye'nin Orhun Yazıtları'nı ziyaret eden ilk Dışişleri Bakanı olmaktan onur duyduğunu ifade eden Çavuşoğlu, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı TİKA tarafından bölgeye kazandırılan müzenin Türk tarihinde önemli yere sahip eserlerin korunarak sergilenmesine vesile olduğunu belirtti .
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde toprak yoldan bölgeye ulaşarak anıtları ziyaret ettiğini anımsatan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın emriyle Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı TİKA tarafından yaptırıldığını söylediği 46 kilometrelik Bilge Kağan yolunu inceledi ve Orhun Yazıtları'na bu yolu kullanarak gitti. Çavuşoğlu, Bilge Kağan yolunun açılışının Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yapılacağını belirtti .
Türkiye'nin Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı TİKA tarafından yürütülen çalışmalarla atalarının mirasına sahip çıktığını söyleyen Çavuşoğlu, "Burada Orhun, Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarına baktığımız vakit aslında onlar bize kılavuz oluyor, kılavuz olması lazım geliyor , bize ışık tutuyor" diye belirtti .

Tonyukuk abidelerini de müze haline getireceklerini açıklayan Çavuşoğlu, "Bugün burada bulunmaktan çok fazla çok büyük gurur duydum, duygulandım" diye belirtti .
Daha akabinde geleneksel Moğol kıyafeti giyerek Moğol çadırında öğle yemeğine dahil olan Çavuşoğlu'na Moğol atı hediye edildi. Bakan kendisine hediye edilen ata "Toroslar" ismini verdi ve bir zaman Moğol çadırları arasında beygir bindi.
Yüzde 90'ı Budist olan Moğolistan'da UNESCO Dünya Kültür Mirasları arasında bulunan Endenezuu adlı Budist manastırını gezen Çavuşoğlu'na, mabet yetkilileri tarafından Budizm'in esas öğretilerine dair veri (bilgi) verildi. Manastırdaki Budizm figürleriyle rahip adayı olan çocukların ezber çalışmalarını izleyen Çavuşoğlu, Moğol yetkililerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Orhun vadisindeki bir başka önemli müze olan Karakurum Müzesi'nde incelemelerde bulanan Çavuşoğlu, müzede sergilenen ilk Türk devletlerine ait eserler hakkında veri (bilgi) aldı. Müzedeki müzik dinletisini titizlikle dinleyen Çavuşoğlu, çocukların danslarını izledi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun yarın Moğolistan Cumhurbaşkanı Tsakhiagiin Elbegdorj, Basbakan Noroviin Altanhuyag ve Dışişleri ve Ticaret Bakanı Luvsanvandan Bold ile görüşmesi beklenmekte .
Kaynak: Anadolu Ajansı AA Etiketler: çavuşoğlu, orhun, moğolistan,Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Orhun Kitabeleri'ni ziyaret etti
(Kaynak: turkiye)

Konya'da Anadolu Selçuklu Defilesi

İngiltere'de yaşayan modacı Zeynep Kartal'ın Anadolu Selçuklu Kültürü'nden esinlenerek oluşturduğu koleksiyonu Konya'daki defilede tanıtıldı.
Selçuklu Belediyesi'nin ev sahipliğinde gerçekleşen 'Anadolu Selçuklu Kültürü Defilesi' Dedeman Otel'de düzenlendi. Defileye Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, Vali Muammer Erol ve eşi Nazmiye Erol, Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin ile yurt içi ve yurt dışından davetliler katıldı.

Ünlü modacı Zeynep Kartal, bugün kadar dünyanın pek çok kentinde defile gerçekleştirdiğini belirterek, Anadolu Selçuklu Kültürü'nden esinlenerek oluşturduğu koleksiyonunu memleketi olan Selçuklu'nun başkenti ve Mevlana diyarı Konya'da gerçekleştirmeyi tercih ettiğini söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun selamlarını ileterek konuşmasına başlayan Sare Davutoğlu, "Bu defileyi, geleneksel estetik anlayışımızın tüm dünyaya tanıtılması için güzel bir örnek olarak görüyoruz. Gelirinin de çocuklarımızın eğitimi için ayrılması beni mutlu etti" dedi.

Modacı Zeynep Kartal, koleksiyonunda, Selçukluların bayrağında yer alan ve asaleti, gücü, adaleti, barışı sembolize eden beyaz rengi baz aldı. Dönemin ara renklerinden altın, gümüş, yeşil ve siyahı ise aplik ve işlemelerde kullandı. Kumaşlar konusunda çok titiz davranan ünlü tasarımcı kıyafetlerin tamamında ipeği tercih etti.



Sunuculuğunu İpek Tanrıyar yaptığı defilede koleksiyonu Türk ve İngiliz modeller podyumda tanıttı. Defilenin sonunda CD'sinin kapak tasarımını Zeynep Kartal'ın yaptığı ünlü İngiliz şarkıcı Carolynne Poole yeni albümünde yer alan şarkılarını Konya'da söyledi. Defilenin geliri yardıma muhtaç çocuklar için harcanacak.
(kaynak: DHA)

11 Eylül 2014 Perşembe

Osmanlı İmparatorluğu Tarihi

Osmanlı İmparatorluğu (Osmanlıca: دَوْلَتِ عَلِيّهٔ عُثمَانِیّه Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye[6][7]) 1299-1922 yılları arasında varlığını sürdürmüş Türk ve İslam devleti. Doğu Avrupa, Güneybatı Asya ve Kuzey Afrika'ya kadar topraklarını genişletmiş ve 16. yüzyılda dünyanın en güçlü imparatorluğu halini almıştır. Arnold Joseph Toynbee gibi bazı tarihçiler Türkiye'nin tek ardıl devlet sayılması gerektiğini savunurlar.

Devletin kurucusu ve Osmanlı Hanedanının atası olan Osman Gazi, Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyundandır. Devlet, Bilecik ilinin Söğüt ilçesinde kurulmuştur. Osmanlı Devleti'nin bağımsız bir devlet olarak tarih sahnesine çıkması yaygın kabule göre 1299 yılında olmuştur. Ancak Prof. Dr. Halil İnalcık ve bazı diğer akademisyenler, Osmanlı Devleti'nin 1299'da Söğüt'te değil 1302'de Yalova'da Bizans'a karşı yaptığı Koyunhisar Muharebesi sonrasında devlet niteliğini kazandığını iddia ederler. İstanbul ile sınırlı bir şehir devletine dönüşmüş olan Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'nu yıkmış, bazı tarihçilere göre bu Yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu gücünün doruğunda olduğu 16. ve 17. yüzyıllarda üç kıtaya yayılmış ve Güneydoğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın büyük bölümünü egemenliği altında tutmuştur. Ülkenin sınırları batıda Cebelitarık Boğazı ve 1553'te Fas kıyıları'na, doğuda Hazar Denizi ve Basra Körfezi'ne, kuzeyde Avusturya, Macaristan ve Ukrayna'nın bir bölümüne ve güneyde Sudan, Eritre, Somali ve Yemen'e uzanmaktaydı. Osmanlı İmparatorluğu 29 eyaletten ve özerlik tanınmış olan Boğdan, Erdel ve Eflak prensliklerinden oluşmaktaydı. Devlet zaman zaman denizaşırı topraklarda da söz sahibi olmuştur. Atlantik Okyanusu'ndaki kısa süreli toprak kazanımları Lanzarote (1585), Madeira (1617), Vestmannaeyjar(1627) ve Lundy(1655) bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

Devlet altı yüzyıl boyunca Doğu dünyası ile Batı dünyası arasında bir köprü işlevi görmüştür. Hâkimiyeti altında bulunan topraklarda yaşayan halklar zaman zaman, toplu ya da yerel ayaklanmalar ile Osmanlı iktidarına karşı çıkmışlardır. Genel olarak din, dil ve ırk ayrımından uzak durduğu için yüzyıllarca birçok devleti ve milleti hakimiyeti altında tutmayı başarmıştır. Osmanlı İmparatorluğu, eski Türk örf ve adetlerinin ve İslam kültürünün yükümlülüklerinin doğrultusunda bir yönetim şekli belirlemiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi yapısında ve hukuk kurallarının oluşumunda İslam dininin belirleyici bir rol oynaması, Osmanlı İmparatorluğu'nun "islam devleti", dolayısıyla bir "din devleti" olarak nitelenmesine neden olmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu dönemi bazı tarih uzmanlarınca Osmanlı Hanedanı'nın ve saray erkanının, Rum kadınlarla ve diğer Slav Hristiyan halklardan (Sırplar, Bulgarlar, Arnavutlar vb. gibi) kadınlarla evlilik yapması, iskan politikası sebebiyle devşirilen Hıristiyan çocukların Türk-İslam örf ve gelenekleri ile yetiştirilip yeniçeri ordusuna ve devlet kurumlarına alınmasıyla beraber, Türk tarihinin Roma-Doğu Roma tarihi ile kaynaştığı dönem olarak görülür